Lanet çıksın teröre… Hainler Cumartesi gecemizi zehretti. Mübarek Mevlid Kandilini idrak edeceğimiz günde 38 vatan evladının şehit olduğu haberi ile uyandık.
Beşiktaş-Bursaspor maçından sonra görevini layığı ile yapmanın şerefi içerisinde tutmuştu evinin yolunu canımızı emanet ettiğimiz Çevik Kuvvet ekipleri…
Hiç bilemiyorlardı ki, karşılarına hainler çıkacak ve hunharca bir pusu kurarak, onları şehit edecekler.
Tabi futbol severler de öyle…
Sonuçta hainler yine içimizi yaktı, insanlı dışı hareketle 38 vatan evladımızı şehit ederken, onlarca vatandaşımızı da yaraladı.
Hainler siz emelinize ulaşamayacaksınız. Artık kirli ve çirkin elinizi çekin bu Cennet Vatan’ın üzerinden…
Yüce Türk Milletinin başı sağ olsun. Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
***
Bu acı olayın ardından dün öğle saatlerinde Kazım Karabekir Stadı’nın yolunu tuttuk.
Stada vardığımızda çevre bembeyaz kar örtüsüne bürünmüşken, saha zemini yeşil bir halıdan farksızdı.
Adeta Doğu’nun gurur kaynağı olan Kazım Karabekir Stadı’nın zemini alttan ısıtma nedeniyle ışıl ışıl ışıldıyordu.
Tribünlerdeki taraftarlarda radyan sistemi sayesinde ısınarak maç izliyordu.
Bu hizmetler de yetmezmiş gibi Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenligil ve ekibi iki takımın teknik heyeti ve yedek futbolcuların yer aldığı kulübelere de ısıtma sistemi kurmuştu. Bu sistemle artık yedek futbolcular ve teknik adamlarda üşümeyecek Kazım Karabekir Stadı’nda…
Bu hizmetten dolayı kutluyoruz İl Müdürü Taşkesenligil ve ekibini…
***
Gelelim maça, daha önceki haberlerimizde Teknik Patron Ahmet Yıldırım’ın K. Maraşspor’u ciddiye almaları gereken bir rakip olduğunu söylemişti.
Hatta Ahmet Hoca’nın söyledikleri bir kenara, zaten rakip her dönem Erzurum’a ters gelen bir takımdı.
Bunu hepimiz biliyorduk, ama belli ki, futbolcular bu durumu biraz teğet geçmiş gibiydi.
Maça çok hızlı başlayan Mavi-beyazlılar, birinci dakikada yaşanan gol tehlikesinin ardından 23 dakikada uyudular adeta sahada..
23’de Mehmet, 24’de Serhat, 45’de Mehmet ve 45+1’de yine Mehmet Albayrak ile kaçan dört mutlak gol…
Maçta bunlar gol olsa BB Erzurumspor soyunma odasına 4-0 önde gidecekti, maalesef hiç birisi gol olmadı.
İkinci yarıda Erhan Çelenk ile Halil İbrahim Tuna’nın da oyuna girmesi ile birlikte maç adeta Kahramanmaraş ceza sahasında oynandı.
Yine yakalanan mutlak pozisyonlar ve saç boş yolduran kaçan goller…
Sahada bunca golcü eleman varken ve bunlardan hiç birisi gol yapamamışken, Teknik Patron Ahmet Yıldırım bir maceraya daha imza atarak, orta saha ile defans arasındaki köprü adam Erdem Koçal’ı da oyundan alarak yerine Ersel Aslıyüksek’i sürdü.
Kaleci Ramazan Evren Üstündağ’ı bir kenarda tutarsak, saha Cihan ve Serhat dışında adeta herkes hücum elemanıydı.
Bunca hücuma yönelik futbolcuya ve golcü özelliğe olan sporcuya rağmen Erzurum, bir türlü o meşin yuvarlağı bir türlü K. Maraş’ın kalesinde filelerle buluşturamadı.
Bir başka deyişle, Türkiye Profesyonel Liglerinin 33 golle en golcü takımı BB Erzurumspor, Fatih Karagümrük deplasmanından sonra en kısır ikinci maçını oynadı.
Doksan dakikada bir tek gol dahi bulamadı.
Şayet bir kez o meşin yuvarlak üç direk arasından bir kez geçseydi, bel ki fark gelecekti, ardından da liderlik koltuğu…
Ama olmadı o arzulanan gol de gelmedi, liderlikte…
Her şeyde bir hayır vardır, İnşallah…
Bizde bunu hayra yoruyoruz, belki liderlik gelmedi ama İnşallah sezon sonunda şampiyonluk gelir.
Dedim ya!, her şeyde bir hayır vardır, onca kaçan gole rağmen, rakibe 1-0 kaybedebilirdik de, şayet 90’ıncı dakikada eski tanıdık Aykut Çakay biraz çevik olsa , o kontra atakta eline geçirdiği topla önce Cihan’a sonra kaleci R. Evren’e takılmasa, bugün sonuç Erzurum adına hüsran olabilirdi.
Yani Dadaş 7-8 gollük pozisyonu değerlendiremediği maçta 1-0 kaybetmediği içinde sevinebilir.
Çünkü bazen kazanamıyorsan kaybetmeyeceksin de…
Dün işte böyle bir maç oynandı Kazım Karabekir’de…
Ahmet Hoca’nın tüm riskleri göz önüne aldığı ve maceraya atıldığı bir günde kanımca bir puan da kazanç olsa gerek…
Teknik Patron Ahmet Yıldırım’ın Mehmet-Erhan değişikliğinden ziyade, Nobre-Erhan değişikliği daha isabetli karar olabilirdi diye düşünüyorum.
Çünkü Mehmet’le Erhan saha içinde birbirini daha iyi tanıyan futbolcular, bu Dadaş’ın lehine olabilirdi.
Tüm bu gelişmelere rağmen, dün Erzurum biraz bonkör olmasaydı, maçı kazanıp haftayı lider kapatabilirdi, olmadı.
Bunu da kazan gollerde futbolcuların beceriksizliğine değil, bonkörlüğüne bağlıyorum.
Futbol ciddiyettir, eğer laubali davranırsanız futbolda sizi cezalandırır, aynen dünkü karşılaşma gibi…
İddia ediyorum, Erzurum kaçırdığı goller yüzünden değil, rakibi küçümseyerek, ‘Nasıl olsa biz bu maçı kazanırız’ mantığını yürüttüğü için sahada iki puan bıraktı.
Ne diyelim telafisi mümkündür, bozmayın moralinizi arkadaşlar…