Vedat REFAYELİ
Eskiden Erzurum’un kurtuluş günleri çok renkli geçerdi, çok. Hangi birini anlatsam bilmem ki. Bir defa ev ve işyerleri baştan aşağı Türk bayrakları ile donatılır, Hastaneler Caddesi’de törenler düzenlenir, geceleri fener alayları yapılırdı.
Şehrin düşman işgalinden kurtuluşu yıldönümü münasebetiyle farklı farklı organizasyonlar olur, o gün bayram gibi bayram olurdu. O güne dair bir alışkanlığım daha vardı benim.
Dr.Ali Gürcan’ın babası İsmail Gürcan dedeyi dinlemek, gazeteye haber etmek. Her 12 Mart günlerinde özellikle rahmetli Sayıl ağabey (Narmanlıoğlu) ile rutinimizdi Huzur Kahvehanesinde İsmail ustayla konuşmamız. Çok da güzel anlatımı vardı rahmetlinin. Tane tane anlatır, bazen Osmanlıca kelimeler söyler, her defasında da Türkçesini yine kendisinden öğrenirdik.
Ermeni mezalimini yaşayan son canlıydı, anlattıkları ile bayağı da bir heyecanlanırdık. Hem de her defasında.. Bu vesile ile o İsmail Gürcan dedeyi de , kendisine plaket veren o dönemin valilerinden Vali Recep Birsin Özen’i de rahmetle analım.
İkisi de bugün yok, Allah rahmet eylesin..