Hafta sonu BB Erzurumspor, deplasmanda K.Maraş Belediyespor’dan dört yedi. Takılmayın skora… Kulüp Başkanı Saim Özakalın, belki de geçen sezon K.Maraş’ta 2. Ligin kapısından dönerken bile bu kadar üzülmemiştir. Başkan önceki gün Pusula’ya verdiği demeçte, yenilen gollere üzülmediğini, kaçan farklı galibiyete üzüldüğünü söyledi. Yani futbolda bir deyim varya; atamayana atarlar misali… İşte o misal tam da K. Maraş’ta yaşanmış. Erzurum farklı kazanabileceği bir maçı fakrlı bir şekilde kaybetti. Roma gibi güçlü bir takım evinde Şampiyonlar Ligi’nde Bayern Munich’ten 7 gol yiyor. Bu olaylar futbolun doğasında var. Ama insan maçtakilerin anlattıklarını duyunca üzülüyor. Erzurum’un gerçekten bu mağlubiyeti hak ettiği fikri çıkıyor ortaya…
Oysa, benim aklım K. Maraş mağlubiyetinde değil, Bayburt Grup Özel İdare Gençlikspor maçında... Hafta sonu Kazım Karabekir Stadı’nda oynanacak olan bu karşılaşma Erzurum açısından çok önemli. Mavi-beyazlıların zirveye tutunma mücadelesi olacak, Pazar günkü Bayburt maçı… Bayburt’ta yabana atılacak bir takım değil, onlarda bir an önce kendisini yukarılara atmanın savaşını verecek. İşte komşu iki ilin takımı bu atmosferde sahaya çıkacak.
Artık BB Erzurumsporlu futbolcular ve taraftarlar K. Maraş BB’den alınan 4-1’lik mağlubiyeti bir kenara bırakarak, Pazar günkü Bayburt maçına odaklanmalıdır. Zaten futbolcular profesyonellik ve işlerinin gereği galip gelseler de, mağlup olsalar da, berabere de kalsalar o maçı unutup, hemen önündeki müsabakaya bakmalılar. İnanıyorum ki, futbolcuların kafasında K. Maraş mağlubiyetinin şoku atılmıştır. Atmak zorundalar… Bu Pazar Teknik Direktör Taşkın Güngör ve oyuncuları ve taraftarın önemli bir sınavı Bayburt maçı… Bu karşılaşmada Mavi-beyazlı camia sınavı başarı ile geçmeli…
Taraftar görevini bilmeli, futbolcu da formasının kıymetini… Artık Erzurum 3. Lig’de bocalamamalı, bu ligde zamanını harcamamalı... Erzurum üst liglere layık bir kent. Takımına bağlı ve fedakar bir taraftarı var… Düşünsenizya bir şehrin 25 bin kişilik bir stada sahip. Ve bu ilin takımı 3. Ligde oynuyor. Vallahi bunu başka bir yerde anlatsak üstümüze gülerler. Ama bir gerçek var ki, bu Büyükşehrin takımı dört sezondur 3. Ligde top koşturuyor. Artık bu lig bana da ıstırap veriyor. Bu şehrin takımı bir an önce üst liglere çıkmalı… Zaten bu ligi çıksak, inanıyorum ki, önümüzde açılacak. Yani 2. Lig’de ya da PTT 1. Ligi’nde inanın şampiyon olmak daha kolay...
Burada bir çift sözüm futbolculara olacak. Kesinlikle giydiğiniz formanın hakkını verin. Bu şehrin forması her gence nasip olmaz. Bizde o yollardan geçtik. Ağabeylerimizi hayranlıkla izlerdik. Abdusselamlar, kaptan Sebolar, Naciler, Sebatiler, Necdetler, Zaferler, Kürşatlar, Ağrı Dağı Nihatlar, Ersinler, Önerler geldi geçti bu şehrin takımından. Hepsinden izlerken zevk alırdık. Birinin fuleli koşuları, ya da attığı kafa golleri bizi mest ederdi. Kiminin derin pasları, Kiminin defanstaki kapı gibi duruşu, kiminin kaleyi kaplaması, kimin attığı 70 metrelik ters toplar, izlerken mest olurduk. Geldik büyüdük, o kadar yetenekli arkadaşlarımız ya da ağabeylerimiz vardı ki, bu insanlara bile Erzurumspor forması nasip olmadı. Mesela Adem Çelik, Mithat, Turan, Ekrem, Engin, Sedat, İsmail, Deniz, Emrah Gacır, rahmetli Mümtaz… Mümtaz demişken yad etmeden geçemeyeceğim. Elim bir kaza sonucu aramızdan erken ayrıldı. Nur içinde yatsın. Bugün bir çok insanda benim gibi aynı düşüncededir. Onun gibi yetenekli bir futbolcu Erzurum’a daha henüz gelmedi. 1996 yıllarındaki efsane kadronun yaptığı iş ortada. Onların şampiyonluk apoleti ve Süper Lig serüveni var. Hepsinin ismini yazmaya kalksam ve özelliklerini anlatsam sayfanın sütunlarına sığmaz… Ama o efsanelere bizlere Süper Lig sevincini yaşattıkları için teşekkürler…
Bugün de BB Erzurumspor’un önünde şampiyonluk şansı bulunuyor. Bu şansı da yakalayacak olan mevcut kadro ve futbolculardır. Bu futbolcuları A’sından Z’sine ayırmıyorum. Hepsi kenetlenmeli ve mavi-beyaz formanın Erzurum için çok anlamlı ve değerli olduğunu bilmeli. Sırtında taşıdığı formanın kıymetini bilmeli. Yoksa o forma onların elinden alınır ve bir daha verilmez. O şerefli forma hak edenlere teslim edilir. Şahsen şu an BB Erzurumspor’da forma giyen tüm futbolcuların iyi niyetlerinden ve samimi kişiliklerinden hiçbir şüphem yok. Tek isteğim yürekleri ile sahada mücadele etsinler yeter. Bakın PTT 1. Ligde bile yer alan takımlarda bile ekonomik problemler yaşanırken, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in destekleri, Vali Ahmet Altıparmak’ın morali ve Saim Özakalın başkanlığındaki yönetimin fedakarlıkları sonucu bu şehrin takımı artık borçları, hacizleri ya da futbol aile birliğine olan borçları nedeniyle gündeme gelmiyor. O zaman ne yapmak lazım, yol yakından formanın hakkını vermek lazım. Bu şehrin takımını bir an önce el birliği ile layık olduğu yere taşımak gerekir. Bu güç ve Kudret Erzurum’da mevcut. Haydi hayırlısı…