Akıl, Mantık, Bilgi ve Disiplin!

Olay Erzurum’da geçer. Hastanede yatağında yatan ağır hastanın köyünden bir ziyaretçisi gelir. Eğilerek ‘nasılsın’ diye sorar! Hasta ‘eyim’ der. Ziyaretçi ‘beni tanıdın mı, ben kimim?’ der. Hasta ‘bizim köyün papazı değil misen?’ diye sorar. Ziyaretçi ‘sen bu akılla poh iyi olursun,’ der!

Akıl, aklı kullanmak, mantık, disiplin ve bunları uygulayabilmek için çok bilgi hayatımızın hareket politikasını oluşturmalıdır!

Duyduklarımıza hemen inanmak yerine sorgulamak, haberi getiren kişiye kaynağını sormak, kimden gelirse gelsin kararını sorgulamak! Tabii ki bunlar boş akılla, bilgiye dayanmadan olmuyor.

Tek taraflı haber izlemek ise kendini aldatmanın ve kandırılmada tutmanın en garantili yoludur. TV haber kanal sahibinin istediği olayları onun istediği şekilde sunmasıyla izler durursun. Dolapçı beygiri gibi aynı eksen etrafında döner, dünyayı gezdiğini sanırsın.

“Okuyun, deliler gibi kitap okuyun” diyen İlber Ortaylı Hocamız, bir milletin kurtuluşunun, ayakta kalmasının, konforlu hayat sağlayabilmesinin, fikir sahibi olmasının ve kandırılamamasının tek yolunun okumak olduğunu söylüyor! Onun için okumak gerekiyor. Çünkü bütün zamanlarda aslında ülkeler birer satranç masasındalar ve her olay aslında bir hamle ve her mat bir büyük kayıp!

Yaşadığımız ülkemizde artık o kadar akıllı ve bilgili olmak lazım ki; eskiden bir iki veya üç bilinmeyenli denklemler şimdi en az on bilinmeyenliden başlıyor, çözemiyoruz!

Dünyada artık iş referansları lQ üzerinden yapılmaya başlandı ki; okumayan insanların lQ’lerini geliştirecek, yükseltebilecek herhangi bir ilaç da maalesef icat edilemedi! Ancak lQ’müzü artırabilmenin bazı yollarını gösteren çalışmalar mevcut olmakla birlikte okumak, beslenmek, egzersizler, Omega 3 tavsiye ediliyor. Bazı bilim adamlarının lQ’sü 250 iken sonradan lQ artırma eğitimlerinin başarısı 6 puan olarak gösterilmiş. Bu yüzden gençlerimize okuyarak daha çok örnek olmalıyız.

Çok daha kötü bir haber ise; düşük lQ’lü insanların daha çok bir siyasi veya dini lideri kutsayarak her sözüne inanmasıdır. Sürekli yalana inanan bir insana mitoman, sürekli yalan söyleyen bir insanın hastalığına psikiyatride mitomani hastalığı denir!

Biz ancak akılla, mantıkla, bilgiyle ve realizmle iyi olabiliriz!