İşte Emre Uslu’nun o yazısı:
Ergenekon mahkemesi kararı hakkında yazmak isterdim ama Türkiye için çok tehlikeli bir oyun var ona dikkat çekmek istiyorum: sonbaharda Türkiye içinde kaos yaratacak birtakım planlar senaryolar üzerinde çalışılıyor.
Öncelikle şunu söylemeliyim. Gezi olaylarının uluslararası güçlerin Türkiye’ye karşı giriştiği bir komplo olduğunu düşünmüyorum.
Ancak Gezi olaylarını hükümet o kadar kötü yönetti ki Türkiye üzerine oyun oynamak isteyen bazı güçler Türkiye’nin yumuşak karnını keşfetti.
O güçler sonbaharda Gezi benzeri olaylarla sıkıştırıp, Erdoğan’dan bazı tavizler isteyecekler.
Maalesef bunun için değişik derneklerde harıl harıl eğitimler veriliyor. Özellikle Aleviler ve PKK tabanı üzerinde çalışmalar yoğunlaştırılmış durumda. Daha önce KCK davalarına konu olan BDP akademilerinde şiddet içermeyen eylemler eğitimi verilmişti. Şimdi ise bazı derneklerde şiddetsiz protesto eylemleri nasıl yapılır şeklinde yoğun eğitim faaliyetleri devam ediyor.
Bu konuda net istihbarat değerlendirmeleri de mevcut. Örneğin TSK’dan ilgili birimlere geçilen mesajda sonbaharda Gezi benzeri olayların planlandığı, ülkede kaos çıkarmak için girişimlerin yapılacağı istihbaratının alındığı notu geçildi.
Daha önemlisi şu: Sonbahardan itibaren PKK’nın da harekete geçerek Güneydoğu’da büyük serhildanlar planladığı konuşuluyor. PKK çevreleri uluslararası sistemin Erdoğan için hükmünü verdiğini, Erdoğan’ın gidici olduğunu düşünüyor ve bu nedenle Erdoğan gitmeden ne koparırsak kârdır düşüncesiyle hareket ediyor.
Erdoğan PKK’ya yanaştıkça PKK çevreleri bunu “panik emaresi” olarak okuyor ve “Erdoğan gidici bu nedenle bize mecbur” diye daha fazlasını koparmaya çalışıyor. PKK, PYD Başkanı Salih Müslim’in Türkiye’ye çağrılmasını da böyle okuyor, Beşir Atalay’ın “biz verdiğimiz sözlerin arkasındayız” mesajını da.
Bu nedenledir ki PYD başkanı Türkiye’den ayrıldıktan sonra daha çok Türkiye’yi suçlamaya devam ediyor, PKK liderleri tarihler vererek Türkiye’yi tehdit ediyor.
Erdoğan’ı buna mecbur edenler “bu işten geri dönüş yok, buna mecburuz” diye her taviz talebine yeşil ışık yakıyor.
Atılan her adımın Öcalan ve PKK’ya yaradığı, PKK’yı güçlendirirken devleti zayıflattığı, Erdoğan’ı daha da zorlamaya başladığı belirtiliyor. Sonbaharda uygulamaya konulacak senaryolarla Erdoğan’ın iflahının sökülmesi planlanıyor.
Bu oyunda rol alanların bir kısmı da Erdoğan’ın en yakınında yer alan en güvendiği kişiler. O bunu kabul etmeyecek ama önümüzdeki dönemde bunu net olarak göreceğiz.
İstihbarat raporlarına göre sonbaharda Erzurum ve Trabzon illerinde Kürt-Türk çatışması çıkarmak için yoğun çalışmalar yürütülüyor. Bu iki ilde hızla bir altyapı çalışması yapılıyor.
Bu Türkiye’yi bölme senaryosunun bir parçası. Tıpkı 6-7 Eylül olayları gibi Kürt mahalleleri ile Türk mahallelerinde yaşayan insanlar karşı karşıya getirilecek. Daha sonra da tüm Türkiye’de Kürt-Türk çatışmaları planlanıyor.
Kötüsü şu: Ankara’da gidişatı durduracak akıl ve vicdan ölmüş; kibir, kin ve nefret kol geziyor. Ankara şu sıralar kendi yarattığı hayalî düşmanlarla savaşmakla meşgul.
Kaos senaryolarına karşı Erdoğan’ın etrafında yeniden kenetlenelim deniyor. Maalesef bu “çözüm”ün önündeki en büyük engel yine Erdoğan’ın etrafına kenetlenmiş menfaat şebekeleri.
Siz iyisi mi kemerlerinizi bağlayın, çarpma pozisyonu alın ve dua etmeye başlayın. İşimiz Allah’a kaldı çünkü...
EMRE USLU KİMDİR
Yrd. Doç. Dr. Emre/Emrullah Uslu
Resmi adıyla Emrullah Uslu.
Gayri resmi adıyla Emre Uslu.
Taraf gazetesi yazarı ve akademisyen.
1997 yılında Polis Akademisi’nden mezun oldu. Uzun süre Emniyet Genel Müdürlüğü, Terörle Mücadele Daire Başkanlığında çalıştı.
Ankara Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Gazetecilik bölümünde master yaptı.
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın Güneydoğu’daki faaliyetleri ve bunların medyada sunumu üzerine master tezi yazdı.
Kanada’nın Toronto kentine dil eğitimi için gitti. Burada 1 yıl kaldı ve Kanada Polisi üzerine çalışıp, gözlemler yaptı.
Amerika’nın Adli Bilimler alanında bir numaralı okulu John Jay Colege of Criminal Justice’de ikinci Masterini yaptı.
Master eğitimi sırasında The Center on Terrorism bünyesinde, Uluslararası Terör alanında eğitim aldı. Bir yıl süren eğitim sonrasında Uluslararası Terör Uzmanı sertifikası aldı. Bu sırada Charles B. Strozier ve Robert Jay Lifton gibi alanlarında çok önemli akademisyenlerle çalıştı.
Master eğitimi sonrasında, Ortadoğu Çalışmaları konusunda Amerika’nın en saygın okullarından biri olan Utah Üniversitesinden doktora kabul aldı. Üniversitenin verdiği burs ile burada doktorasını tamamladı.
Utah Üniversitesinde ”Kürt Siyasal Kimliğinin Dönüşümü: Modernleşme, Demokratikleşme ve Globalleşmenin Etkisi” konulu doktora tezi yazdı. Tezinde özetle Modernleşme ve Globalleşme sürecinde reaktif Kürt kimliğinin yerini proaktif Kürt kimliğinin almaya başladığını, bunun da Kürt kimliğinde İslami tonların öne çıkmasını sağladığını ve Kürt Hizbullah’ı gibi yapıların giderek önem kazandığını, kazanacağını tartışıyor.
Başta ABD olmak üzere bir çok ülkede değişik konferanslarda bildiriler sundu. Uluslararası hakemli dergilerde, Kürt Sorunu başta olmak üzere, Milliyetçilik, Kimlik oluşumu, alanlarında makaleler yazdı.
Utah üniversitesinde doktora eğitimini tamamlayıp yurda döndükten sonra Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki görevinden istifa etti ve üniversiteye geçti. Yeditepe Üniversitesi’nde yardımcı doçent kadrosuyla öğretim üyesidir.
Utah Üniversitesi, Westminster Collage, Kuzey Frolida Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesinde, Ortadoğu Siyaseti, Terörizim, İslam ve Siyaset, Milliyetçilik, Uluslararası ilişkiler ve Siyaset Bilimine giriş konularında lisans ve yüksek lisans seviyesinde dersler veriyor.
Washington DC’de bulunan Jamestown Foundation adlı düşünce kuruluşu analisti. Burada Türk siyaseti, Kürt sorunu ve terör konularında analizler kaleme alıyor.
Taraf Gazetesi ve Today’s Zaman gazeteleri köşe yazarı, ulusal medya organlarının görüşlerine sık sık başvurduğu bir entelektüeldir. Yine, Los Angeles Times, the Guardian, Le Monde, Al Jazeera, London Times, Asia Times gibi prestijli uluslararası yayın organlarında görüşlerine başvurulan Türkiye uzmanlarından biridir.
Gazete yazılarında özellikle güvenlik siyaseti, terör, Kürt sorunu, asker, polis, MİT konularına eğilir. Türkiye’de derin devlet kavramı üzerine çalışan az sayıda yazardan biridir. Derin devlet yapılanmasının aktif gücü ”Siyah Kuvvetler” ve ”Beyaz Kuvvetler” kavramı Uslu’nun çalışmaları sonrası literatüre girmiştir.
Kendisini liberal olarak tanımlar. Türkiye’de bireysel ve kolektif haklar tanınmamış bütün kesimlerin haklarının tanınmasını savunur. Şiddet kullanarak hak arama biçimine şiddetli bir şekilde karşı çıkar. Bu nedenle PKK’nın hedefi olmuş, örgüt liderleri Abdullah Öcalan ve Murat Karayılan tarafından tehdit edilmiştir.
Yayınlanmış kitabı:
Derin Devletin Tehdit Haritası: Dün Kürtler Bugün Cemaatler, Karakutu Yayınları, İstanbul 2010
Yayımlanmış Akademik Makalelerinden Bazıları:
” Turkish Domestic Politics in 2009: Towards Normalization,” Insight Turkey, Vol. 12, No.1, 2010, pp. 11-21
“Ulusalcilik: The Neo-Nationalist Resurgence in Turkey,” Turkish Studies, Vol. 9, No. 1, 2008, pp. 73-97
”Islamization of Kurdish Political Identity: Is a Kurdish Hamas Possible?” Liberal Dusunce, 50: 2, 2008, (in Turkish)
“The Kurdistan Workers’ Party Turns against the European Union,” Mediterranean Quarterly, 19; 2, 2008, pp 99-121
“From Local Hizbullah to Global Terror:The Transformation of Militant Islam in Turkey”, Middle East Policy,V.14. No. 1, 2007, 124-141
“Turkey’s Kurdish Problem: Steps toward a Solution”, Studies in Conflict & Terrorism, 30:157–172, 2007, pp.157-172
(Work in Progress)
“Turkish Egypt relations: Building a new Middle Eastern Alliance?”
Zülküf bozkurt 11 Yıl Önce
imkansızdır. eğer böyle bir oyun oynanıyorsa öncelikle bu yazıyı yazanda bu oyunun içinde. siyasi ve psikolojik yönüyle tamamen savaş pozisyonuna alınıyor erzurum. en zor dönemlerde bile erzurum halkı bir birine düşürülemedi. istanbulda,ankarada ve diğer bir çok metropol şehirde istediklerini alamayan kemalist gruplar şimdide erzurum ve trabzonu hedef aldılar. hem insanına hem ülkesine en çok bağlı olan bu iki il psikolojik savaşa yenik düşemez.