Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Savaş Eğilmez, Avrupa Birliğinin 28 üyesi ve yaklaşık 500 milyon tüketici kitlesi ile dünyanın en büyük pazarlarından biri olduğunu ifade ederek, “AB, ekonomik büyüklük açısından ABD’ye eşittir. Üye ülkelerin toplam milli geliri, 11 trilyon dolar ile ABD milli geliriyle nerdeyse aynıdır.” dedi.
AB’nin baş aktörleri olan Almanya, Fransa ve İngiltere’nin güçlü bir ekonomiye sahip olmalarına rağmen, süper güç olma konusundaki diğer kriterlere sahip olmamalarının birliğin önemli sorunlarından biri olduğunu kaydeden Dr. Eğilmez, “Geçtiğimiz iki bin yılını, ağır şartlar altında iç savaşlarla geçiren Avrupa, kültürel, sosyal, siyasal ve coğrafi açılardan derin bir şekilde bölünmüştür. Avrupa kıtasında yüzyıllar boyunca, arkasında farklı tipten insanlar, farklı tarihler ve kültürler bırakan birçok devlet kurulmuş, farklı siyasetler geliştirmiş ve yıkılmıştır. Bu anlamda, bütün bu farklı kültürleri tek bir çatı altında toplamaya yönelik olan ve 70 yıldır süre gelen Avrupalı milleti oluşturma projesi henüz başarıya ulaşamamış ve ulaşacak gibi de gözükmemektedir. “ diye konuştu.
“Bugün de Avrupa Milleti fikri, milliyetçi dirençlerle karşılaşmış, tıkanma noktasına gelmiştir.” diyen Dr. Savaş Eğilmez, şöyle konuştu.
“Avrupa’da meydana gelen krizin farklı birçok nedeni olsa da temelinde yatan sebep, vatandaşların bölgesel kimliklerine ve milliyetlerine, uluslarüstü kimlikten daha fazla değer veriyor olmalarıdır.
Avrupa Birliği’nin oluşturmaya çalıştırdığı sistemin, birlikten memnun olmayan milliyetçi cephenin daha da güçlenmesiyle işleyemez duruma gelmesi güçlü bir olasılıktır. Bu da Avrupa birliğinin yönetilemez bir hal almasına neden olabilir.
AB’nin kendi hedeflerine ulaşabilmek için daha uzun bir zamana ihtiyacı olduğu ortadadır. Henüz kendi politikalarını destekleyecek bir askeri güce sahip olmayan AB’nin örneğin Orta Doğu krizinde gösterdiği bölünmüş görüntüsüyle küresel ve hatta bölgesel sorunlarda dahi birlikte hareket edememeleri, özellikle Avrupa’nın enerjiye olan bağımlılığı, kıtada yaşanan sıkıntılı sürecin uzun bir süre daha devam edeceğini işaret etmektedir.
Avrupa Birliği’nin önünde iki seçenek varmış gibi görünüyor. Bunlardan birisi Almanya, Fransa ve İngiltere üçlüsünün kendi aralarındaki anlaşmazlıkları sonucu birlik tamamen dağılacak.
Bu seçeneklerden ikincisi de Fransa ve İngiltere’nin Avrupa politikalarını belirleme konusunda Almanya’nın liderliğini kabullenmek zorunda kalacaklar.”