İranlı mahkum Mohammad Reza Esmaeilpour, jandarmanın nezaretinde cezaevine götürülürken öpücük göndermesi mahkemeyi takip eden eşi ve kızını ağlattı. Iğdır'daki 'casusluk' davasının dördüncü duruşması yapıldı. Casusluk davasının sırrını ajanlık iddiasıyla tutuklanan İranlıların üzerinde ele geçirilen kamera çözecek. Erzurum Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2'si İran vatandaşı 3 tutuklu 11 sanığın yargılandığı davada, söz konusu kamera için TÜBİTAK'tan rapor istendi.
Duruşmaya tutuklu sanıklar Mohammad Reza Esmaeilpour ve Shahram Zargham Khoeıi ile Timur Ağrı katıldı. İran uyruklu Shahram Zargham Khoeıi duruşmada, "Mahkemenin delil olarak gösterdiği Panasonic kamera devrim muhafızlarının PJAK'a yaptığı operasyonlarda, İran İstihbaratının bazı vatandaşları sorgulamasında ve benzeri 5-6 ayrı olayda kullanılmış. Bu kamerayı almışlar. Bizim gibi sivil insanlara vermişler. Bir de Türkiye'de kullanın demişler. Bu ciddi manada düşünülmesi gereken bir husustur. İran Devleti elinde tüm kurumlarda kullanıldığı sadece bir kamera mı var? Ayrıca bizim fotoğrafını çektiğimiz yer Tuzluca ilçesidir. Daha sonra öğrendiğimize göre askeri tesislerin bulunduğu genel yönetim merkezi Doğubayazıt'taymış. Ben istihbarat için gelmiş olsam, beni Türkiye'ye gönderenler en azından bu yönüyle nerenin daha önemli askeri birlik olduğunu bilir ve onları çekmemizi isterdi. Ben sadece tuz mağarasını çektim" dedi.
Tutuklu İranlı, Mohammad Reza Esmaeilpour ise, "Türk Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından hazırlanan raporda bizim çektiğimiz fotoğraflar ve koordinatlar ile 3 boyutlu bölge haritası çıkarabileceği belirtilmiş. Biz Iğdır'da 3 kare fotoğraf çektik. Gürbulak Sınır Kapısı'ndan Doğubayazıt'a kadar hiç fotoğraf çekmedik. Doğubayazıt'ta Ağrı Dağı etrafında çektiğimiz fotoğraflar var. Bir de Tuzluca ilçesinde çektiğimiz fotoğraflarda her hangi bir askeri tesis yoktur. Bunun için gazete küpürlerinde gördüğümüz harita olarak bilinen kayıtlar dikkate alındığında bizim çektiğimiz fotoğraflarla harita yapılabilmesi mümkün değil. Fotoğraf çektiğimizi yerlerin suç teşkil edebilecek hiçbir özelliği yoktur. Buralar herhangi bir askeri binaya ya da tesise yakın değildir" dedi.
CUMHURİYET SAVCISI AYRINTILI RAPOR İSTEDİ
TMK 10. Madde ile Yetkili Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bayram, TÜBİTAK'tan gelecek yazının beklenmesine karar verirken, İranlı ajanların üzerinde ele geçirilen cihazların ve belirlenen koordinatların Türkiye ile İran arasındaki hangi stratejik noktalara temas ettiğinin tespit edilmesi ve Türkiye'deki yerlerin siyasi ve askeri casusluğa konu olabilecek bir gizliliği ve niteliği içerip içermediğini konusunda MİT Müsteşarlığı'ndan ayrıntılı rapor istedi.
Casusluk Davası'nda tutuklu olarak yargılanan sanıklardan Timur Ağrı ise kendisinin suçsuz olduğunu belirtti. Ağrı, "Ben vatanıma, bayrağıma ihanet etmiş değilim. Buna Allah şahittir. Vatanımı üç kuruşa satmadım. İran'a ticaret için gittim" şeklinde konuştu.
İran'dan gelerek duruşmayı izleyen Mohammad Reza Esmaeilpour'un annesi Nahide, eşi Gülbahar ve iki yaşındaki kızı Meryem duruşmayı izledi. Anne Nahide duruşma boyunca Kuran-ı Kerim okurken, tutuklu sanık Mohammad Reza Esmaeilpour'un kızı küçük Meryem'e jandarmalar arasından kızına öpücük göndermesi anne ve eşini ağlattı.
Iğdır'da yürütülen "casusluk" soruşturması kapsamında hazırlanan ve Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan 115 sayfalık iddianamede, tutuklu 2 İranlı ajanın da arasında olduğu 3'ü tutuklu 11 sanık hakkında 5237 Sayılı TCK'nın 328/1 maddesi uyarınca 20 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede şüphelilere, "Devletin Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal veya Askeri Casusluk Amacıyla Temin Etme" suçu yöneltildi.
CASUSLUK DAVASI'NDA AĞLATAN ÖPÜCÜK
CASUSLUK DAVASI'NDA AĞLATAN ÖPÜCÜK
DOĞUTÜRK DOĞUTÜRK
Emniyet
Iğdır'da casusluk yaptıkları iddiasıyla haklarında 20 yıla kadar hapis istenen 3'ü tutuklu 11 sanığın yargılanmasına Erzurum Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Paylaş: