Başkalarını bilemem, ama benim için sürpriz olmadı.
Çomaklı Hocanın yeniden atanacağını, aylarca önce yazmış, niye ikinci kez atanması gerektiğini de, geride kalan dört yıla bakarak sıralamıştım.
Ömer Çomaklı, dört yıl gibi çok da uzun sayılmayacak bir zamanda, Atatürk Üniversitesi’nde birbirinden kıymetli hizmetlere imza attı.
Elbette yapamadıkları, yaptıklarından daha çok…
Zaten böyle olmasa, demektir ki o yöneticinin bir hedefi yok, menzili de kısaymış…
Ömer Hoca, 2016’da atandığı Atatürk Üniversitesi’ni hakikaten çok zor bir süreçte yönetmeye çalıştı.
Bir yanda FETÖ ile etkin bir mücadele edeceksin, bir yanda akademik seviyeyi yarışmacı bir kültüre entegre edeceksin bir yandan da üniversitenin yıllardır birikmiş olan fiziki sorunlarını çözeceksin…
Rektör Çomaklı, bu çetin süreci, başarılı bir şekilde yönetti.
Üniversiteyi halkla içiçe bir yapıya kavuşturdu ki bu, hem siyaseten çok kabul gördü hem de sosyolojik olarak ciddi bir değer üretti.
Artık yeni bir dönem ve yeni bir süreç başladı.
Hocanın önünde yine dört yıl var ve bu kez hem yarım kalan işlerini tamamlayacak, hem de ustalık eseri olacak unutulmayacak yeni projeleri hayata geçirecek.
Yani Hocanın işi geride kalan ilk dönemden daha kolay değil…
Atatürk Üniversitesi bu ülkenin yüksek eğitim hayatında mihenk taşlarından biridir.
Dolayısıyla devlet de millet de Atatürk Üniversitesi’nden ses getirecek atılımlar bekliyor.
Çomaklı Hocada bu atılımı yapabilecek potansiyel, heyecan, cesaret ve inanç mevcut…
Yeni bir dönem yeni bir yarış…
Haydi hayırlısı…