Şunun şurasında Erzurum’da sporu yazan çizen bir elin parmaklarını geçmez. Hatta abartmamak gerekirse iki üçtür. Allah Rahmet etsin Sadık Ağabey(Engin) yıllar önce aramızdan ayrıldı. Vedat ağabey (Refayeli) ve Mahir Ağabey (İnanç) emekli oldu. Zaten ikisi de ulusal iki gazetenin bölge sayfalarına spor haberi veriyordu. O da genelde Erzurumspor oluyordu. Gerçi Mahir Ağabey’in salon sporlarında da bir çok haberi gazete sayfalarında yerini almıştır. Eeee, geriye ne kalıyor... Ben, Orkun Çizmeli ve Naci Ergen... İnşallah ilerisinde bizden de başarılı olur, genç bir kardeşimiz daha yetişiyor. Tevhit Furkan Nehri, hevesli çoçuk. Ben de kendisine yardımcı oluyorum. Çünkü şu an aynı gazetede çalışıyoruz ve benim mesai arkadaşım. Özellikle bu sezon ajanslardan da Büyükşehir Belediyespor ve Yakutiye Belediyespor’un maçlarına gelenler oldu. Turgay İpek, Ahmet Akbuğa, Mahmut Akdağ, Turhan Bozkurt, E. Mehmet Yılmaz ve Ersin Öztürk...
Sadede geliyorum, hafta sonu Bölgesel Amatör Lig’de önemli bir maç oynandı. Yakutiye ile Palandöken karşılaştı. Kimsenin ciddiye almadığı maçı biz iki kişi ile takip ettik. Pusula adına...Yani ben ve Furkan Nehri her zamanki gibi yine spora hizmet için ordaydık. Amacımız Pusula’nın sayfaları için en güzel fotoğrafları çekmek ve okuyucularımıza en iyi şekilde haberleri yansıtmaktı. Ama doksan dakikanın sonunda bizimde arzu etmediğimiz üzücü olaylar yaşandı. Futbola yakışmayan görüntüler yaşandı. Gerçi bir tarafta kaybeden bir takım, karşısında kazanan bir takım vardı. Adrenalin yükselince ortaya istemesen de bazen üzücü olaylar çıkabiliyor. Burada ben ne Savcıyım, ne de Hakim kimseyi yargılama niyetinde değilim. Şu günahkar, şunun sevabı var diyemem. Ama orada hakkını teslim etmem gerekenleri de es geçemem. Örneğin Palandökenspor yardımcı Antrenörü Yaser Taşkesenlioğlu, olayları yatıştırmak için varını yoğunu ortaya koydu. Oraya koştu, buraya koştu. Futbolculuğunda bile belki bu kadar koşmamıştır. Her türlü tepkiye rağmen sakatlanan rakibine sahada ilk müdahaleyi yapan Palandökensporlu Haktan Köseoğlu, Yakutiye Belediyesporlu futbolcu Muhammet Buğra Gökçan, gencecik yaşına rağmen, soğukkanlı ve olgundu. Yücel Karakoç, çocukluğundan beri tanırım beyefendi, büyüğüne saygılı, küçüğüne sevgisini gösteren biridir. Profesyonel futbol oynarken de hiç kırmızı kart gördüğünü duymadım ya da şahit olmadım. Olayların büyümemesi için elinden geldiyse onun fazlasını yaptı. Cumartesi günkü maçta gözüme çok batanlar bunlardı. Tabi diğer iyi niyetlileri de görememiş olabilirim onlarda bizi hoş görsün.
Gazeteci olarak 20 yılı aşkın süredir amatör kulüplere girip çıkarım. 3 Temmuz Stadı benim ikinci evim gibidir. Kimseyle bir sorunum olmamıştır. Duyduğumu değil, her zaman gördüğümü yazmışımdır. Öyle davranmaya da devam edeceğim. Her kulüp benim için eş değerdedir. Ancak bu yirmi yılı aşkın süre içinde canımı sıkanlar da olmuştur. Gazeteciliğimi karıştırmadan, kişisel tavrımı da onlara karşı sergilemişimdir. Örneğin hayatta olduğu için bahsinde abes görmüyorum. Şu an Yolspor’un hocası olan Engin Deniz, Köy Hizmetlerispor’da (İl Özel İdarespor) oynuyordu. 3 Temmuz Beldespor’a (Büyükşehir Belediyespor) Süper Amatör Lig’in şampiyonluk maçında mağlup olmuştu. Kanal 25 Televizyonu’nda çalışıyordum, röporta için soyunma odasına yaklaştığımda, bana tepki göstermiş ve 3 Temmuz Beldesporlulukla suçlamıştı. Aynı Engin hoca, daha sonra bu tezinde yanıldığını ve bana karşı mahcup olduğunu da her zaman ifade etmiştir. Ben ise işine profesyonelce bakan biri olarak Engin Deniz’e en ufak bir tepkim olmadan, 20 yılı aşkındır diğer amatör camiayı yazıp, çizgidiğim gibi Engin Deniz ya da onun çalıştırdığı takımları yazıp çizmişimdir. Cumartesi günü de Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut ile bir süre yan yana maçı izledim, kendisine hep ‘sizin takım’ diye hitap ettim. Yakutiye’yi tutsam, ‘Bizim takım’ diye hitap ederdim. Ancak, Erzurum’un bir takımı il dışında Erzurum’u temsil ederse, bir Erzurumlu olarak tabiki yanlı olurum. Cumartesi günü oyanan önemli baraj maçı sonrasında asılsız suçlamalarda bulunan ve taraflı olmakla itham edenlere şunu belirtmek isterim. Dost acı söyler, eleştiriyi kabul etmezseniz hayatta başarılı olmazsınız. Eğer bir yola girmişseniz o yolda acı da çekeceksiniz, sevinç de yaşayacaksınız. Mütevazi olun, eleştiriye açık olun ki, kazanasınız. Kırıp dökmekle, birilerini itham etmekle bir yere varamazsınız. Büyüdükçe küçülün. Yoksa hayatta hep kaybeden ve bir gün çevrenizde bir tek dostunuz kalmayan siz olursunuz. Bizden söylemesi...
adem çağlayan 12 Yıl Önce
helal olsun nurullah abim ...