AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş ve arkadaşlarının imzasını taşıyan Bazı Kanunlarda ve 652 Sayılı KHK'de Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'nin görüşmeleri, TBMM Genel Kurulunda başladı.
Teklifin tümü üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz alan Ankara Milletvekili Şenol Sunat, İstanbul seçim sonuçlarının, milletin iradesine ipotek koymanın, yok saymanın, hak gasbının bedelinin ne olduğunu gösterdiğini savundu. Sunat, seçimin Türk milletinin ferasetini ortaya koyduğunu, adaletin, demokrasinin, iyiliğin, tevazunun, vicdanın, muhalefete ve iktidara destek olan Türk milletinin kazandığını söyledi.
Eğitimin, bir istikbal ve siyaset üstü bir mesele olduğunu ifade eden Sunat, Türk milletine yakışır bir milli eğitim sisteminin el birliğiyle oluşturulmasını istedi.
İlkokula başlama yaşının 69 aya çıkarılarak yaklaşık 7 yıldır yapılan yanlıştan geri dönüldüğünü ifade eden Sunat, ancak 7 yıldır öğrencilerin bir kobay olarak kullanıldığını, ailelerin sıkıntı yaşadığını savundu.
"Öğretmenlik kadrolu, sözleşmeli, ücretli diye sınıflandırılır mı?" diye soran Sunat, böyle bir sınıflandırmayı kabul etmediğini, bunu öğretmenlik mesleğine bir hakaret olarak gördüğünü belirtti. Sunat, kalkınmada öncelikli bölgelerde öğretmen tutmanın yolunun sözleşmeli öğretmenlik, sözleşmeli personel olmadığını ifade etti.
Sunat, genç işsizliği önlemenin yolunun, çıraklık eğitiminden geçtiğini, mesleki eğitim merkezlerine gençlerin ilgisini artırmak, kalfalık, ustalık belgesine sahip olanların toplum içindeki statülerini yükseltmek, ebeveynlerin mesleki eğitimi başarısızlık ve yeteneksizlik olarak görme anlayışını ortadan kaldırmak zorunda olduklarını anlattı.
MHP Iğdır Milletvekili Yaşar Karadağ, eğitimin, bir toplumun gelişmesi ve uygar seviyelere ulaşması için gerekli en önemli yapı taşı olduğuna işaret ederek, eğitim politikası çökmüş bir milletin, yok olmaya mahkum olduğunu söyledi.
Karadağ, "Eğitim politikamızın temel amacı Türk milletine mensubiyetin gurur ve şuuruna sahip, manevi ve kültürel değerlerimizi özümsemiş, düşünme, algılama ve problem çözme yeteneği gelişmiş, sorumluluk duygusu ve toplumsal duyarlılığı yüksek, yeni gelişmelere açık, bilim ve teknoloji üretimine yatkın, girişimci, demokrat, kültürlü, erdemli ve inançlı nesillerin yetiştirilmesi olmalıdır." dedi.
Ülkelerin gelişmesinde ve kalkınmasında sanayileşmenin temel unsuru olan bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarına sahip, yüksek verimi gerçekleştirecek kalifiye insan gücünün yetiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Karadağ, kalifiye elemanların bilgi ve becerisinin, ekonomik başarının temeli olduğunu belirtti.
Eğitimin, bir ülkenin olmazsa olmazı olduğuna işaret eden Karadağ, "Eğitim ve eğitimci için atılan adımlar sonuna kadar desteklenen uygulamalar olsa da eğitimde hem sistem hem de öğrenci açısından mevcut başka sıkıntıların olduğunu da bilmekteyiz. Bu sıkıntıların giderilmesi, eğitimimizin ve eğitimcilerimizin refaha kavuşabilmeleri için bundan sonraki süreçlerde de gerekli adımların atılarak uygulamaya geçirilmesi en asli görevimizdir. Çünkü eğitimden yoksun bir milletin bağımsız olması ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşması imkansızdır. " diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, teklifin "temel kanun" olarak görüşüldüğünü anımsatarak, bunun, hızlı bir şekilde yasa yapmak için temel kanunla ilgili TBMM İçtüzüğünün 91. maddesinin istismarının tekrarı niteliğinde olduğunu savundu. Özel, istisnanın, kural haline dönüştüğünü, normal müzakerenin istisna olduğunu ifade etti. Özel, "Teklifin parlamento dışı merciler tarafından hazırlandığı, milletvekillerimiz tarafından imza atılarak yürütmeyle yasamanın bir kısmı arasında anayasaya karşı muvazaa suçu işlendiği, komisyon görüşmelerinde de belli olmuştur." dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, muvazaalı bir iş yapmaktan imtina ettiklerini ifade ederek, "Niçin muvazaalı iş yapalım? Muvazaaya gerek yok. Hepimiz buradayız. Her ne kadar teklifi iktidar partisi vermiş olsa da günün sonunda, bu işi bitirdiğimizde, kanunu yapma sürecinin tamamı ortak çalışmamız, eğrisiyle doğrusuyla her birimize ait, iktidara, muhalefete ait ortak bir çalışma... Böyle görmek lazım. Burada bir muvazaa değil, gruplarla da görüşerek daha süratli bir netice almaya dair bir mesele var." değerlendirmesinde bulundu.
"TAMAMEN VELİNİN İZNİ VE TALEBİNE BAĞLI OLACAK"
Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Emrullah İşler, "Şu an ki uygulamada 66 aydan küçük, 60 ayını dolduran çocukların velileri genelde çocuklarını okula vermiyor, bunun için de rapor getiriyordu. Bu raporlar, (Milli Eğitim Bakanlığının hazırlayacağı) yeni yönetmelikle kaldırılacak, tamamen velinin izni ve talebine bağlı olacak." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş ve arkadaşlarının imzasını taşıyan ilkokula başlama yaşının 69 aya çıkarılmasına ilişkin düzenlemenin de bulunduğu kanun teklifinin tümü üzerinde görüşmeler tamamlandı.
Teklif üzerinde söz alan HDP Batman Milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki, bu yasanın, çocukların okula başlama yaşını muallaklaştırdığını savundu.
Tiryaki, "72 aylık çocuğunuzun okula başlamasını istemiyorsanız yine 'Çocuğun gelişim düzeyi yeterli değil.' diye gidip izin almak zorunda kalacaksınız. Bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Çocukların okula başlama yaşının net olarak belirlenmesi gerekir." şeklinde konuştu.
Teklifle sözleşmeli öğretmenlerin, Diyanet İşleri Başkanlığındaki sözleşmeli personelin 4+2 olan çalışma süresinin 3+1'e çekilmesinin öngörüldüğünü aktaran Tiryaki, neredeyse bütün bakanlıklarda sözleşmeli personelin çalıştırıldığını, bunların içerisinden yalnız iki tanesine bu hakkın verilmesinin ciddi bir eşitsizlik yarattığını öne sürdü.
Tiryaki'nin konuşmasının ardından yerinden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, KHK'lerin, bakanlıkların yönetilmesinde bir suç, bir yanlışlık, bir kanunsuzluk anlamına da gelmediğini belirtti. Zengin, bugünkü sistemde KHK'nin değil Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin bulunduğunu belirtti.
Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Emrullah İşler ise ilkokula başlama yaşına ilişkin düzenlemenin, teklifin ikinci maddesinde bulunduğunu dile getirdi.
Söz konusu maddede, uygulamanın, yönetmelikle yapılacağının bildirildiğini anlatan İşler, komisyon olarak Milli Eğitim Bakanlığıyla görüştüklerini, bu hususun yönetmelikte nasıl yer alacağını sorduklarını aktardı.
İşler, şunları söyledi:
"Malumunuz olduğu üzere 66 ay uygulaması var. Şu an ki uygulamada 66 aydan küçük, 60 ayını dolduran çocukların velileri genelde çocuklarını okula vermiyor, bunun için de rapor getiriyordu. Bu raporlar, (Milli Eğitim Bakanlığının hazırlayacağı) yeni yönetmelikle kaldırılacak, tamamen velinin izni ve talebine bağlı olacak. Gelecek uygulamayla 66, 67, 68 aylık çocukların velisinin yazılı isteğine göre, çocuğun gelişimi göz önünde bulundurularak çocuğun kaydı yapılabilecek, aynı şekilde yine 69, 70 ve 71 aylık olanların da velisinin yazılı talebi üzerine uygulama bu şekilde gerçekleşecek."
2017-2018 eğitim öğretim yılında, 5 yaşındaki çocukların yaklaşık yüzde 84'ünün okul öncesi eğitimde yer aldığını belirten İşler, bakanlığın 2023 vizyonununda, okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirileceğinin duyurulduğunu ifade etti. İşler, bu konuda da gelecek aylarda gerekli kanuni düzenlemenin yapılacağını kaydetti.
CHP'Lİ KAYA'DAN SELAHATTİN DEMİRTAŞ'A TEŞEKKÜR
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, İstanbul'da yeni bir başlangıcın olduğunu, "Karadeniz'in hırçın delikanlısının" Türkiye'nin umudu olarak İstanbul'da bir başlangıç yaptığını söyledi.
Kaya, "En büyük teşekkürü kendini, kendi haklarını düşünmeden, toplumun özgürlüğünü düşünerek cezaevinden 'Türkiye'nin barışa, demokrasiye ihtiyacı var " diye mesaj yollayan Selahattin Demirtaş'a ediyorum." dedi.
Kaya, Mecliste 4+4+4 eğitim sistemi, 60 ayda çocukların okula gidebileceği tartışması yapılırken muhalefet milletvekillerinin dövüldüğünü, öğretmenlerin Kızılay'da coplandığını, öğretmenlere biber gazı, tazyikli su sıkıldığını savundu.
"EĞİTİMLE İLGİLİ İYİ İŞLER YAPTIK"
AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş, eğitimin sadece politika değil bir dava meselesi olduğunu söyledi.
Maviş, 17 yıllık iktidarları döneminde eğitimle ilgili iyi işler yaptıklarını, derslik sayısını artırdıklarını, göreve geldiklerinde yaklaşık 400 bin olan öğretmen sayısını 1 milyona çıkardıklarını, eğitime erişimi herkes için kolay hale getirdiklerini, veliler üzerinde eğitimin oluşturduğu mali yükleri azalttıklarını, eğitimin müfredatında demokratikleşmeye imza attıklarını, insan hakları, demokrasiye aykırı içerikleri temizlediklerini anlattı.
Öğretmenlerin eğitimin temeli olduğunu ifade eden Maviş, eğitimin popülist politikalara kurban edilemeyecek kadar kıymetli bir süreç olduğuna dikkati çekti.
Teklifin tümü üzerinde görüşmelerin tamamlanmasının ardından Meclis Başkanvekili Mithat Sancar, birleşime ara verdi. Aranın ardından komisyonun yerini almaması üzerine Sancar, birleşimi Çarşamba günü saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.