Bu yazının giriş kapısına yazdığımız, Erzurum Özçaylak'a teşekkür etmelidir, cümlesine bir kısım insanlarımız "niye edelim ki," diyebilirler!
Onlar öyle desinler, biz de diyeceğimizi diyelim.
Bakın birkaç gün önce gazeteci yazar Sinan Özçaylak, Erzurum'da Diyanet'e bağlı Erkek kursundaki yaşanan çirkin olayı, "kol kırılır, yen içinde kalır," gibi saçma bir sözü silip atarak, kurstaki bir belletmenin yedi çocuğumuza yapılan ahlaksızlığı yerelde gündeme taşıdı.
Bunu Erk Haber ve Özçaylak, yerelde yer yeri oynatacak şekilde göz önüne getirirken, ulusalda da önemli bir haber televizyonu olan Halk Tv'den başkası da görmedi.
Siyasetin tartışıldığı bir programda gazeteci İsmail Saymaz, canlı yayında Sinan Özçaylak'ın haber yazısını anlattı. Özçaylak, yazısında bazı kişilerin hatır mahiyetindeki "bunu gündeme taşımayalım, Erzurum olumsuzlukla anılmasın," gibi ricalarına "söz konusu, ahlak, din ve çocuklarsa, bunu görmemek, ahlaka, dine ve çocuklara yapılacak en büyük hakarettir," anlamına gelecek mantığı ile gazetecilik görevini yaptı.
Kimse kusura bakmasın ama Erzurum ve benzer şehirlerimizde yerelde gerçek gazetecilik yapmak pek da kolay değildir!
Özellikle, olumsuzluk içeren bazı siyasi ve ahlaki haberleri gündeme getirmek için biraz yürek gerektirir.
Peki, Özçaylak iftira mı atmıştır, asparagas bir haber mi yapmıştır, kötü niyetle yazı mı yazmıştır?!
Değil işte!
Önce bir kanaldan değil, birkaç kanaldan bu çirkin olayın gerçekleştiğini teyit etmiş, bu da yetmez diyerek, Sayın Vali ile bile görüşerek doğrulatmış, ondan sonra da vicdanının ve inancının sesine ve de mesleğinin getirdiği sorumluluğa uyarak haberini yapmıştır.
Bakın, eğer bir kent çeşitli renkleriyle oluşmuş büyük bir aile ise, o kentteki çekirdek ailelerde binde bir ihtimalle de olsa ensestin olmadığını söylemek için biraz düşünmek gerek!
Ahlaksızlık çok çabuk bulaşır!
Bu bulaşmayı önlemek için de çare, "kol kırılır, yen içinde kalır," değil, o kırık kolu yen içinden çıkarıp, ibret olsun ve bu tür olayların üzerine gidilsin, diye herkese gösterip, yetkilileri göreve, toplumu da düşünmeye zorlamaktır.
Siyasette de öngörüleri önemli olan Özçaylak, bunu Erzurum'un siyasi yapısından ayrı tutan ve salt ahlaki ve dini değerleri öne çıkaran yazısıyla önemli bir iş yapmıştır.
Bu yüzden, sadece Erzurumlu ve Erzurum'u sevenler değil, ahlaklı ve de inancımızın kalbimizdeki tahtının yıkılmamasını isteyen herkes, Özçaylak'a teşekkür etmelidir!
Aksi halde, "çalıyor ama çalışıyor," düşünce ve savunması gibi, "kol kırılır, yen içinde kalır," düşüncesi de toplumda önemli bir yer tutarak çürümeyi hızlandırır.
Son olarak şunu söylemek gerek, Özçaylak'ın bu çirkin olayı gündeme taşıması, diğer gazetecileri de siyaset ve ahlaki alandaki çirkinlikleri görmesi ve yazması açısından cesaretlendirmiştir.
Ben kendi adıma teşekkür ediyorum!
Dadaş 3 Yıl Önce
Adalete intikal etmiş suçlu yakalanmış cezasını kanun verecek kimsede üstünü örtmemiş sizinkisi pisliğin rekllamı.reklamın iyisi kötüsü olmaz neyin peşindesiz sizin derdiz halk tivi gibi diyanet e çamur atmak birpisliğin hatasını bir kuruma yüklemek