Fakat panelden ziyade, fuayede sergilenen fotoğraflardan haberdar etmem gerek sizleri de.
"Gülen polis".
...
Şurası bir gerçek ki, son 10 yıldır muazzzam bir değişim yaşanıyor. Bu değişimin en önemli ayağı devlet zihniyetindeki değişimdir.
Bu zihniyet değişimindeki mihenk taşı ise, merkezde artık devletin değil, insanın yer almaya başlamasıdır.
İnsan hakları merkezli, demokrasi merkezli bir devlet anlayışı...
Artık devlet değil, insan merkezde.
"İnsanı yücelt ki devlet yücelsin".
Bu anlayış, kuşkusuz her alana ve her kurum gibi emniyet teşkilatlarına da yansımış durumda.
Hatta öncelikle buna ayak uydurması gereken kurumun / kesimin emniyet teşkilatları olması gerektiğini vurgulamak gerek.
Öyle ya vatandaştaki genel algı, polis=devlet. Polis devletin görünen yüzü. Polis ne ise devlet o.
Şayet devlet, insanı ve halkını merkeze alıp onların haklarını önceliyorsa, suratı asık bir polis teşkiatının bu devletle kan uyuşmazlığı yaşaması kaçınılmazdır.
Devlet çeşitli parçalardan müteşekkil bir bütün ise, bu bütünü oluşturan her bir parçanın aynı ahenk ve ritmle bütüne ayak uydurması elzemdir.
Hele bu parça, "polis=devlet" gibi bir denklemle özdeşleştiriliyorsa!..