ANADOLU’DA BİLİŞİM RÜZGARI ESTİ

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkan Yardımcısı Nazım Özdemir, "Eğer bir ülkede bilgi teknolojilerine yönelik ciddi anlamda motivasyon yoksa ülkeyi kalkındırabilmeniz maalesef mümkün değil" dedi.

MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu tarafından Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde "Büyümenin Sistematiği: Bilgi Teknolojilerinin Rolü 'Anadolu'da Bilişim' konulu panel düzenledi. Büyük ilginin gözlendiği panele, MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Nazım Özdemir, MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı Taner Bayır, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu, Atatürk Üniversitesi (AÜ) Rektör Vekili Prof.Dr. Mehmet Takkaç, Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Rektörü Prof.Dr.Muammer Yaylalı, MÜSİAD Sektör Kurulları ve İş Geliştirme Komisyonu 4. Grup Başkanı Mehmet Ünal, MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu Başkanı Bekir Sami Nalbantoğlu, MÜSİAD Basım, Yayın ve Medya Sektör Kurulu Başkanı Şevket Aksoy, MÜSİAD Hizmet Sektör Kurulu Başkanı Sertip Akşahin, MÜSİAD Erzurum Sektör Kurulları ve İş Geliştirme Komisyonu Başkanı Cevdet Yeşilyurt, MÜSİAD Mardin Sektör Kurulları ve İş Geliştirme Komisyonu Başkanı Ercan Erbek, MÜSİAD Batman Sektör Kurulları ve İş Geliştirme Komisyonu Başkanı Umut Doğu Ekmen, MÜSİAD Trabzon Sektör Kurulları ve İş Geliştirme Komisyonu Başkanı Zafer Ofluoğlu, Dernekler İl Müdürü Feyzullah Kılıç, Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Şerafettin Çakal, Erzurum Sivil Toplum Platformu Başkanı Mustafa Güvenli, Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Zekiye Çomaklı. yanı sıra Atatürk Üniversitesi öğrencileri de katıldı.

MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu tarafından Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Büyümenin Sistematiği: Bilgi Teknolojilerinin Rolü 'Anadolu'da Bilişim' Paneli’nde, konuşma yapan MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Nazım Özdemir, Ortadoğu Teknik Üniversitesi fizik bölümü mezunu olduğunu fakat bilgisayarcılık yaptığını belirtti.

MÜSİAD'ın kurululuş tarihinden bahseden Özdemir, MÜSİAD'ın kurulduğu dönemde TÜSİAD dışında iş dünyasını temsil eden başka sivil toplum kuruluşu olmadığını ifade etti. Özdemir, “Özellikle Anadolu'daki iş adamlarını temsil eden, Anadolu'yu dış dünyaya açabilecek bir iş adamları topluluğu yoktu. TÜSİAD, daha çok İstanbul sermayesinin büyük sermayedarların kurduğu bir iş derneğidir. Mutlaka ülkemize büyük katkıları olmuştur ama Anadolulu iş adamlarının dünyayla tanışması MÜSİAD ile olmuştur" dedi.

Özdemir, MÜSİAD'ın 11 bin üyeyle dünyada 72 ülkede, 170 noktada temsil edildiğini ve Türkiye'de 85 yerde ofisinin olduğunu söyleyerek, MÜSİAD'ın Türkiye ekonomisinin yüzde 20'sine istihdam sağladığını vurguladı.

Günümüzde çok konuşulan 'orta gelir tuzağı' kavramının 2011 yılında Türkiye'nin gündemine MÜSİAD'ın soktuğunu belirten Özdemir, ”2002 yılında Türkiye ekonomisi 250 milyar dolar ekonomik büyüklüğe sahipken 2008-2010 yıllarında bu 3 katına kadar çıktı. Uygulanan mali disiplin sayesinde böyle bir noktaya geldi. Ülkenin gelişmesini ve büyümesini sağlayacak olan ürün gelişmesi konusunda, yüksek teknolojili ürün noktasında ciddi bir gelişme olmadı. 1980'lere kadar Güney Kore gelişmişlik ve kişi başı milli gelir olarak bizden daha büyük bir ülkeydi ama bugün bizim neredeyse 2,5-3 katımız kadar kişi başı milli geliri olan bir ülke konumuna geldi. Çünkü Türkiye sürekli darbelerle iç çekişmelerle zaman kaybederken, onlar dünyayla yarışabilecek ürünler geliştirdiler. Türkiye istikrarı 2002'de yakalayarak milli gelirini 3 katına çıkardı. Türkiye bundan sonra 'orta gelir tuzağına' yakalanmadan büyüyebilmesi için yüksek nitelikli ürün geliştirmesi gerekmektedir.” diye konuştu.

Yüksek nitelikli ürün geliştirmenin temel taşının da bilgi teknolojileri olduğunu anımsatan Özdemir, "Amerika'yı silikon vadisi olmadan düşünemezsiniz. Dünyada en önemli şirketlere baktığınızda ilk 10 tanesi neredeyse bilgi teknolojileridir. Apple'ın değeri neredeyse Generalmotors'dan, Epson'dan çok daha fazla. Cirosu çok daha düşük olmasına rağmen dünyadaki değeri çok büyük. Eğer bir ülkede bilgi teknolojilerine yönelik ciddi anlamda motivasyon yoksa ülkeyi kalkındırabilmeniz maalesef mümkün değil" şeklinde konuştu.

MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı Taner Bayır da bilişimin bilgi ve teknolojinin birlikte kullanımı olarak tanımlandığını belirterek, "Bilişimin birkaç yönü vardır. Bunları, bilgisayar yazılımı, bilgisayar donanımı, bilgisayar kullanıcısı ve bilgi toplumu olarak sınıflayabiliriz. Bilişim dünyası temelde bilgisayar yazılımlarının insanların ihtiyaçlarına göre düzenlendiği dünyadır. Bu dünyada varlığımızı sürdürebilmek için bilgi ve teknolojiyi kullanmaya ihtiyacımız vardır" ifadelerini kullandı.

MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Kamil Sağıroğlu panel oturumunda yaptığı "Bilgi Teknolojileri" sunumunda MÜSİAD’ın Sürekli İyileştirme’yi kendisine ilke edindiğini; dinamik, özgüveni yüksek ve çözüm odaklı bir yapılanmaya sahip olduğunu söyledi.

Son yıllarda ülkemizde bilgi teknolojileri konusunda devlet tarafından kanun, teşvik ve desteklerin önceki dönemlere göre arttığın belirten Sağıroğlu, “Son olarak da 2015-2018 Bilgi Toplumu Strateji ve Eylem planı ile gelişmesinin devamı hedeflenmiştir. E-Devlet kapsamında birçok proje gerçekleştirilmiş, eğitimde FATIH projesi ile önemli bir açılım sağlanmıştır. Sadece devlet tarafında değil, özel sektörde bilgi teknolojileri konusunda yatırımlar yapmıştır. Türkiye’de E-Bankacılık kullanım oranının Avrupa’daki kullanım oranlarından yüksek olması da bunun bir göstergesidir. Alt yapı tarafında fiber ağların artmaya devam etmesi ve 4G bağlantı yatırımları ile geniş bantlı internetin ülkemizin her alanına ulaşmasını sağlanacaktır. Teknolojinin gelişmesinde önemli rol oynayan girişim sermayesine yönelik kanunlar çıkarılmış, melek yatırımcılığa yönelik teşvik ve düzenlemeler yapılmıştır. Yaşanan bu ve bir çok gelişme sektör için umut vericidir” dedi.

Amerika ve Avrupa’daki teknoloji üreten firmaların hizmet sektörlerini uzak doğuya kaydırarak maliyetlerini düşürdüğünü ifade eden Sağıroğlu, “Bulunduğumuz şehir Erzurum’da çağrı merkezi yatırımları yine aynı hedefle kurulmuştur. Anadolu’daki bir bireyin yaşam maliyet endeksi, batıya göre daha düşüktür. Bölgede tarım hayvancılık gibi üretimler, bölge dışı değerlendirmelerde, lojistik maliyetler nedeni ile katma değerini kaybetmektedir. Bilişim alanında geliştirilen ürünlerde, lojistik ve konumlama maliyetleri çok düşük olduğu gibi, geliştirdiğiniz ürünlerin internet üzerinden dünyaya pazarlanabilmesi mümkündür” diye konuştu.

Bilgi Teknolojileri, ülke ve şirketlerin kalkınmasında bir lokomotif olduğunu vurgulayan Sağıroğlu konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Ülkemizde sektörün gelişmesi açısından da Anadolu, barındırdığı potansiyel ve fırsatlarla sektörün lokomotifi olmaya adaydır. Bu kapsamda sektör kurulumuz, Anadolu, Finansman ve Eğitim konularına 2015 içerisinde öncelik vermektedir. Teknolojideki gelişim ile iş yapma biçimi yeniden dizayn ediliyor. Bu durum teknolojiyi yakalayabilenler için bir fırsat olacağı gibi, kaçıranlar için ise ciddi bir tehdit olacaktır. MUSIAD, sadece bir iş adamı refleksi ile değil, bilgi teknolojileri sektörünün stratejik olması nedeniyle, ülkemizin gelişiminde rol alacak araştırma/geliştirme/farkındalık ve sosyal çalışmaları yapmayı kendisine hedef edinmiştir.”

 Erzurum Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kaymaz panel oturumunda yaptığı konuşmasında, Erzurum Teknik Üniversitesi’nin kuruluş aşamasını anlattı. Türkiye’de Üniversitelerde Bilişim Teknolojilerinin gelişiminden bahseden Kaymaz, “Bu hikaye dünyadaki Üniversiteler açısından mahzun hikayedir. Bilişim Teknolojileri alanında söz yapmış kişilere bakarsak üniversitelerin katkılarının negatif olduğunu görürsünüz. Bill Gates, Michael Dell gibi isimler üniversiteden terk, Allah’tan Google kurucuları bu alanda eğitim almış doktora yapmış isimler buran anlaşılıyor ki okul bu isimlere bir şeyler katmış. Burada önemli olan atmosfer oluşturmak, üniversiteler bu anlamda çok iyiler. Amerika’daki silikon vadisinde bulunan bir firmadan yetkiliyle konuştuğumuzda oranın bir üniversiteden farksız olduğunu her köşesinde her kafesinde her masada yeni fikirler yeni projeler konuşuluyor. Kimse fikrinin çalınacağından korkmuyor, zaten orada en çok fikirleri duyanlar garsonlardır, onlarda kalkıp şirket kuramazlar, böyle bir şeyde zaten görmedik. Buradan da eğitimin önemi ortaya çıkıyor. Türkiye’de maalesef eğitim noktasında sıkıntılar vardır. Ben makine mühendisliğinden mezunum yüksek lisansımı ve doktoramı bu alanlarda yaptım. Yurt dışında bu işlerle ilgilenmeye başladım. Türkiye’ye döndüğümde de bilgisayar programlama derleri verdim. Türkiye’de programlama dilleri yoktur, hocaların bildiği diller öğretilir bu konuda trend nedir pek önemsenmez. Bu bir handikaptır. Yenilemek gerekirse çuvaldızı önce kendimize batırmalıyız” dedi.

Bilgisayar Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATABAUM) Müdürü Prof. Dr. Muhammet Dursun Kaya Atatürk Üniversitesi’nin bilişimle ilgili geçirdiği süreç hakkında bilgiler verdi. Eski Ulaştırma Bakanı Lütfü Elvan’ın, “Biz Erzurum’u Türkiye’nin veri merkezi haline getireceğiz” açıklamasının Türkiye açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Kaya, “ Biz Atatürk Üniversitesi olarak data center standartlarına ve tüm alt yapıya sahibiz. Data center olursak başta Erzurum, Doğu Anadolu Bölgesi ve tüm Türkiye’ye çok yararlı işler yapabilecek kapasiteye sahibiz. Bunun içinde Rektörümüz Hikmet Bey, Ulaştırma Bakanlığına gerekli bilgilendirmeyi ve başvuruları yapmıştır” diye konuştu.

MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu tarafından Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde "Büyümenin Sistematiği: Bilgi Teknolojilerinin Rolü 'Anadolu'da Bilişim' konulu panelinin sonunda, panele katılan öğrenciler arasında yapılan kura çekilişi sonucunda seçilen 5 öğrenci 1 haftalığına İstanbul’da MÜSİAD’ın misafiri olacak. Atatürk Üniversitesi Öğrencileri, MÜSİAD düzenleyeceği bu teknik geziyle İstanbul’daki büyük bilişim şirketlerini ziyaret edip en son teknolojiler hakkında bilgiler alacak.

Programın ardından panel oturumuna katılanlara fidan sertifikası takdim edilip hatıra fotoğrafı çekildi.