DOĞUTÜRK

Evini müzeye çevirdi

Güncel

Erzurum'da, ailesinden gelen antika merakını 20 yıldır sürdüren Fatih Akmehmetoğlu, Anadolu kültürü ve tarihinin unutulmaması amacıyla herhangi bir maddi beklentisi olmadan İpek Yolu'ndaki tarihi handa sergilediği antika eşyalar ile ziyaretçilerini zaman tünelinde yolculuğa çıkartıp ücretsiz "kültür elçiliği" yapıyor.

Anadolu kültürü düşkünü dedesi ve babasının antika koleksiyonculuğu yapmasından küçük yaşta etkilenen Fatih Akmehmetoğlu (65), 20 yıl önce ailesinin biriktirdiği bu antika eşyaları evinde bir araya getirdi.

Ailesinin kendisine de sıçrayan bu merakını sürdürmek isteyen Akmehmetoğlu, daha sonra kendisi de antika eşya toplamaya başladı.

Bir süre sonra evinde antika eşyayı koyacak yer bulamayan Akmehmetoğlu, Anadolu kültürü ve tarihine ait bu eserleri, unutulmamaları ve yeni nesillerce de tanınıp gelecek kuşaklara aktarılması için sergilemeye karar verdi.

Akmehmetoğlu, bu çerçevede Osmanlı döneminde tarihi İpek Yolu'nun önemli durakları arasında yer alan Ali Paşa Mahallesi'ndeki tarihi Komeslihan'ın bir bölümüne taşıdığı antika eşyaları burada sergilemeye başladı.

GÜNÜNÜ TARİHİ YENİ NESİLLERE ANLATARAK GEÇİRİYOR

Her sabah hanın kendisine tahsis edilen bölümünün kapısını açıp başta antika eşya olmak üzere gerekli temizliği yapan Akmehmetoğlu, ardından hiçbir maddi beklentisi olmadan tarih meraklısı misafirlerini ağırlamaya başlıyor.

Akmehmetoğlu, hana gelen misafirlerine Anadolu tarihi ve kültürünü yansıtan ve aralarında Osmanlı döneminden günümüze uzanan antika eşyanın da olduğu ahşap ürünler, ev gereçleri, değirmen taşları, at semerleri, tarım aletleri, terazi, mumluk, sandık, kapı tokmakları gibi bir çok eser hakkında bilgiler vererek, bu kültürün gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlıyor.

Adeta ücretsiz "kültür elçiliği" yaparak gününü geçiren, boş zamanlarında da kitap okumaya çalışan Akmehmetoğlu, müzik dinletisi eşliğinde yaptığı bu kültür tanıtımı ile misafirlerine tarih tünelinde yolculuk yaptırıyor.

Akmehmetoğlu'nun "sessiz müzik" olarak nitelendirdiği antika ve değerli eşya arasında geçmişini hatırlayan tarih meraklıları ise hem tarihe ait bu kadar eseri bir arada görmenin şaşkınlıklarını hem de tarihin yaşayan tanıkları olan antika eşya arasında gezinti yaparak geçmişi hatırlamanın mutluluğunu yaşıyor.

ANTİKAYA BAKINCA SESSİZ MÜZİK DİNLİYOR

Fatih Akmehmetoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, antikacılığın kendisi için bir yaşam tarzı olduğunu ifade ederek, antika eşyaya baktığında sessiz bir müzik dinlediğini söyledi.

Başkasının müzik dinlerken aldığı zevki kendisinin antika eşyaya bakarken tattığını aktaran Akmehmetoğlu, "Belki bunları üretenler öldü ama arkalarında geleneğimizi, kültürümüzü ve tarihimizi öğretecek eşya bıraktılar. Bu antika eşyaya bakarken işte onları görür, bir ders almaya çalışırsın. Sanki 'sen boşa yaşama senden sonra geleceklere bir eser bırak' diyorlar." dedi.

Akmehmetoğlu, yeni bir antika eşya görünce heyecanlandığını ifade ederek, "O eserde yeni bir işçilik ve ustalık görmek beni heyecanlandırıyor. O eşyanın yapılış tarihine gitmek ve ruhuna ulaşmak beni mutlu ediyor. Bu meslekte olmaktan son derece mutluyum." diye konuştu.

ANTİKACILIK YAŞAM TARZI OLDU

Bu işi yaparken maddi beklentisi olmadığını, dükkanında antika satışı yapmadığını, çünkü eserlerinin hepsinin bir hatırası olduğunu ve bu antika ya da değerli eşyayı oğluna devredeceğini dile getiren Akmehmetoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cadde ve sokakta gezerken 'eskiye ait bir şey bulur muyum?' diye umut ediyorum. Baktığım her eşyaya eskilere ait bir parçası var mı diye bakıyorum. Bir derede taş görsem hemen ilgilenirim. Bu işe bulaştın mı bir tutku hastalığına yakalanır, devamlı ararsın. Doğaya baktığımda ağaçların yapısı, taşlar ve eski evler ilgimi çekiyor. Bunlar bende merak duygusu oluşturur. Yani antikacılık benim hayat ve yaşam tarzım oldu."

TARİHİ HANDA ZAMAN TÜNELİNDE YOLCULUK YAPTIRIYOR

Akmehmetoğlu, antika eşyasını sergilediği Komeslihan'ın tescilli tarihi bir mekan olduğunu, Kültür Bakanlığı, Erzurum Valiliği ve Atatürk Üniversitesi'nin bu han ile ilgilendiğini aktararak, yapının restore edilmesinin planlandığını ifade etti.

Bozkırın ortasındaki Komeslihan'ın, tarihi İpek Yolu'nun en önemli duraklarından olduğuna işaret eden Akmehmetoğlu, "Erzurum'da ayakta duran tek handır. Büyük çoğunluğu hasar görüp yıkılan bu hanın kalan kısmını ayakta tutmaya çalışıyoruz. İnsanlar eskiden hayvanları ve develeriyle buraya gelip yemek yiyor ve yattıktan sonra gidiyorlardı." dedi.

Akmehmetoğlu, Komeslihan ve eski yapıların, doktora ve yüksek lisans öğrencilerinin çalışmalarına konu olduğunu vurgulayarak, hana gelenlere hem antika eşya hem de tarihi yapılar hakkında bilgiler de aktarmaya çalıştığını sözlerine ekledi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.