Adam gibi adam olmak deyimi bol mektepli olabilmek mi yoksa insanlara maksimum fayda sağlamış olmak mıdır diye her defasında kendime sormuşumdur…
Bugünün Türkiye gerçeğinde işsiz sayısının yüzde 90’ının lisans eğitimi mezunu gençler olduğu aslında adam gibi adam olmak deyiminin cesaret ve inançla olduğunu ortaya koymaktadır…
Tarihe iz bırakmak, yaşadığın şehire iz bırakmak hiç şüphesiz her bireyin en çok arzu duyduğu başarılardandır.
Erzurum’un tarihte en çok üreten en çok istihdama katkı sağlayan bir il olduğunu düşündüğümüzde aslında bugünkü konjektürün daha ötesine gitmemiz içten bile değildir…
Zira o yıllarda Palandöken gibi keşfedilmemiş turizm potansiyeli dahi yoktu bu şehrin…
‘Erzurum’dan bir şey olmaz, burada yaşmak bile mucize, Erzurum üretemez ancak tüketir” gibi menfi yaklaşımlarla hareket eden şehir ahalisine gözümüzün önünde duran Aşkale Çimento örneğini söylemeden geçemeyeceğim…
Devlet etiyle yapılan bir çok yatırımlar gibi atıl bırakılan ve özelleştirilerek birilerine yok pahasına verilmek istenen Aşkale Çimento fabrikasının bu şehir için ne büyük bir kazanç olduğu herkesin malumudur…
Fabrikanın şimdiki yönetim kurulu başkanı Lütfü Yücelik’in bin bir gayret sergileyerek şehire kazandığı ve yalnızca Erzurumluya ait olan Aşkale Çimento Fabrikası dünyada da en çabuk büyüyen şirketler arasında olması hepimizin gurur kaynağıdır şüphesiz…
Aşkale Çimento’nun kuruluşunu hangi zorluklarla yapıldığını araştırdığımızda birçok göz yaşartan hikayeyi bulabilirsiniz… Öyle ki parmağında ki nişan yüzüğünü bile satanlardan tutunda tek geçim kaynağı köyündeki tarım arazisini satan birçok insanın bu tesisi atıl durumdan kurtarmak istihdama kazandırmak için ne çabalar sarf ettiğini görmek mümkündür…
Bugün doğrudan ve dolaylı olarak en az 5 bin kişinin ekmek kapısı haline gelen Aşkale Çimento Fabrikasının emsallerine nazaran daha hızlı bir şekilde büyümesi gelecekte de bu şirketin Türkiye devi olması hepimizin en büyük temennisidir…
Aşkale Çimento, kendi bünyesinde binden fazla istihdam sağlarken, dolaylı yoldan bu rakam 5 bini geçiyor. Yönetim kurulu üyelerinden ortaklarına, yönetim kadrosundan çalışanlarına hem meşakkatli, özverili ve de onurlu bir mücadele sergiliyor. Kamu kurumu olmanın getirdiği hantal yapıdan sıyrılan Aşkale Çimento, bu gün dünya ve Avrupa normlarının bütününü içine alan sistemleri kurmuştur. Elbette Aşkale Çimento bir kolektif ruhun temsilcisi olma vizyonuyla beraber Dünya ve Türkiye’nin ekonomik gerçeklerini asla göz ardı etmeyen vizyona örnektir. Krizlere rağmen büyümesini sürdürmesinin tarifi de bu gerçekte saklıdır.