Erzurum'un Horasan ilçesindeki bir cezaevinde, uyuşturucu hap sattıkları, tutuklu ve hükümlülerden zorla para aldıkları, cezaevindeki bazı usulsüzlükleri örtbas ettikleri, görevlerini kötüye kullandıkları ve resmi belgeye zarar verdikleri iddiasıyla yargılanan cezaevi personeli, infaz koruma memurları ile tutuklu ve hükümlülerden oluşan 22 sanıktan 6'sı, 6 ay ile 103 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına sanık avukatları katıldı.
Avukatlar, esas hakkındaki mütalaaya karşı yaptığı savunmada, müvekkillerinin beraatini talep etti.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, hükümlü Harun Genç ve kardeşi Nejmettin Genç'i 11 tutuklu ve hükümlüye karşı işledikleri "nitelikli yağma" suçundan 102 yıl 6 ay ve "görevi kötüye kullanmaya azmettirme" suçundan da 6 ay hapis olmak üzere toplam 103 yıl hapse çarptırdı.
Diğer sanıklardan infaz koruma memuru Nihat Memiş'e "resmi belgeyi bozmak, yok etmek" suçundan 2 yıl 6 ay, "görevi kötüye kullanmak" suçundan da 7 ay 15 gün hapis cezası veren heyet, sanığın "görevi kötüye kullanmak" suçundan aldığı cezanın 2 yıldan az olması, sanığın önceden bir başka suçtan mahkum olmaması ve yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat oluşması nedeniyle bu suç açısından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Heyet, hükümlüler Suat Güneş, Naim Ağdaş ve Turan Kanar'ı "görevi kötüye kullanmaya azmettirme" suçundan 6'şar ay hapisle cezalandırarak sanıkların başka suçtan ceza almaları sebebiyle cezalarında herhangi bir iyi hal ya da takdiri indirim uygulamadı.
Çeşitli suçlardan yargılanan, cezaevi personeli, infaz korumu memuru ve tutuklu ile hükümlülerden oluşan diğer 15 sanığın beraatına hükmeden heyet, yargılama aşamasında vefat eden A.A. hakkında açılan davanın da düşürülmesine karar verdi.
İDDİANAMEDEN
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Horasan ilçesindeki K2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 2014'te tutuklu ve hükümlü olan 11 kişinin cezaevinde yaşanan suçlara ilişkin şikayeti üzerine 14'ü cezaevi görevlisi 22 sanık hakkında soruşturma başlatıldığı yer almıştı.
İddianamede, Harun ve Nejmettin Genç kardeşlerin cezaevinde "koğuşun mümessili" oldukları ve hükümlüleri haraca bağladıkları, koğuşa ilk gelenlerden ayakbastı parası aldıkları belirtilmişti. Sanıkların koğuşta her hafta zorla para topladığı, bu paraların bir kısmını kendilerine harcadıkları, karşı çıkanları tehdit ettikleri, koğuşta kantin listesi olmadığı için alınan malzemelerin yine Genç kardeşler tarafından haksız şekilde ve fahiş fiyat farkı konularak satıldığı aktarılıyordu.
Sanıkların Kurban Bayramı'nda hayır olarak gönderilen etlerin iaşe sayıp dağıtmadıkları, bazı kurum personelinin uyuşturucu hap satıp cezaevinde yaşanan olayları örtbas ettikleri anlatılan iddianamede, sanıkların yazılan şikayet dilekçelerini kontrol edip uygun görmediklerini yırtıp attıkları ve buna karşı çıkanları dövdükleri belirtiliyordu.
İddianamede, tutuklu ve hükümlülerin cezaevindeki her şeyden haberi olan Genç kardeşler görmeden gardiyanlara verdikleri şikayet dilekçelerini infaz koruma memuru Memiş ve cezaevi personeli Kelami A. ile Tümen Ç'nin idareye iletmediği, Memiş'in özellikle geceleri Harun Genç ve adamlarını telefonla görüştürdüğü, kurum içinde dolaştırdığı, istedikleri zaman koğuştan çıkartıp idare bölümünde oturttuğu kaydediliyordu.
Memiş'in hükümlülere uyuşturucu hap sattığı, Genç kardeşler ve adamlarından maddi menfaat sağladığı anlatılan iddianamede, bu sanığın Genç kardeşlerin adamlarına arka çıkarak cezaevindeki aramaları önceden bu kişilere haber verdiği, sahte rapor düzenlediği ve resmi belgeleri imha ettiği vurgulanıyordu.
İddianamede, cezaevi personeli olan bazı sanıkların da Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı kayıtları ve bilirkişi raporlarına göre hükümlülere usulsüz telefon görüşmeleri yaptırdıkları, kurumda olumsuzluk bulunmasına rağmen yaşananlara göz yumdukları ve bu yaşananları ilgili birimlere iletmedikleri, görevleri gereği yapılması gerekenleri yapmadıkları ve hükümlülere ayrımcılık yaptıkları kanaatine varıldığı ifade ediliyordu.