ALEM KÖR VE SERSEM!

Sahi Erzurum insanı olarak gerçekten böyle mi görünüyoruz dersiniz?
Gerçeklerden habersiz…
Bişeylerin farkında olmayan…
Biraz saf…
Biraz uyuşuk…
Ve de kandırılmaya müsait!
Yani yazımın başlığında söylediğim gibi, millet olarak kör ve sersem gibi bir yapımız mı var?
***
Diyorum ki, galiba yöneticilerimiz bizi böyle görüyor olmalılar.
Yoksa ne diye 15 gün önce “Erzurum’un en büyük projelerinin temellerini atıyoruz” deyip, gösterişli törenlerle meydanları inletenlerden miras olarak geriye kala kala hafriyatı alınmış çukurlar kalsın!
***
Belki şimdi, “ne hafriyatı, ne çukuru” diyebilirsiniz.
En iyisi mi, aklınızı fazla karıştırmadan özetleyeyim:
***
Hatırlarsanız, üç hafta kadar önce Erzurum Büyükşehir Belediyesi, büyük bir fiyakayla Fuar ve Kongre Merkezi’nin temelini atmış…
Bir başka günde de Atatürk Üniversitesi’nin gözetiminde yaptırılması düşünülen Bilim, Müze, Doğa, Tarih ve Eğitim Park Projesi’ne start(!) verilmişti.
***
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, temel atma töreninde devasa projeyi çok yönlü anlatarak bizi heveslendirmiş…
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de, ortaya koyduğu büyük hedeflerle umut üstüne umut saçmıştı.
***
Hele “hayallerin ötesinde bir proje” diye takdim edilen yatırımla ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin söylediği “Yaptığımız işlerle birilerini kıskandırıyoruz, kıskandırmaya da devam edeceğiz” sözü, hoş bir efelenişin ifadesi gibi gelmişti bize.
***
Biz de umutlanmıştık açıkcası.
Ta ki, “Erzurum’un mezarı” diyebileceğim çukurları görene ve “Bu mu kıskandıran işler ve kıskandıran çalışmalar?” diyene kadar!
***
Dün, “temel attık” dedikleri çukurların başındaydım.
Çukurlara bakarken, fırtınalı bir günde, Allah’ın deli düzünün ortasında, bakanlara, başkanlara ve de partililere “şirin gözükmeye çalışan” yığınla bürokrat ve işadamı geldi gözümün önüne.
Nedense acı bi tebessüm kapladı yüzümü.
***
AKP’liler açısından durum o gün daha farklıydı.
Sonuçta seçimler yakındı.
Halka süslü püslü laflarla mesajlar vermek, “bakın ne büyük projeleri hayata geçiriyoruz” demek ve şov yapmak gerekiyordu.
Öyle de yaptılar nitekim.
***
O günlerde bir gazeteci olarak hem Fuar ve Kongre Merkezi’nin, hem de Bilim, Müze, Doğa, Tarih ve Eğitim Park Projesi’nin temel atma törenlerini izlerken Allah biliyor ya çok sevinmiştim.
***
Çünkü her iki proje son derece çarpıcıydı.
Fuar ve Kongre Merkezi zaten Erzurum için ciddi bir ihtiyaçtı.
Bilim, Müze, Doğa, Tarih ve Eğitim Park Projesi ise hayallerin ötesinde bir işti.
Bu projeler tamamlandığında, biliyorum ki, Erzurum daha farklı bir şehir olacak.
Ama bittiğinde ve bu kafayla kim bilir ne zamana!
***
Erzurum insanı iyiniyetlidir.
Devletini sever.
Devlet adamına saygıda kusur etmez.
Verilen sözlere güvenir, yapılan taahhütlere inanır.
Çoğu aksaklığı görür görmezlikten, duyar duymazlıktan gelir.
Kanaatkârdır.
Şükreder ve hakkına razı bir tutum sergiler.
Ama aptal yerine konmaktan da nefret eder.
***
Bu gerçeği çukurları kazanlar, hayali temel atıp, hayali dua yapan ve ellerini “Ya Rabbi şükür” diyerek yüzlerine sürenler belki bilemezler ama…
Hikmet Hoca’nın iyi, hem de çok iyi bileceğinden adım gibi eminim.