Ah o Hasankale, vah o Hasankale!

Birkaç yıl önce ‘’Sayaydı da keşke Hasankale yerinde sayaydı’’ dediğim için o dönemin Belediye Başkanı Ünsal Sertoğlu bana gönül koymuştu.

Bir iki karşılaştığımızda ‘’Ne kötülük gördün bugün ki halinden’’ demiş, bir türlü meramımı anlamadığına kanaat getirmiştim!

Hasankale, diğer adıyla Pasinler gibi sosyal bir ilçede doğmuş ve 18 yaşına kadar büyümüş biri olarak eskiye olan özlemimdi aslında söylediğim.

Özellikle kaplıca turizminin zirve yaptığı dönemleri yaşayan biri olarak ben o Hasankale’nin bugün dahi hep hasretini duydum.

Yoksa onca yapılan hizmete bir itiraz değildi diyecediklerim.

Keşkelerim biraz da bugün o dönemleri yaşayan herkesin de kabul ettiği o güzellikleri artık göremiyor olmam, onu arzuluyor olmamdı.

Adım gibi eminim.

Bugün hangi Hasankaleliye sorarsan sor, ‘’Ah o eski Hasankale’’ der.

Bunu elbette ki herhangi bir siyasi saikle kimse düşünmez, etmez.

***

Özellikle kaplıcalarının hınca hınç dolduğu, Erzurum Horasan arası çalışan banliyö treninin Erzurum şehir merkezinden gelen çadırcılarla dolup boşandığı, festivallerin düzenlendiği, Cuma güreşlerinin yapıldığı, Yaşar Reyhani ile Murat Çobanoğlu’nu aynı sahnede seyrettiğimiz bir Hasankale idi o Hasankale.

Cıvıl cıvıl bir ilçeydi.

Hele o turistik kale oteli.

Restoran hizmeti de veren o otel, yurt içinden gelen yerli turistler ile dolup taşardı.

Yanda resmini verdiğim o otelin bahçesinde ki park eden araçların yoğunluğu sanıyorum ne demek istediğimi ortaya koyuyor.

Kaldı ki bu fotoğrafın en az 40 yılı var.

Bugün Pasinler Belediyesi tarafından restore edilip yeniden yakında hizmete sokulmasına çalışılan otel bile bugün o eskiye özlemimizi anlatmaya yetiyor.

Bir çok devlet adamının da gelip konakladığı otelin varlığı dahi Hasankale için önemli bir argümandı.

TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Yolunu değiştirmeden devam ettiğin sürece ne kadar yavaş gittiğinin önemi yoktur! ( Konfüçyüs)

DUVARIN DİLİ :

Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim!