İki vatandaşı için dünyayı ateşe veren ülkeler ve vatandaşı için, soydaşları, dindaşları için hiçbir şey yapmayan, vicdanı sızlamayan milletler, din adamları yan yanalar!
Makbul İbrahim Paşa, maktul olmadan evvel sarayından gece sabahlara kadar ulaşan eğlencelerdeki saz ve raks sesleri İstanbul gecelerine bugünkü gibi yayılıyordu. Kanuni, gece halvet gezerken adamlarından birisi “Sultanım, Lalanız eğlenirler” der!
Kanuni, “Bırakın eğlensin, ölümün nereden geldiğini anlayamaz”, der!
Eğlenme bazı durumlarda ne kadar hakkımızdır, tartışılır!
Ama bazen eğlenmek dendiğinde nedense aklıma Ziya Paşa gelir;
“Eğlenceyi bırakın, vaktimiz yok mateme
Davranın, zira rezil olduk bir âleme!”
Eğlenmek sözünün geçtiği durumlarda Çin, İsrail, Barzani, İşıd katliamları gözümün önüne geliyor!
Soydaşlarım; Türkler katlediliyorlar!
Müslümanım diyen, dindaşlarım katlediliyor!
Cihat örgütleri, Türklerle ve Müslümanlarla cihat ediyorlar!
Gaye; Ortadoğu’da İsrail’in huzurunu bozacak, karşı çıkacak güçlü bir devlet kalmasın!
Bu yüzden güçlü devletleri parçalanarak daha küçük devletlere dönüştürmek! Mesela; Irak, Suriye, Lübnan, Libya belki İran ve belki Türkiye!
Kerkük, Musul, Doğu Türkistan, Gazze kan ağlıyor!
Biz eğlenmeye devam ediyoruz!
Ve hele ramazan eğlenceleri; ramazan ruhuyla örtüştü mü?
Bir tarafta iftar sofralarında bir ucu kana bulanmış ekmek; bir tarafta bizde Camiler yanına belediyelerce kurulmuş eğlence çadırlar vardı!
Eskiden büyüklerimiz bizi Cami’ye teravi namazına götürürlerdi, şimdi dedeler torunlarını meydanlardaki eğlence parklarına götürür oldular!
Bir tarafta Camilerden teravihler kılınırken yükselen Kuran sesi, yanında çocuklarda “palyaço” çığlıkları!
Teravih namazlarından hemen sonra yükselen ve şehirlerin her taraflarından yükselen müzik sesleri!
Eğlensinler, düşünmesinler, görmesinler, ibadet etme alışkanlığını çocuklarına vermesinler!
Dizilerle evde hapse aldığımız ve beyinlerini yıkadığımız bugünün ve geleceğin anneleri, öbür tarafta meydanlarda Bizansvari çılgınlıklar!
Bir şarap bir de rakkase eksik! Ki birkaç sene içerisinde eminim o da sahnedeki yerini alacaktır!
Belediyelerin oy için yaptıkları eğlenceler midir, birilerinin insanlara unutturmak ve görmemek için çizdikleri senaryolar mıdır?
Eğlenceye itiraz elbette hakkına sahip değilim!
Ancak; Kerkük; Musul, Doğu Türkistan kan ağlarken, İsrail çocuklara bomba yağdırırken kabul edecek vicdanlara sorarım: Yarın bizim başımıza gelmeyeceğini kimse garanti edemeyecek bir durum olan işgal, savaş ve katliamları görmezden gelmek hangi din, hangi vicdan ve hangi yürekle açıklanabilir ki?
İki vatandaşı için dünyayı ateşe veren ülkeler ve vatandaşı için, soydaşları, dindaşları için hiçbir şey yapmayan, vicdanı sızlamayan milletler, din adamları yan yanalar!
Eğlenmek; hakkınız; eğlenin, sabahlara kadar; Maktul İbrahim Paşa gibi!