Cumhurbaşkanı Erdoğan Borsa İstanbul'un kuruluş yıl dönümünde işadamlarına çağrı yaptı. Erdoğan, "Türkiye'nin bugün kendisine inanan, kendisine güvenen, bunun için risk almaya hazır yatırımcılara, iş adamlarına, girişimcilere ihtiyacı vardır. Geçenlerde yine söyledim. Bu işi geciktirmeyin, yatırımlarınızı yapın, kendinize güvenin, ülkeye güvenin" dedi. Erdoğan ayrıca "Eski Türkiye yok. Türk ekonomisinin rakamları, hacmi, çapı çok çok büyüdü. Buna rağmen ülkemize yönelik ekonomik saldırılar durmuş değil. Milletimiz bu oyunu gördüğü için, istiklalinin ve istikbalinin önemli bir parçası olarak kabul ettiği ekonomisine de sahip çıkıyor. İş dünyamızın da bu konuda sahaya inmelerini bekliyoruz. Döviz oyununu bunu yapanların başında patlatmalıyız" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
Bugün açılışını yapmakta olduğumuz binalarla Borsa İstanbul yeni bir döneme başlıyor. 15 Temmuz darbe girişiminde hedef alınan yerlerden birinin Borsa istanbul olması rastlantı değildir.Türkiye ekonomisinin derinliğinin olmadığı bir dönemde bu saldırılar hedeflerine ulaşabilirdi.
ARTIK ESKİ TÜRKİYE YOK
Türkiye'yi her şeyiyle dışa bağımlı hale getirmek isteyenlerin elleri üzerimizden hiç eksik olmadı. 2003 yılından bu yana benzer yöntemler zaman zaman denenmek istendi.Borsa üzerinden, döviz kurları üzerinden, faizler üzerinden ülkemizi krize sürükleme çabaları hep yaşandı. Büyük projelerimizi engellemek için, kredileri zorlaştırmak başta olmak üzere her yolu denediler ama artık şunu herkesin bilmesi lazım. Eski Türkiye yok. Türk ekonomisinin rakamları, hacmi, çapı çok çok büyüdü. Buna rağmen ülkemize yönelik ekonomik saldırılar durmuş değil. Milletimiz bu oyunu gördüğü için, istiklalinin ve istikbalinin önemli bir parçası olarak kabul ettiği ekonomisine de sahip çıkıyor.
BİZİM BİR HASTALIĞIMIZ VAR
Son günlerde döviz kurunu silah olarak kullanarak üzerimize gelmeye başladılar. Alternatiflerini üretiyoruz, üreteceğiz. Biz mücadele ettikçe karşımızdakilerde saldırılarını artırıyorlar. Son dönemde bu saldırılar döviz kuru üzerinden gerçekleştiriliyor. Bizim bu saldırıyı bertaraf edecek gücümüz vardı. Ancak bizim bir hastalığımız var. Hızlı hareket edemiyoruz. Kurumlarımız yavaş hareket ediyor. Bu da son günlerde döviz spekülasyonlarında milletimizin moralini bozuyor. Döviz kurundaki suni şişkinliğin giderilmesiyle piyasalarda bekle-gör politikasının da sona ereceğini ümit ediyorum.
ARTIK HÜCUMA GEÇMELİYİZ
Bununla birlikte ekonomideki güncel sıkıntılarımızın aşılması konusunda biraz daha hızlı olunmamasının gerektiği açıktır. Türkiye güçlü kamu maliyesi, bankalarının sermaye yapısı, disiplinli bütçe uygulamalarıyla ekonomideki bu durgunluğu haketmiyor. Ekonomideki durgun görüntüyü kesinlikle hak etmiyoruz. Ortada üstesinden gelinemeyecek bir sorun yoktur. Ekonomideki sıkıntılarımızı da savunmada kalarak değil, hücuma geçerek aşabiliriz
İŞ ADAMLARINA ÇAĞRI
Salt finans değil, bizim için reel ekonomi bizim için çok önemli. Salt finans sektörüyle uğraşanlar ülkeyi batırdılar. Bizim insanımız dimdik ayaktadır. Bir kahramanlık örneğiyle ülkesine sahip çıkmıştır. Omurga sağlam olduktan sonra ufak tefek yaralar bizi yolumuzdan ayrı koyamaz. İş dünyamızın da bu konuda sahaya inmelerini bekliyoruz. Döviz oyununu bunu yapanların başında patlatmalıyız. Türkiye'nin bugün kendisine inanan, kendisine güvenen, bunun için risk almaya hazır yatırımcılara, iş adamlarına, girişimcilere ihtiyacı vardır. Geçenlerde yine söyledim. Bu işi geciktirmeyin, yatırımlarınızı yapın, kendinize güvenin, ülkeye güvenin. Bu ülkede istikrar var, bu ülkede güven var. Bu iki sihirli kavramı asla ihmal etmeyin. Ama şimdi ben bir şey daha söylüyorum. Diyorum ki risk alın. Risk almadıktan sonra bu iş yürümez.Buradan açıkça ifade ediyorum. Milletimiz ve devletimiz, ülkemizin bu zor günlerinde yanında olan, kendisine destek veren, fedakarlık yapan hiç kimseyi unutmayacaktır, bu, parayla pulla ölçülemeyecek kadar büyük bir vefa duygusudur. Buradan bir kez daha ülkesini ve milletini seven, bu topraklara karşı sorumluluk hisseden herkesi harekete geçmeye davet ediyorum. Yatırımlarımızı, siparişlerimizi, istihdamımızı, üretimimizi, ticaretimizi artırmak için ne gerekiyorsa yapıp, ekonomi çarklarının işleyişine ivme kazandırmalıyız. Uluslararası yatırımcıların ülkemize ilgisinin yeniden artmaya başladığını görüyoruz."
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Yeni Türkiye'nin inşası ve yükselişi karşısında kimse duramayacaktır. Tüm siyasi partiler alanlarda yeni anayasayı konuşuyordu. Bugün parlamentoda bunun önünde durmak için her şeyi yapıyorlar. İç tüzüğün değişmesi lazım. Bu iç tüzükle parlamento yürümez. Dersini çalışarak gelen bir yapı, anlayış yok. Bunun dünyada nasıl yapıldığını bilmiyorlar. ABD, Fransa, Rusya'da bu yapı farklı olabilir. Duyduklarını parlamentoda konuşuyorlar. Bu anayasa değişikliği yapıyoruz. Bunu yaparken bir bal arısı gibi olmalıyız. Hepsinden bir şeyler alabilirsiniz. Böylece dünyaya yeni bir anlayış kazandırabiliriz. Bunun son kararını verecek millettir. Parlamento millete gidecek metni hazırlıyor sadece. Milli iradeyi hazmedemeyen bir anlayış var. Temenni ederim ki, bu akşam ikinci tura geçilir ve millete gidecek yol açılır. Bin yıllık vatanımız olan bu bölge dünyanın parlayan yıldızı olur.