Mehmet ŞENER - Palandöken
Malumunuz okullarımızda bazı seçmeli dersler mevcut.
Milli Eğitim ana müfredatının içinde olmayan ya da başka bir ifadeyle “mecburi” olmayan ders.
Okul idaresi, öğrenciye ya da veliye soruyor, “falanca ders zorunlu değil, ama bu dersi alırsanız size yararı olur, hangisini seçiyorsunuz?”
Öğrenci ya da veli bu soru karşısında neredeyse hiç itiraz etmez, kendine yakın bulduğu bir dersi seçer.
Buna da “seçmeli ders” deniyor.
Salih Kaygusuz’la birlikte çok ciddi bir atılım içerisine giren Erzurum Milli Eğitim Müdürlüğü, nasıl ki genel sınavlarda Erzurum’a kayda değer bir çıta yükseltti ise, öğrencilerin, memleketini her yönüyle daha iyi tanıması ve bilmesi için yeni bir hizmet sunmaya hazırlanıyor.
“ŞEHRİMİZ ERZURUM”
Kitabın da, dersin de adı bu…
Sağolsun Salih hoca o kitaptan bir tane de bize hediye etti, biz de bu vesile ile kitabı baştan sonra inceledik.
Tamamen ortaokul öğrencilerine yönelik profesyonel ellerden çıktığı her halinden belli bir ders kitabı…
Erzurum’un kısa tarihi, yetiştirdiği değerli insanlar, yemek kültürü, edebiyatı, halk gelenekleri, sanatı, folkloru, tarım, iş dünyası ve kış sporları gibi konular başta olmak üzere onlarca çarpıcı başlık var.
Beş ünite şeklinde hazırlanan kitapta, bu şehre dair çok esaslı okuma parçaları da bulunuyor. Erzurum’un basın dünyasına dair de malumat veriyor.
Hoş bir üslupla kaleme alınmış bir kitap…
İnanıyorum ki çocuklar bu dersten hiç sıkılmayacak.
Erzurum Milli Eğitim’i kendisine “23 Eğitim Vizyonu” başlığı ile büyük bir hedef koymuş.
O hedef de şu:
Erzurum eğitimin her alanında ilk on şehir içerisinde olacak.
Hakikaten ciddi bir hedef, ama asla ulaşılması imkânsız bir menzil de değil.
Bütün mesele, önce inanmak, azmetmek, cesur olmak ve zorluklara yenik düşmemek…
Bendeniz Erzurum’da bu birikimin olduğunu ziyadesiyle biliyor ve görüyorum.
Salih hoca çok iyi kaptan…
Ekip çalışmasına inanıyor, “ben yaptım” yerine “biz başardık” ilkesini bayraklaştırmış.
Geçmişte biz bu şehirde okuduğu lisenin adının nereden geldiğini bilmeyen öğrencilere tanık olduğumuzda üzülmüştük.
Nasıl olur da bir öğretmen, öğrencisine adını liseye veren o büyük insanı anlatmamış olur diye kendi kendimize sormuştuk.
Bu kitap ve ders sayesinde artık inanıyorum ki, gelecek nesiller memleketleri hakkında, başkalarına sunum yapacak kadar bilgi sahibi olacak.
Bu konuyu düşünen, bunu ders ve kitap haline getiren ve bu iradeyi sergileyen herkese bu şehir adına yürekten teşekkür ediyoruz.