ALAYINI BİRDEN GÖMELİM!

Yüzdük, yüzdük ve sonunda kuyruğuna kadar geldik bu işin…

Bugün Ümraniyespor’la karşı karşıya gelecek ve maç sonunda gülen taraf da, inşallah biz olacağız…

Dile kolay, tam 34 hafta geçti sezon başından bu yana… Bu süre zarfında üzüldüğümüz de oldu, sevindiğimiz de… Hata yaptığımız da oldu, hatadan döndüğümüz de…

Sezona hızlı başlasaydık ya da ne bilelim Erkan Sözeri döneminde hiç yoktan puan kayıpları yaşamasaydık, bugün belki de garanti altına aldığımız şampiyonluğumuzu kutluyor ve Ümraniyespor maçına da sırf formalite yerine gelsin diye çıkıyor olurduk…

Ama olmadı işte…

Şans, nasip, kader ya da kısmet…

Adı artık her ne ise, biz bugün Kazım Karabekir Stadyumu’nda onunla yüzleşeceğiz…

Ya bugün bu maçı alarak Süper Lig’in kapısını yeniden çalacağız veyahut da şansımızı Play-Off’da zorlayacağız…

Ne olursa olsun…

Süper Lig’e çıkacak olan yol bunlardan hangisinden geçerse geçsin, bir kere şundan emin olalım ki; sahanın içinde olduğu gibi, sahanın dışında da bir takım oyunlar oynanacak…

Eli kolu uzun olan birileri, süreci baltalamak için akıllara gelen her yolu deneyecek, bu bir kere net!

Tabi bu saatten sonra kimlerin hangi yola tevessül edeceğinden ziyade, asıl bizim bu saatten sonra neler yapabileceğimiz çok daha büyük bir önem taşıyor…

İki kere iki, eşittir dört…

Bizim bu maçı mutlaka ama mutlaka kazanmamız gerekiyor, vesselam!

Geçenlerde de yazdık…

Neymiş, operasyonlar yapılıyormuş!

Yapılsın!

Neymiş, primler havada uçuyormuş…

Varsın uçsun…

Şimdi el alem fırıldak peşinde koşuyorsa, biz ne yapalım; Ümraniyespor’a teslim mi olalım yani?

Sahada şov yapmak ve sezonun son maçını birbirinden şık gollerle süslemek dururken, sırf birilerinin gönlü olacak diye Ümraniyespor’un bizden puan almasına göz mü yumalım?

Yok öyle bir dünya beyler!

Gelin, ne yapalım biliyor musunuz?

Sezonun başından beri sırtımıza binmek ve bizi aşağı çekmek için olmadık kahpelikler yapan kim varsa, işte bunun hesabını bu maçta hem de alayına birden soralım!

İster teker teker, isterse de toplu…

Paranın her kapıyı açacağını zanneden ne kadar dingil varsa, hepsini birden Kazım Karabekir’in serin çimlerine gömelim, gitsin!

Hafta başında da dedik, yine diyoruz:

Bu maç “ilahi adalet” kokuyor, adalet!

Gelin!

Şampiyonluk hayallerimizin üzerine karabasan gibi çökmek isteyenlerin suratına Erzurum’dan öyle bir şamar indirelim ki; sesini ta Süper Lig’e bile duyuralım!

Hem ne düşüneceğiz sanki!

Varsın bu saatten sonra onlar düşünsün!