Bugüne kadar 550 öğrencinin faydalandığı akademide kursiyerler gerek internetten, gerekse yüz yüze çalışmalarla diplomasi ve Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili bilgi ediniyor
Erzurum'da, Büyükşehir Belediyesi ve gençlik kuruluşlarının desteğiyle kurulan "Erzurum Diplomasi Akademisi", 4 yıllık birikimini lise öğrencilerine de aktararak "geleceğin diplomatları"nı yetiştiriyor.
Açıldığı tarihten bu yana uzmanlar tarafından ağırlıklı olarak üniversite öğrencilerine eğitim veren akademi, bu kez yetiştirdiği üniversitelileri liselere göndererek, oluşturduğu atölyelerde genç neslin diplomasi alanında yetişmesini sağlıyor.
Bugüne kadar 550 öğrencinin faydalandığı akademide kursiyerler gerek internetten, gerekse yüz yüze çalışmalarla diplomasi ve Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili bilgi ediniyor.
KURSİYERLERE YURT DIŞI GEZİSİ İMKANI
Harita bilgisinden okuma etkinliğini artırmaya yönelik birçok çalışmanın yapıldığı akademide öğrenciler, günde 2 analiz değerlendirip, yıl boyunca 30'u aşkın kitap okuyor.
Başarılı öğrencileri saha çalışması yapmak üzere yurt dışına gönderme imkanı da sunan akademi, geleceğin diplomatlarını yetiştirmeyi hedefliyor.
"AKADEMİDE 4 YIL YETİŞEN ARKADAŞLARIMIZ, LİSELERE GİDİP BİLDİKLERİNİ AKTARIYORLAR"
Akademideki eğitimcilerle ve öğrencilerle buluşan Uluslararası Rabia Platformu Başkanı Cihangir İşbilir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Erzurum Diplomasi Akademisi olarak 4 yıldır kariyer ve farkındalık programı yaptıklarını söyledi.
Çalışmalarında yeni bir aşamaya geldiklerini anlatan İşbilir, şöyle konuştu:
"Çalışmamızı lise öğrencilerine indirdik. Akademide 4 yıl yetişen arkadaşlarımız liselere gidip, kendi bildiklerini orada aktarıyorlar. Liselerde coğrafi ve yabancı dil farkındalığı, Türkiye'nin girişimci ve insani dış politikasının prensip ve unsurları üzerinde çalışıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın dile getirdiği 'Türkiye, Türkiye'den daha büyüktür' gerçeğinden hareketle, özellikle mazlum coğrafyalardaki insanların durumlarını ve uluslararası sistemdeki çarpıklıkları 'Dünya 5'ten büyüktür' sloganı çerçevesinde çalışıyorlar. 'Uluslararası örgütlerdeki bu çarpıklıklar, adalet ve refah üretemeyen bu çarpıklık nasıl giderilebilir, Türkiye buna nasıl katkıda bulunabilir' gibi konularda aslında biz bir dip dalga ve fikri birikim oluşturmaya çalışıyoruz."
Cihangir İşbilir, lise öğrencilerinin Türkiye'nin dış politikasını, diplomasiyi ve uluslararası siyaseti çok yakından takip ettiğini belirterek, iyi bilgi birikimiyle öğrencilerin daha şuurlu yetiştiğini dile getirdi.
Çalışmalarında liselilere inmedeki amaçlarının, sosyal bilimlerde boşluk olmasından kaynaklandığı aktaran İşbilir, şunları kaydetti:
"Müspet ilimlerde Türkiye bir dip dalga yakaladı. Biz aslında biraz daha sosyal bilimlerde bu dip dalgaya ihtiyacımızın olduğu gördük. PKK'dan FETÖ'ye, DEAŞ'tan El Kaide'ye, benzer birçok terör örgütü ilkokullara kadar inerek gençlerimizin beyinlerini adeta iğdiş (köreltmek) edip onları farklı yönlere kanalize ediyorlar ve gençlerin ülkeye, millete, insanlığa ve İslam alemine hizmet etmemesi için adeta zehirliyorlar. Biz yerli, milli ve beşeri bir sermaye inşa etmek zorundayız. Bu yaptığımız çalışma, bu amaca ulaşmak için yapılan mütevazı bir katkı."
Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi ve eğitimci Recep Tayyip Çolak ise güzel insanların ve gençlerin ülke adına iyi işler başarabilmesi için en önemli yaşların lise çağları olduğuna işaret ederek, çalışmalarını bu yönde yaptıklarını anlattı.
Öğrencilerden Şevin Güler de akademide hem ülkelerin tarihlerinden bugüne kadarki süreçlerini hem de o ülkelerin Türkiye açısından stratejik ve diplomatik ilişkilerini incelediklerini ifade ederek, akademiden sonra ülkelerdeki gelişmelere ve olaylara farklı bakmaya başladıklarını dile getirdi.