Türkiye'de ilk olarak 2002 yılında görülen kene ısırmaları ve buna bağlı olarak ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının 2013 yılında hala artarak devam ettiği gözlendiğini dile getiren Alim, “Sağlık Bakanlığı'nın, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ile ilgili olarak risk haritası çıkarttığına ve Buna göre vakalar çoğunlukla Orta Anadolu ve Orta Karadeniz Bölgesi'nde, yani Kelkit Vadisi başta olmak üzere Gümüşhane, Tokat, Sivas, Amasya, Çorum Yozgat, Kastamonu, Samsun, Karabük, Çankırı ve Erzurum illerinde yoğunlaşıyor. Bu demektir ki artık günümüzde keneler hayatımızın bir parçası haline geldi. Kenelerden korkmak yerine, kene ile nasıl yaşayabiliriz, kene ile nasıl mücadele edebiliriz onu öğrenmemiz gerekli. Doğu Anadolu bölgesinde özellikle Erzurum Artvin arasındaki Tortum, Oltu, Uzundere ve Yusufeli ilçelerinde daha yoğun bir şekilde görünen kenelere karşı kene ile nasıl mücadele edilmesi gerektiğini daha etkin bir şekilde anlatılmasının yararlı olacaktır.” diye konuştu.
“Her okulda, her resmi dairede ve haklımıza bu konuda seminerler verilerek insanları kenelere karşı bilgilendirilmelidir” diyen Alim daha sonra şunları kaydetti; “Özellikle kene riski taşıyan bölgelerde daha ağırlıklı olarak çalışma yapılırsa insanlar kene kâbusundan psikolojik olarak kurtulmasını sağlayacaktır.
Bu korkuyu yok etmemiz için insanlarımızı bilinçlendirilmesi ve yerel yönetimlerin de kırsal kesimlerde, piknik alanlarında, ağaçlık alanlarda bilinçli bir şekilde kene mücadelesi yapılması faydalı olacaktır.”