7 AĞUSTOS ...

7 Ağustos 2016...
Demokrasi ve Şehitler Mitingi...
Yeni Türkiye'nin doğum günü...
Terör örgütü Fetullah Gülen ve cemaatinin 15 Temmuz darbe girişiminin 24.günü...
Tam 24 gün boyunca, elinde bayrak, dilinde tekbir, sabahlara kadar nöbet tutan bir millet...
Bu nöbeti taçlandıracak, bütün dünyaya bu milletin bölünmez bütünlüğünü, birlik ve beraberliğini göstermek için hazırlanan bir miting...
Yenikapı mitingine, 3 milyon kişinin katılacağı tasavvur edilirken, 5 milyonun üstünde bir katılım gerçekleşti.
Bu rakam, diğer 80 ilde de, nüfuslarıyla orantılı olmak üzere, üst seviyede katılımın sağlanmasıyla gerçekleşti.
Nesilden nesile anlatılacak bir destan yazdı, TÜRKİYE...
Böyle bir mitingin bugüne kadar alem-i cihan da yaşanmadığı ve kolay kolay yaşanmayacağı kesindir.
15 Temmuz'da millet, paralel cuntacılara gereken cevabı vermiş olduğu gibi,7 Ağustos'ta demokrasinin gücünü ve demokrasiye inancın bütünlüğünü, tüm dünyaya haykıracak şekilde ortaya koymuştur.
Partiler üstü, siyaset üstü bir oluşum sağlanmıştır.
Bütün siyasi fikir, görüş ve inanışlar bir tarafa bırakılmıştır.
Sadece tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak vardır.
Demokrasi dışı hayaller kuran, milli iradenin işlerliği dışında yollara başvuranlara karşı, millet bir kez daha izin vermeyeceğini, bütün görüş farklılıklarını bir kenara koyarak, milli iradeye, ölümüne sahip olacağını göstermiştir.
Bundan sonra milletin tek isteği vardır.
Fetullah Gülen'in Türkiye'ye iadesi ve bu örgüte hizmet eden kim varsa, devletin her türlü mekanizmasından temizlenmesi...
Fetullah Gülen'in yakalanması ve iadesi talebi ABD'ye iletilmiştir.
Bundan sonrası açıktır ki; ABD'nin kararı hukuki bir karardan çok, siyasi bir karar olacaktır.
İnancımız odur ki; ABD, Türk dostluğunu riske atmayacaktır.
Çünkü, ABD'de ve diğer dünya ülkeleri ve bunların istihbarat örgütleri, 15 Temmuz'da gerçekleştirilen darbe girişiminin Fetullah Gülen'in emriyle, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde kendi teröristleri tarafından gerçekleştirildiğini çok iyi bilmektedir.
Bildikleri bir konu daha var ki; aslında yeni öğrendikleri bir konudur bu.
Hiç hesaba katmadıkları, akıllarına gelmiş olsa bile gülerek bir kenara attıkları...
O da; Bu milletin, Allah'tan başka hiçbir güç önünde diz çökmeyeceği, azim ve kararlılıkla, yaşamış olduğu bu acı olayı, kendisine ikinci bir istiklal mücadelesi sayıp, o ruhla hareket ederek, bağımsızlığından ve hür yaşama iradesinden ölümü pahasına vazgeçmeyeceğidir...
Minarelerimizden, ezanlarımızı susturmak isteyenler, aksine yükselen ezan sesleri ve salalarla, hayali hüsrana uğramışlardır.
Eğitimsiz gördükleri, beğenmedikleri o halk, bütün dünyaya göğsündeki iman gücüyle, vatan ve bayrak sevgisinin ne denli büyük olduğunu göstermiştir.
Kesin olan şudur ki; Batı ülkeleri, artık 15 Temmuz sonrası, Türkiye'den, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN'ın duruşundan ve Türkiye'nin potansiyelinden korkmaktadır.
Bundan sonra dünya ülkeleri, Türkiye ile ilişkilerini azami ölçüde iyi tutacak, Rusya başta olmak üzere ilişkileri, normalleşme sürecine sokmak konusunda mutabık kalacaktır...