15 Temmuz; Sosyo-psikolojik travması hâlen sıcaklığını koruyan 15 Temmuz darbesi, uzun yıllar boyunca kapsamlı akademik ve sistematik yorumlamalara konu olacağı bir geceydi
15 Temmuz; Türkiye’yi kana bulama, Avrupa ülkelerinin ve hainlerinde desteği ile iç savaş çıkartma coğrafyamızı kana bulama ve katliam gecesiydi
15 Temmuz demokrasi direnişi, çok partili siyasi hayata geçişimizden bu yana sosyolojik bünyemize içkin bir toplumsal dönüşümün güçlü bir göstergesiydi
15 Temmuz; bin yıllık siyasi tarihimizin, Çanakkale’de Malazgirt’te verdiğimiz mücadelenin bir özetidir, bir dönüm noktasıdır. Birinci Dünya Savaşı’nın rövanşıdır. Bir milletin çokuluslu saldırılara karşı destansı mücadelesidir, başkaldırısıdır, önlenemez yükselişidir.
15 Temmuz: O gece yüzyılın rövanşını aldık. O gece biz, aslında yeni bir tarihin başlangıcıydı!
15 Temmuz; yeniden “biz” olduğumuzun, birlik olduğumuzun, Türkü, Kürdü, Laz’ı, Çerkez’i, Alevi’si ile birlikte omuz omuza verdiğimizin, birlikte Türkiye olduğumuzun, millet olduğumuzun, “vatan” ekseninde durduğumuzun, Anadolu olduğumuzun ilanıdır. Bu bir meydan okumadır, “vatan” kavramının 21. Yüzyıla taşınan anlamıdır. Yüzyıllardır devam eden “ihanet” damarına indirilen en ağır darbedir.
15 Temmuz; 40 yıldır Türkiye’nin kılcal damarlarına giren hainlerin sonuydu, tarihe dönüşümüzün, kültüre dönüşümüzün, coğrafyaya dönüşümüzün, kardeşliğimize dönüşümüzün, hesaplarımıza dönüşümüzün, iddialarımıza dönüşümüzün miladıdır. Büyük yürüyüşe adandığımızın göstergesidir.
15 Temmuz; Avrupa ile birlikte içerideki hainlerin 40 yıldır Türkiye’nin üzerinde oynan en sinsi planların bozulmasıydı
15 Temmuz; milletimiz, küresel siyasetin haris aktörlerini bir kez daha şaşırtan ve onları yeni pozisyonlar almaya zorlayan bir zafer ortaya koymuştur.
15 Temmuz; Osmanlı’dan sonraki ikinci parçalama hatta imha etme planlarını, Anadolu’yu lime lime etme hesaplarını, etnik ve mezhep savaşlarına boğma projelerini, bu son kaleyi, son savunma hattını yok etme niyetlerini tersine çevirdiğimizin, başlarına çaldığımızın yazılı tarihidir.
15 Temmuz; ülkesini satanlara, milletini satanlara, değerlerini satanlara, tarihini ve onurunu satanlara milletimizin, Anadolu evlatlarının bir Çanakkale ruhu ile karşı koyuşudur. Cemaat adı altında, terör örgütü adı altında, sivil toplum kuruluşu adı altında, aydın-entelektüel sıfatı altında onlarca yıl yetiştirilenlerin, korunanların, bugünler için saklananların, zamanı gelince de harekete geçirilenlerin tarihe gömülmesidir.
15 Temmuz; O gece kadını ile erkeği ile birlikte göğüslerini kurşunlara siper edenlerin, tankların önüne yatanların, kurşunlar karşısında bir adım bile gerilemeyen kadınların, öldürseniz de bir adım geri atmam diyen nene hatunların, gecenin karanlığında vatan için şehadete koşanların tarihidir.
15 Temmuz; Dünya’ya örnek olan Yüz yılın mücadelesini bir geceye sığdıran, küresel güç haritalarını altüst ettiğimiz, tarih yapıcı rolümüze geri döndüğümüzün gecesidir.
Kadir Mevlâm senden bir dileğim var/Beni muhannete muhtaç eyleme/ Yedi deryalara gark eyle beni /Yine muhannete muhtaç eyleme”… Türkü söyler gibi ileri atıldık. Topuna birden karşı koyduk, hepimiz için, burası için, buradaki ortak hayatımız için…
15 Temmuz darbe girişiminin 1. Yılında herkese selam ve şükranlarımı sunuyorum.
