THY Genel Müdürü Ekşi, gör artık bu gerçeği…
Bugün beş uçak seferi iptal edildi
Kaç gündür yazıyoruz, acilen bir önlem alınmazsa bu kış neredeyse Erzurum’a uçak inip kalkmayacak!
İşte size yeni haber: Bugün Erzurum’un beş uçak seferi, “olumsuz hava koşulları yüzünden” iptal edildi.
Ne Ankara, ne de İstanbul…
Kaldı ki başka yere de zaten inip kalkan uçağımız yok!
Besbelli ki birileri bu memleketin İstanbul ve Ankara ile olan hava hattını büsbütün koparmak istiyor.
Farkındayız, bu yazıp çizdiklerimizden pek muhterem vekillerimiz rahatsız oluyor.
İyi de sayın vekiller Allah aşkınıza siz söyleyin ne yapalım.
Erzurum’a İstanbul ve Ankara’dan uçak gelmiyor, Erzurum’dan da İstanbul’a ya da Ankara’ya uçak gitmiyor.
Hal böyle iken…
Oturup da, “… eğer bu şehre uçak inip kalkmıyorsa bu tamamen dış güçlerin ve küresel şer odaklarının bir provokasyonudur” mu diyelim!
Hakikaten ne diyelim, bari siz söyleyin, biz de o başlığı atalım…
Nasılsa riyakârlığın menzili yok!
Hangi şehirde her gün bu kadar uçak seferi iptal edilse o şehir halkı olup biteni sineye çeker?
Bir günde beş sefer birden iptal edildi; ne âlâ değil mi?
THY’nin sayın genel müdürü Bilal Ekşi size de aşk olsun hani…
Erzurum’a sabah 11’de uçak seferi koyuyorsunuz.
Siz de biliyorsunuz ki o saat Erzurum’un Havalimanı’nın sisle çetin bir mücadele verdiği andır.
Adınız gibi biliyorsunuz ki o saatte Erzurum’a ne uçak inebilir ne de kalkabilir.
Sırf mebuslar öyle istedi diye koskoca kurumu birilerinin, egolarını tatmin merkezi haline getirdiniz.
Artık dilimizde tüy bitti, lakin meramımızı Ankara’ya anlatamadık.
Tamam; Devlet Hava Meydanları İşletmeleri’nin sırf siyasi tavassutla müdür olmuş kütüphane memuru bir müdürü yüzünden pist bitmedi anladık, ama bu zulüm de artık yetti be dostlar…
Öyle bir saate uçak koydular ki, akıl ve izan sahibi herkes bilir, o saatlerde Erzurum Havalimanı yoğun sis altında…
Tabii ki ayda birkaç kez sis olmaz ve o vakit uçaklar inip kalkar!
Ne yani bununla mı yetinelim, sineye çekip, genel müdüre şükran mı duyalım…
Bakın ben size bir öneride bulunuyorum:
Gelin en iyisi mi siz zaten uçak inip kalkmayan bu limanı kapatın, yalnızca yaz mevsiminde arada bir uçak inip kalksın!
Hatta sayın genel müdür, hazır bu limanı katletmeye azmetmişken, büsbütün iptal edin gitsin.
Sizi temin ederim ki Ankara’da bundan ötürü kimse ne sual eder, ne de niye Erzurum’a uçak yok diye sorar!
Nasılsa siz hükümetin “kurmay bürokrat”larından birisiniz!
Sayın vekillerimiz ya da sayın eski bakanlarımız şu açıklamayı yaparak sizin elinizi güçlendirirler:
“Kimse nankörlük etmesin, Erzurum’a uçak inip kalkmıyorsa, işte yanıbaşımızdaki Erzincan’a, Ağrı’ya, Kars’a, Ardahan’a ve Iğdır’a inip kalkıyor ya… Allah’tan belanızı mı istiyorsunuz, gidin o hava alanlarından uçun. Erzurum’a uçak inip kalkmamasını kışkırtanlar dış güçlerdir, olmadı FETÖ’cülerdir. Bunca hizmet varken niye bir uçak seferine takılıp kalıyorsunuz.
Eskiden uçak mı vardı!. Alın size tren, alın size koç gibi Esadaş!”
Doğru bir tespit, eğriye eğri doğruya doğru…
Kim demişse doğru demiş!
Yahu birader, bu siyasi kurgu içinde sana yalnızca treni itmek düşerken, sen hangi siyasi figürüne güvenerek o trende birinci mevki yolcu olarak seyahat etmek istiyorsun?
Hayırdır Dadaş; ne zannettin sen, bir vekilin gidip Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü’ne ya da Türk Hava Yolları Genel Müdürü’ne “niye” diye soru mu soracaktı!
Akıllı ol Dadaşım, akıllı…
Bir de bu meseleyi bu kadar büyütmeye de hiç gerek yok ki!
Altı üstü bir günde beş uçak seferi iptal edilmiş! Allah korusun ya bir yılda bütün seferler iptal edilseydi!
Siz oturup kalkın yılda bir kaç kez de olsa şehrinize uçak inip kalkacak olmasının keyfini çıkarın!
Evet; sevgili dostlar, canımız burnumuzda, bu yüzdendir ki ironi yapıp duruyoruz. Lakin vaziyet sandığınızdan da ciddi…
Koskoca bir şehir bir iki adamın elinde oyuncak olmuş durumda.
Benim en çok zoruma giden husus ise, Tayyip Bey’in bu şehre karşı duyduğu samimi ve temiz inanca karşı bu şehir adına siyaset yapanların buna karşılık vermemesi…
Hanifi’nin yüzünden Erzurum’a uçak inip kalkmıyor ama buna rağmen Hanifigörev başında!
Niye?
Hanifi AK Partili çünkü!
Aslında bana sorarsanız AK Parti’nin en büyük düşmanlarının başında Hanifi gibiler geliyor. Ama bunu AK Parti bir türlü anlamıyor ya da anlamak istemiyor.
Sayın milletvekilleri bu konuyla ilgili bize Ankara’da yaptıkları temasları anlatıyorlar.
Onların söylediklerinden anlıyoruz ki. Genel müdürler bizim vekillerimizi masal dinler gibi dinlemişler, hiçbirini ciddiye almamışlar!
Bizim çok kıymetli vekillerimiz de zannediyorlar ki, biz şans eseri de olsa Ulaştırma Bakanı ile görüştük, yine şans eseri de olsa uçak müdürleriyle görüştük!
Sayın vekillerimiz bu kıytırıktan görüşmeleri hayatlarının merkezine koydukları için, o kıytırıktan müdürleri de dünyanın en kıymetli insanları zannediyorlar.
İşte günün sonunda Erzurum böyle madara edildi.
Vekillerimiz ne düşünüyor bilmiyorum, aslında hiç de umurumda değil ama onların o genel müdürler nezdinde zerre kadar ciddiye alınmadıklarını gördük.
Nasıl mı?
Bir günde beş uçak seferi birden iptal edildi.
Hayırdır sayın vekiller, sizin uyanmanız için daha neremizin…olması lazım.
Gelin en iyisi bu yazıyı bir fıkrayla bitirelim…
Hikaye bu ya, yolculukların at ve deve ile yapıldığı dönemde zengin bir kervan sahibi kendisine güvenlik görevlisi tutmak istiyor. Araştırıyor, inceliyor, sonunda bir isme karar veriyor.
Adam o kervan sahibi zengine diyor ki, ben tek çalışırım.
Kervan sahibi de kabul ediyor.
Derken yolculuk başlıyor, o kervan bir yerde mola vermişken kırk eşkıya saldırıyor.
Fakat kervanı korumakla görevli adam uyuyor…
Eşkiyalar da bu kervanı nasıl bir adam korur diye merak ediyor, uyuyan kervan koruma görevlisine saldırıyor.
…
Burada hikayenin devamını tabii ki anlatamıyoruz.
Ama sayın vekillerimize şunu soruyoruz:
Kırk günde bir mi uçak gelirse sevinelim?
Ben tekrar başa dönüyorum, en iyisi mi siz Erzurum’u Erzincan’a bağlayın, böylelikle ne dış güçlerle ne de FETÖ’cülerle boğuşmak zorunda kalmayın.
Tren itmekle mükellef bir şehrin halkına uçak hakikaten lüks değil mi?