Sabah iş yerimden aradı:
- Bu telefon kime ait.
Açıklama yaptım dinledi sonra kapattı.
Öğlede evde yemekteydim.
Uyanık, sabit numaralı telefonlara musallat olmuş.
Bir şey dikkatimi çekti, sabah arayanla aynı ses.
- Emniyet Asayiş Şube Müdürlüğünden arıyorum.
Son iki yıl içinde kimlik kartı, nüfus cüzdanı, ya da fotokopisini kaybettiniz mi?
Adamlar eskilerde telsiz sesini fon olarak kullanırlardı.
Şimdi öyle bir sese bile ihtiyaç duymuyorlar.
Nasıl olsa millet yutuyor.
Ben de bunun üzerine, ilgisiz biçimde yanıt verdim:
- Yok.
- Sizin kimlik bilgileriniz, Bingöl- Diyarbakır arasında kontrol sırasında teröristlerin üzerinde bulundu.
Hiç heyecanlanmadım, yazdığı senaryoyu başladı aktarmaya.
O ara ben dalga geçer gibi "Eeee" dedim.
E biraz fazla uzayınca anladı yemediğimi ve telefonu kapattı.
Her halde bir de hokkalı küfür savurmuştur.
Telefon sanki Erzurum'un içinden açılmıştı.
Hemen 155'i çevirdim, telefon dolandırıcılarının Erzurum'da iş başında olduklarını bildirdim.
Santraldeki görevli de bana belki işi yoğun olduğu için 'Tamam tamam' dedi.
İLK KURBAN 10 BİN KAPTIRIYOR
Aradan çok fazla vakit geçmeden ilk vurgun haberi geldi.
İlçelerden birinde bir kamu görevlisinin 10 bin lirasını çarpmışlar.
Bu kez dolandırıcı, FETÖ operasyonundan gözaltına alınan bir kaymakam adına telefon açıyor:
- Annem ağır hasta, bana 10 bin lira borç ver. Ben gözaltındayım, diyor.
O da darda kalan Kaymakama "peki" diyor.
İstanbul'a verilen adrese, havale çıkarıyor.
Zavallı memur, iyi niyetinin kurbanı olarak tasarrufunu dolandırıcıya kaptırıyor.
Havale yaptıktan sonra uyanıyor ama iş işten geçiyor.
"VALİYİM" DİYOR
Adam o kadar pervasız ki, Kaymakamlık da kesmiyor.
Elma ve kayısı ile ünlü ilçede 'Valiyim" diye esnafı dolaşıyor ve demokrasi şehitleri için yardım toplamaya başlıyor.
Daha öncede "Belediye Başkanıyım" diye fakirlere yardım toplarken yakalanmış.
Şimdi de yine aynı uyanıklığı yaparken suç üstü ele geçiriliyor.
Üzerinde kardeşine ait kimlikle yakalanıyor ama polis yutmuyor.
Suç makinesi olduğunu ortaya çıkarıyor ve tutuklanmasını sağlıyor.
Haberiniz olsun istedim.
Şimdi bu uyanıklar "Darbeciler listesinde adınız var", "Adınız darbeye karıştı", "Olağanüstü durumdan dolayı oğlunuzu askere alacağız", "İkametinizde arama yapacağız" diyerek çirkin amaçlarına ulaşıyorlar.
