ERZURUM BU PROJE İLE ARTIK BİR DÜNYA ŞEHRİ OLACAKTIR Bununla birlikte, “bir yandan mevcut tarihi eserleri ile adeta açık hava müzesi olan Erzurum’da tarihimizin ve kültürümüzün” taşıyıcısı olacak olan bu proje, diğer yandan bölgenin ve bölge ülkelerinin merkezi olması nedeniyle de Erzurum’u bir cazibe merkezi haline getireceğini dile getiren Koçak, “Şehirlere dair bazı projeler, “toplumun kendini yeniden üretmesi ”ne kapı aralar; yeni toplumsal oluşumlar, yeni toplumsal ilişkilerin doğmasına vesile olurlar. Bunlar, şehirlerin kendilerini yeniden inşa etmelerini sağlarlarken, öte taraftan kadim olan ile güncel olanı, modern olan ile geleneksel olanı da özenle, bir arada bulundururlar. Bu, şehirlerin sadece insanların içinde yaşadıkları mekânlardan ibaret olmadıklarının ispatıdır. Onların bir ruha, bir kimliğe sahip olduklarının ispatı… Her şehre özgü sosyal, siyasal ve kültürel özellikler olduğu gibi, fiziksel yapılar da mimarisiyle, estetiğiyle o şehre özgü ayrı özellik taşır” dedi.
Bu noktada kimlikli şehir vurgusunun altını iyice çizmekte yarar olacağını belirten Rektör Koçak konuşmasına şöyle devam etti: “ Zira bu, bir şehrin gelecek inşası için hayati öneme sahiptir. Günümüzün büyük düşünür ve kültür antropologları, “kendi kültür kökleri üzerinde yürümeyen toplumların geleceğe ilişkin vizyon üretmelerinin güç olacağını belirtirler.
Onlara göre, “geçmişi inkâr etmek, kendi gücümüzü inkâr etmektir. Zira geçmiş kolektif kimliğimizin yansımasıdır”. Geçmiş bu kadar önemli de, peki ya şimdi? Ya da yeni olanın yeri ve önemi nedir?
Kuşkusuz yeninin, yani bugünün ihtiyaçları da, zevkleri de olabildiğince farklıdır. Şehirler ve mekânlar tüm beklentilere cevap arayan; insana, topluma, çevreye ve doğaya saygılı, toplumsal katkı oranı yüksek; yenidünya anlayışına göre biçimlendirilmiş tasarımlarla oluşturulmaktadır.
Kimlikli şehir vurgusu ile yenidünya düzenindeki şehir yapısına ilişkin yaptığım bu vurgulamalar, aslında bugün temelini attığımız bu projenin hem özünü, hem de biçimini anlatmakta; bu projenin ne gibi ihtiyaçların, ne gibi öngörü ve dengelerin ürünü olduğunu açıklamaktadır.
Bu projede yer olacak olan “Astronomi Müzesi” ile dünyada 6’ncı Avrupa’da en büyük “Gözlemevi’nin halka açılan gökyüzü penceresi olacaktır.
“2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları” için yapılan kış sporları tesislerinin tamamlayıcısı ve olimpiyatlara hazırlık oluşturacak “Kar Tanesi Müzesi”
Engelli-engelsiz tüm insanlara sayıları, matematiği, geometriyi sevdirecek, geçmişimizi tanımada yardımcı olacak “Sayılar-Bilim Müzesi”
Türkiye ve bölgemiz deprem kuşağında olduğu için tüm afetlerden korunma yollarını gösterecek “Deprem Müzesi”
Engellilere yönelik “Engelsiz yaşam alanları ve AR-GE imkânları” sağlayacak “Engelliler Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi”
Geçmişten günümüze kültür hazinelerimizden, taş kümbetten-cam kümbete 1 km boyunda “Tarih Duvarı”
Gölet, peyzaj, biyo-çeşitlilik alanları, termal otel, yöresel ürün satış alanları “Dünya Gençlik ve Çocuk Merkezi” , Ulusal ve Uluslararası kongre ile fuarların yapılabileceği “Kongre Merkezi” ve ilavelerle birlikte; 670 dönüm üzerine kurulacak büyük bir kompleks olacaktır.
BUGÜN HEM BİZLER, HEM DE ERZURUM İÇİN TARİHİ BİR AN
İnsanlığa, milletimize, kültürümüze, doğaya ve bilime dair unsurlardan meydana gelecek olan bu müzeler yerleşkesinin, sadece bölgemizin ve ülkemizin değil, aynı zamanda dünyanın sayılı tarihsel, kültürel ve bilimsel bellek oluşturma merkezlerinden biri olacağına inancım tamdır.
“Tarihi İpekyolu üzerinde kurulmuş en eski kültür ve medeniyet merkezlerinden biri” olmakla beraber, bin yıla yakın bir zamandır üniversite eğitimi geçmişi olan Erzurum’un, bu projeyi fazlasıyla hak ettiğini belirtmek ister, “Bir asırlık Cumhuriyet Türkiye’sinin, bilimde, eğitimde, sanayide, teknolojide, kültürde, sanatta ve sporda dünya sıralamasında üst seviyelerde yerini almasını, bunun yanı sıra Anadolu’nun zirvesi Erzurum’un da bu alanlarda önemli bir cazibe merkezi olmasını sağlamayı hedefleyen” bu projenin bir kez daha hayırlı olmasını diliyor ve Atatürk Üniversitesi ile birlikte bu projeye sahip çıkan tüm kurum, kuruluş ve saygı değer isimlere tüm içtenliğimle teşekkür ediyorum.”
Konuşmalardan sonra Bilim, Müze, Doğa, Tarih ve Eğitim Parkı'nın temeli, programa katılan davetliler tarafından beraberce atıldı.
anadolu kartalı 3 Yıl Önce
yıllardır bu tarih doğa park inşaatı yerinde sayıyor erzurum basınının yetkililere baskı yaparak bir açıklama yaptırmaları gerekiyor.inanın büyük bir hayal kırıklığı yaşıyoruz
P 1 Yıl Önce
temel atıldı ortada hiçbir şey yok yalan söylüyorlar icraaat sıfır kimi kandırıyorlar