Dumlu Erzurumun Tortum yolu üzerindeki çok eski bir nahiyesi. Erzurum ovasının güzel bir yerine kurulmuş çağlar ötesinde. Erzurumun son döneminde Dumlu adı hep ön plana çıkmış. Ruslar; Tortum üzerinden Erzurum'a hücum ederken bu topraklardan geçmişler. Özelliklede soğuk savaş yıllarında Dumlu 29 Tümene ev sahipliği yapmış.
Asker varken Dumlu şirin bir Anadolu kasabası görünümündeydi. Nüfusu, insanları, belediyesi, tarım ve hayvancılığı bölgeye hayat veriyordu. Dükkanları harıl harıl işliyor, mülk para ediyordu. Cumartesi-pazar askerin çarşı izni nedeniyle şenleniyor, hayat canlı akışını sürdürüyordu.
Derken 1990 sonrası Türkiye'nin iç ve dış güvenliği nedeniyle, iktidarların siyasal düzenlemeleriyle Dumlu önce askerlerini sonrada belediyesini kaybetti. Bu durum beldenin ekonomik ve sosyal kaybına yol açtı. Artık insanlar beldeden göç etmeye başladı. Tarım ve hayvancılığı çökmesi bu göç trafiğini hızlandırdı. Halbuki bir zamanlar Dumlu modern bir şehir görünümlüydü.
Neyse 5 Temmuz 2015 günü saat 18.30da Hamit Yavuzer Ağabeyimin arabasıyla akşam iftar edeceğimiz Erzurumun sevilen siması Rasim Kullebi'nin Dumlu'daki konağına gitmek için hareket ettik.
Tortuma doğru giderken çayırların biçilme mevsimine geldiğini temaşa ederken akşam sessizliğinin ovaya çöktüğünü ve dağlara vuran güneş ışınlarından hissettik.
Dumlu'ya girince birkaç yıl önceki açık olan dükkanların kapalı olduğunu, bazılarının kapı ve pencerelerinin kırıldığı, yıkıldığını görmek içimde bir ürperti meydana getirdi. Kısa sürede Rasim Beyin konağına ulaşmış daha önceden hazırlanmış iftar sofrasını görmüş içimizden inşallah sivri sinek olmazda iftarımızı rahat açarız temennisinde bulunmuştuk.
Derken misafirler gelmeye başlamış, her gelenle tokalaşıp hal ve hatırlarını sormuş, ağaçlar arasından Güneşin batışını temaşa etmiştik. Artık sofradaki yerimizi almış okunacak Ezanla birlikte nefis kesme çorbayı, Erzurumun iftar sofralarının vazgeçilmezi kıymayı, su böreğini ve kadayıf tatlısını yemeyi beklemeye koyulmuştuk.
Bu arada sivri sineklerin kaçmasını sağlayacak önlemi Yusuf Karakuş Beyle bulmuş yaktığımız tezek dumanıyla doğal sinek savar oluşturmuş, böylece kendimizi korumuştuk. Sivri Sinekler tezek dumanından kaçıyorlardı. Bu silah eski bir gelenekti. Böylece bu gelenekten faydalanmıştık.
Ezanlar okunmuş nefis yemekler yenmiş neşe içinde Akşam namazları kılınmış ve gecenin en önemli bölümü olan fasıl dinlemek için konağın büyük salonundaki yerlerimizi almıştık.
Solist olarak mükemmel sesiyle geceye ren katan Nusret Kızılcaoğlu yerini almış kendisine eşlik edecek Ud'da Hüseyin Çakanlı, Cümbüşte Turan Öztekin, Klarnette Sinan İçoğlu, Kanunda Ersan Sağsöz ve Darbukada Ercan İçoğlu yerlerini almış dinleyicilerin sesi bakışları altında fasıl başlamıştı.
Nusret Bey güzel sesiyle İbrahim Hakkı'dan, Alvarlı Efeden, Emrah'dan gazelleri okurken kendimizden geçmiş günün tüm yorgunluğunu üzerimizden atmıştık. Arada büyük kazanda demlenmiş olan çaydan yudumlarken, saz heyetinin Erzurum yöresine ait Türkülerini, ezgilerini icra ederken Nusret Kızılcaoğlu Beyin o muazzam sesi ruhlarımızın derinliklerine iniyordu. Arda kendisine eşlik ediyor bir nefeslik güzelliği paylaşıyorduk.
Nusret Bey güzel sesiyle İbrahim Hakkı'dan, Alvarlı Efeden, Emrah'dan gazelleri okurken kendimizden geçmiş günün tüm yorgunluğunu üzerimizden atmıştık. Arada büyük kazanda demlenmiş olan çaydan yudumlarken, saz heyetinin Erzurum yöresine ait Türkülerini, ezgilerini icra ederken Nusret Kızılcaoğlu Beyin o muazzam sesi ruhlarımızın derinliklerine iniyordu. Arda kendisine eşlik ediyor bir nefeslik güzelliği paylaşıyorduk.
21.30 da başladığımız fasıl 10.30 kadar devam etmiş kısa bir moladan sonra yeniden başlayan fasıl kısmında türküler gazeller devam etmiş ve akşam yemeğin servis edilmesinde hizmet eden Mehmet Semin Bey fasıl heyetine dahil olmuş önce Nusret Beyle birlikte seslendirdiler. Bilahare Mehmet Semin Bey gecenin geç saatlerine kadar söylediği türkü ve şarkılarla geceye renk katmıştı.
Gazellerin , Türk Sanat Müziğinin ve Türk Halk müziğinin seslendirildiği bir Erzurum İftar gecesinde saatler 24'ü gösterdiğinde fasıl sona eriyor ve herkes evlerine gitmek için bir birlerinden izin isteyerek Gani Kullebi beye; ev sahipliğinden dolayı teşekkür ederek ayrılıyordu.
Bu güzel geceye iştirak eden Nihat Algül, Nevzat Göktan, Hakkı Kasil, Veysel Konar, Cahit Alyap, Yusuf Karakuş, Vedat Gezmiş, Nusret Kızılcaoğlu, Batur Turalıoğlu, Nesim İbrahimhakkıoğlu, Hamit Yavuzer, Burhan Konar, Alaattin Öğdüm, Rasim Kullebi, Mehmet Semin Açıkgöz, Turan Tımarlı, Mehmet Kullebi, Abdurrahman Zeynal olarak güzel bir gece geçirmiş eski ihtişamlı günlerini kaybetmiş Dumlu Beldemizden ayrılarak evlerimize dönmüştük.