İstanbul’un fethinin 563. yıldönümü Erzurum’da coşkuyla kutlandı. Fetih programı kapsamında karadan gemi yürütüldü. Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen programda fetih şuuru adeta doruğa yükseldi. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ile Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan’ın da katıldığı programa vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Ulu Cami önünde Mehteran Takımı eşliğinde yürütülen gemiyle Dadaşlar 563 yıl önce yaşanan fethi yüreklerinde hissetti. Büyük bir coşkunun yaşandığı gecede vatandaşlar Başkan Sekmen’e sevgi gösterisinde bulundu. Sekmen, kendisine tezahüratta bulunan halkı fetih yürüyüşünde selamladı. Başkan Mehmet Sekmen, program sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, fetih kavramının önemini anlattı. Sekmen, şunları kaydetti: “Millet olarak tarihimizle aramıza set çekmek istediler. Ecdadımızla aramızda irtibatı koparmak istediler. Bizi kendi öz değerlerimize, öz kültürümüze, özellikle de kendi kavramlarımıza yabancılaştırmak istediler. Fetih kavramının içini boşaltmak, olumsuz göstermek için asırlar boyunca sinsice mücadele verdiler. Fetih işgal değildir, gasp etmek değildir, zorla ele geçirmek değildir. Fetih, köhnemiş kilitleri açmak, pas tutmuş kapıları aralamak, kalplere, gönüllere giriş yapabilmektir. Fetih, zalime 'dur' diyebilmek, zulme itiraz edebilmektir. Fetih, mazlumların elinden tutmak, gariplerin, yolda kalmışların, yoksulların yüreğine su serpebilmektir. Fetih, zulmün egemen olduğu o diyarlara, adaleti, hoşgörüyü taşımaktır. Karanlık çağlara mühür vurup, aydınlık bir istikbali inşa edebilmektir. Her yeni başlangıç bir fetihtir. Eskimiş olanı, köhnemiş olanı, işlevi kalmayanı geride bırakıp, ileriye doğru yelken açmak bir fetihtir. Ülkesi, milleti ve insanlık için yeni aydınlık kapıları aralamak bir fetihtir. Durmadan, duraklamadan, rehavete kapılmadan, kalplerin paslanmasına izin vermeden sürekli ilerlemek bir fetihtir. Onun içindir ki Fatih'in, Osmanlı'nın adaletini duyanlar, onu hissedenler, 'Başımızda kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi arzu ederiz' diyerek Fatih'i çiçeklerle karşılamışlardır.”
“FETİH DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMDÜR”
Başkan Sekmen, fethin değişim ve dönüşüm olduğunu ifade etti. Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fetih değişimdir, dönüşümdür. İnşallah, hep birlikte Erzurum’da değişim ve dönüşümü başaracak, sizlerin destek ve duaları ile şehrimizi yaşanılabilir, refah düzeyi yüksek bir cazibe merkezi haline getireceğiz. Kökü olmayanın istikbali olamayacağını, geçmişini bilmeyenin geleceğini asla şekillendiremeyeceğini unutmayalım. Her birimiz fatihler yetiştirmiş bir ülkenin, fetih ve fatihler medeniyetinin mensuplarıyız. Ecdadımız Fatih gemileri karadan yürüttü, Cumhurbaşkanımız ise Marmaray'ı denizin altından yürüttü.
Bizim kadim medeniyetimiz bir fetih medeniyetidir. Fetih büyük medeniyetleri inşa etmiştir. İşte bunun için Ahmed Yesevi'den Yusuf Has Hacib'e, Ahmed-i Hani'den Mevlana'ya, Yunus Emre'den Karacaoğlan'a, Fuzuli'den Nedim'e, Yahya Kemal'den Necip Fazıl'a, Mehmet Akif'ten Sezai Karakoç'a, Kemal Tahir'den Oğuz Atay'a kadar medeniyetimizin fikir mimarlarını, medeniyetimizin öyküsünü anlatan değerli münevverlerimizi yeni nesle aktaracak birçok faaliyet yürütüyoruz.”
“EKONOMİMİZE ZARAR VERMEK İÇİN GENÇLERİ KULLANDILAR”
Konuşmasında gençlere de seslenen Sekmen, “Ekonomimize zarar vermek için gençleri kullandılar” dedi. Başkan Sekmen, şöyle konuştu: “Gezi parkı olaylarında büyük Türkiye'yi durdurmak için gençleri kullandılar. Türkiye ekonomisine zarar vermek için gençleri kullandılar. Türkiye'nin yurt dışındaki imajını sarsmak için sokaklarda gençleri kullandılar. Çözüm sürecini sabote etmek, birliğimizi, huzurumuzu, kardeşliğimizi tehdit etmek için gençleri kullandılar. Kardeşlerim! Kadıköy'ün duvarlarında ne yazıyordu biliyor musunuz? 'Zulüm 1453'te başladı'. Bunu yazan, köksüz ve hain bir zihniyetin karanlık hedefleri için kullanılan gençlerdi. O gençlere, Ankara'da Türkiye Cumhuriyeti bayrağını dahi yaktırdılar. Silahlı örgütler, köksüz yapılanmalar, maşalar ve taşeronlar, Türkiye'nin aydınlık istikbalini karartmak için maalesef, gençleri sokağa döktüler. Tahrik ettiler. Gençlerin üzerinden Türkiye'ye tuzak kurmak istediler. Türkiye’mizde bunu başaramadılar ve başaramayacaklar çünkü Türkiye'de 1453'e sahip çıkan bir gençlik var. Türkiye'de 1071'e sahip çıkan bir gençlik var. Türkiye'de fetih ruhuna, Fatih Sultan Mehmet'e sahip çıkan bir gençlik var. Türkiye'de, bayrağına aşık, vatanına aşık, istiklaline ve istikbaline aşık bir gençlik var. Bu duyguyla vatanımız, milletimiz, bayrağımız, ezanımız için, bu milletin huzuru için canını seve seve feda eden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Bu millet yüce bir millettir. Bu millet yeri geldiği zaman vatanı için, milleti için, bayrağı için, ezanı için, namusu için seve seve canını verir. İşte şehitlerimizin babalarını, annelerini, büyüklerini dinlediğimiz zaman, ‘Bir değil, bin evladım olsa seve seve feda ederim’ diyorlar. Allah onlardan razı olsun. Allah şehit yakınlarımıza sabırlar versin. Şehitlerimizin ruhları şad olsun. Kahraman gazilerimizden de Allah razı olsun. Yaralı olan gazilerimize Rabbim acil şifalar versin.”