ŞEHİRDER Yönetim Kurulu’nun yaptığı basın açıklamasında Erzurum Havalimanının 25 senedir uluslararası uçuşların, 15 senedir de 24 saat aralıksız uçuşların yapıldığı standartlara sahip olduğu belirtilerek, 2018 sonu itibariyle önce bilet fiyatlarının sebepsiz artırıldığına, yazın da pistin kullanılmaz hale getirildiğine dikkat çekildi.
Açıklamada yapılan tüm müdahalelerin şehirde büyük bir öfke patlamasına neden olduğunu ve şehri her açıdan geri götürdüğü vurgulandı. ŞEHİRDER’in yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bulunduğu bölgenin ağabeyi şehri olan Erzurum’da uçuş hizmetleri ilk olarak 1947’de “Devlet Hava Yolları” adıyla başladı. 1966’da kullanılmakta olan pist ve altyapı tesislerinin tamamlanmasıyla ve Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü arasında akdedilen bir protokol neticesinde “Sivil-Askeri” kategoride hizmet vermeye başlamış, 1968’de yılda 300 bin yolcu kapasitesine ulaşmıştır. Erzurum havalimanı 1993’te uluslararası tarifesiz seferlere açılmış, 2005’te yapılan ve bugün kullanılan Apron, Terminal Binası ve Destek Binaları 2 Aralık 2005 itibariyle 24 saat hizmet vermeye başlamıştır. Aralık 2019 itibariyle havalimanımız tarifeli uçuşlarıyla maalesef yaklaşık 11.00 ila 19.00 arası hizmet vermektedir. 24 saat hizmet veren havalimanımızda bugün itibariyle hizmet 8 saate düşmüştür. Erzurum Valiliği’nin ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin Palandöken’e, Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’ne, şehrin kültür ve tabiat varlıklarına yaptıkları ciddi yatırımlardan sonra, geçen sene “Bir Milyon Turist” hedefiyle şehirde bir heyecan yaratmalarından sonra hiçbir açıklama yapmadan ve gerekçe göstermeden THY Erzurum’da uçak sefer sayılarını düşürmeye başlamış, talebi karşılamayan seferler nedeniyle bilet fiyatları birdenbire artmıştır. Daha evvel de Erzurum-Antalya, Erzurum-İzmir direkt seferlerini kaldıran THY Erzurumluyu aktarmalı uçuşlara ve fahiş fiyatlara mahkûm etmiştir. İyi niyetli olmak istiyoruz ama aklımıza turizm lobileri de gelmiyor değil. Uçak yokluğundan yüksek irtifa kamp merkezi için şehrimize gelmek isteyip gelemeyen futbol takımlarını biliyoruz. Uçak yokluğundan ve fahiş fiyatlardan iptal edilen kongreler, toplantıları biliyoruz. Bir öğretim üyesi bir doktora jürisi için, bir teknik eleman sektörüne eğitim vermek için gelecek olsa bilet fiyatları nedeniyle şehrimize gelmediklerini biliyoruz. Otel ve seyahat işletmeleri ve turizm sektörünün diğer bileşenleri, dolayısıyla bir şehrin ekonomisi, sosyal hayatı, moral değerleri felç olmuş durumda. Erzurum merkezli direkt seferlerin kaldırılması ve Ankara, İstanbul gibi seferlerin azaltılması nedeniyle bugün Erzurum’da aktarmalı uçuşların bilet fiyatı 800 TL, direkt uçuşlar ortalama 300-500 TL civarındadır. Bu fiyatlar normal değil. 850 TL’ye aktarmalı Erzurum-Bursa seferi ülkenin standartlarına göre uluslar arası uçuş fiyatlarına denktir.
Halbuki 7 Ekim 2019’da bundan iki ay evvel hava yolu şirketleri ile yapılan toplantıda iç hat uçak biletlerinde tavan fiyatın 450 TL’yi geçmeyeceği kararı alınmış ve kamuoyuna duyurulmuştu. Bugün Erzurum-İstanbul son baktığımız bilet 470 TL, aktarmalı Bursa uçağı 850 TL’dir. Tüm bu bilet fiyatları Erzurum Havalimanı’nın zemininde yapılacak düzenlemeden önce de böyleydi. CAT-3 sisteminin gecikmesiyle alâkası yok.
Aynı gün (7 Ocak 2020’de) Erzurum- Ankara uçuşu 450 TL iken Erzincan - Ankara uçuşu 111 TL’dir. Bunun matematiği, sistematiği bizi hiç ilgilendirmez. Yan yana iki şehir. Biri 60 senedir uçuş yapılan şehir. Vatandaş ödeyeceği paraya bakar. Burada kesinlikle Erzurum’un ve Erzurumlunun mağduriyeti söz konusudur. Türkiye’nin ticari yükünü çeken İstanbul ve civarına, Akdeniz bölgesine, başkent Ankara’ya en uzak bölge şehri olan Erzurum için hava taşımacılığı birçok ilden daha elzemdir. Eğitim, spor, kültür ve turizm şehir olan Erzurum maalesef uzak şehirdir. Ulaşım Erzurum’un can damarıdır. Hal böyleyken Erzurum’u Karadeniz’e bağlayacak Kırık ve Dallıkavak tünelleri, Kop tüneli, Çirişli ve Pirinkayalar tünelleri maalesef hâlâ açılmamış, “ödenek sıkıntısı” maalesef Erzurum için ezberlenmiş bahane olmuştur. Erzurum’da durum böyleyken bilhassa Karadeniz’de yol ve tünel çalışmaları tüm hızıyla devam etmektedir.
Karayolu tıkalı olan şehrin hava yolu da maalesef daraltılarak iş bilmez bürokratlar tarafından şehir adeta cezalandırılmıştır. Ulaşım olmadan ticaret olmaz, turizm olmaz, eğitim olmaz, üretim olmaz, kalkınma olmaz.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de yazın sökülen pistlerin güze ve kışa yetiştirilmemesi, fahiş bilet fiyatlarının ardından uçuşların iptal edilmesi, iyice azaltılması noktasına getirince Erzurum’un isyanına neden oldu. Bir şehir öfke kusuyor THY’den hiçbir yetkiliden şehri tatmin eden bir açıklama yok. Yapılan açıklamalar kuru birkaç söz. 12 Haziran 2019’da yetkililerin büyük bir heyecanla ve müjdeyle duyurdukları “Erzurum Havalimanına uçakların 175 metreye kadar olan sisli havalarda bile rahatlıkla iniş yapabilmeleri için Kategori 3A (CAT-3A) sistemi kuruluyor.” haberi maalesef yüklenici firmanın ve onu denetlemesi gereken yetkililerin aymazlığı nedeniyle telafisi imkânsız zarar verdi Erzurum’a.
Bu sistemle birlikte kışın uçak seferleri artırılan kış turizminin canlandırılması hedefleniyordu, tersi oldu. Sabah ve akşam seferleri kaldırılan Erzurum’a günübirlik kimse gelemeyecek artık. Yahut Erzurum’dan Ankara’ya sabah gidip işini halledip gece Erzurum’a dönemeyecek bir iş adamı, akademisyen, hasta vb. İnsanımızın bütçesi hem fahiş bilet fiyatlarıyla hem ekstra masraflarla iyice zarara uğratılacak. İş kaybını demiyoruz bile. Erzurumlu sekiz aydır daha ucuz olduğu için uçağa Erzincan’dan, Trabzon’dan, Kars’tan biniyor. Bu, bölgenin lokomotifi olan, kadim şehrin halkıyla, Erzurum’la dalga geçmektir. Oldu olacak, Erzurum’u diğer illere bağlasınlar! THY Yönetim Kurulu’na soruyoruz: Erzurum’a reva görülen muameleyi Erzurum ölçeğinde etrafımızdaki hangi şehre yapabilirlerdi: Trabzon’a, Van’a, Diyarbakır’a? Hangisine?
Erzurum’a reva görülen şudur: Yakın tarihe kadar uçağa binmek çok lüks sayılan ülkede Anadolu’nun her yerine havaalanı yapıp uçakla seyahati ucuzlatarak uçağı halkın hizmetine sunan Sayın Cumhurbaşkanımızın çabalarını sabote etmektir. Sonra Erzurum’u ötekileştirmektir. Gerek uçak sefer sayısının azlığı, gerek bilet fiyatlarıyla Erzurum dejavu yaşıyor. Erzurum’da uçakla seyahat etmek, 30 sene evvel olduğu gibi hem çok lüks hem sıkıntılı. Tüm bunlardan sonra ŞEHİRDER olarak biliyoruz ki uçak seferleri ve biletleriyle ilgili bu olumsuz durumlar Erzurum’da göçü hızlandıracaktır, Erzurumluya kenara itilmişlik duygusu yaşatmaktadır, sahipsizlik duygusunu yüreğine kadar hissetmektedir Erzurum. Bu durum şehrin ekonomisini, iş dünyasını, sosyal hayatını, sporunu, kültürel hayatını, eğitim ve sağlık sektörünü, kısacası hayatın her alanını yakından ilgilendirmekte ve maalesef hızla geri götürmektedir. Sesimizi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a duyurmak istiyoruz. THY Yönetim Kurulu Başkanı’nı Erzurum’a STK’lerle ve basın mensuplarıyla yüzleşmeye, yapacağı açıklamayı bizzat yüzümüze yapmasını, bizleri ikna etmesini bekliyoruz. Aksi halde istifa etmesini, bu işi liyakat ehline bırakmasını istiyoruz. Aynı şekilde pistleri, CAT-3 sistemini yetiştiremeyen DHMİ müdürünü de istifaya davet ediyoruz. Bu konuda şehrin meselesine sahip çıkan başta basın mensuplarımız olmak üzere, STK temsilcilerimize, memleket sevdalılarına teşekkür ediyor, ancak birbirimizden alacağımız güçle şehrimizin sesini duyurabileceğimizi yineliyor, Erzurum’a yaşatılan bu haksızlığın bir an evvel son bulmasını umuyoruz”