Uluslararası ajanslara göre, beyin ölümü gerçekleşti.
Bu, kesinlikle bir tezvirattır…
Zira O’nun beyin ölümü demek, Amerika gizli servisinin felç olması demektir. (Hoş inanmadınız ya)
Yoksa siz de o esvaplı şeytanı Amerikan gizli servisinin kirli çamaşırından öte bir şey mi zannediyordunuz?
Epey bir zamandan beri ölümle pençeleşiyordu.
O’nun “Küçük Dünyam” adlı sayıklamalarınıokuyan herkes anlayacaktır ki, zaten Türk de değil, Müslüman da.
Hani bugünlerde devletin tüm imkanlarını zatı ve ailesi için dibine kadar tüketen haşereler varya işte onlar elbette ki 15 Temmuz’da ağaç daldalarında saklanıyorlardı.
Aradan tam altı yıl geçti…
Bu vatan uğruna ölenler ve gazi olanlar bir yana yazıldı: bu şehitlerin üzerinden geçinenler bir yana…
AK Parti’nin içerisinde öyle AKP’liler var ki, Meral Akşener’den de Ahmet Davutoğlu’dan da ve Ali Babacan’dan da daha kuvvetli FETÖ meftunu!
Aynı kişilerdir mi bilmiyorum; lakin hakim olan o irade, Erzurum halkını ve devleti Tekman’da kucaklaşmaya rıza göstermedi.
Bakan Mehmet Muş niye bu dayatmaya itiraz etmedi, diyebilirsiniz…
Allah aşkınıza siz…
Neyse…
Altı yıl önce bu şehirde (ciddi anlamda) darbe girişimi olmamasına rağmen darbeye direndi…
O gün polisevinin önünde Türkü de vardı Kürdü de…
Vatanını seven herkes oradaydı.
Bugün…
“Biz iktidar olduğumuzda ne kadar FETÖ’cü varsa alayını affedeceğiz” diyen bir muhalefet var; üstelik iktidar namzeti!
“Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” diyen, o kimseler için söylüyorum:
Belki bir lahza nefes alacaksınız ve belki bir zamanlar yıkmak için uğraştığınız devletin temellerine yeniden dinamit döşeyeceksiniz. Çünkü sizin en iyi bildiğiniz iki şey var:
Birincisi ihanet… İkincisi yakıp yıkmak…
Erzurum’dan biliyorum…
Öyle AKP’liler var ki, ilk fırsatta beyin ölümü gerçekleşen o meczuba son anda bile biat edecek!
Erzurum’da o gün kim Kürt’le Türk’ü kucaklaştırmak istemediyse anlayın ki, altıncı yılında FETÖ kanlı darbesine de o destek verdi.
Bir de şöyle bir söylem var ve bu söylem bu şehrin her zerresinde hissediliyor:
“Bizi Tayyip Erdoğan getirdi, halk zerre kadar umurumuzda değil.”
Haklılar!
Onlar efendilerinin şövalyeleri!
Halkta karşılıkları yok.
Bu yüzden altıncı yılı olmasına, liderlerinin ölüm döşeğinde olmasına rağmen FETÖ hiçbir iddiasından vazgeçmiş değil.
O meczubun beyin ölümü gerçekleşmiş olsa da bir şey değişmez.
Nasılsa bu topraklar hain üretmekte mahir…
