***
Eskiden belediye başkanları, bir yeri incelemeye gidecekleri, bir yerde kontrol yapacakları vakit yanlarına çeşitli basın kuruluşlarında görevli muhabirleri alır, olması gerektiği şekliyle hareket ederlerdi.
***
Artık öyle değil!
***
Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu misali…
Şimdi belediye başkanları, daire müdürleri sadece özel danışmanlarını yanlarında götürüyor, fotoğraf çektiriyor, görüntü aldırıyor, yaptırdıkları yanlı ve abartılı haberleri de haber merkezlerine ulaştırıyorlar.
***
İş bu kadar kolay!
***
Alın size haber…
Alın size gazetecilik!
***
İşin bir tarafı böyle.
Öte tarafı daha vahim!
***
Gelen yanlı ve yağlı bültenler, çoğu zaman ne yazık ki, olduğugibi sayfalara aktarılıyor, internet gazetelerinde yayınlanıyor ve bunun adı da gazetecilik, habercilik oluyor.
***
Ben, belediye başkanları,kamu kurumlarının müdürleri ve başkaları, yaptıkları çalışmaları duyurmasınlar demiyorum.
Aksine gerek belediye başkanları ve gerekse kamu yöneticileri, neler yapıyorsa kamuoyu ile yaptıklarını paylaşsınlar ki, kim çalışıyor, kim çalışmıyor, kim doğru iş yapıyor, kim yanlış, bilinsin.
***
Böyle olmuyor ama!
***
Özellikle pazar günleri internet aracılığıyla basın bürolarından özel olarak yapılmış, itinayla hazırlanmış haberler servis ediliyor.
Niye pazar günü seçiliyor?
***
Çünkü o gün tatil. Bürolarda görevli gazetecilerin bir bölümü işbaşında olmadığından, gönderilen haberlerin yayınlanma şansı çokyüksek, hatta “garanti” de ondan!
Ertesi gün büyük puntolu başlıklarla süslenmiş haberlerde(!) ne bir eleştirel yaklaşım göze çarpıyor, ne olumsuz bir başka unsur…
Varsa-yoksa, methiye.
Metheden, öven kim?
Tabi ki, kendi kadrolu gazetecisi!
***
Bu yazdıklarımı bir-iki örnekle daha anlaşılabilir hale getirmek istiyorum.
Basını “en iyi kullanan veyönlendiren” kurum yöneticilerinin başında Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fatih Çintımar geliyor.
***
Kendisini gösterdiği beceriden dolayı kutluyorum!
***
Hiç olmadık bir günde, hiç olmadık bir zamanda bakıyorsunuz bir “Fatih Çintımar haberi” manşetlerde.
***
Son günlerin manşeti aynen şöyle:
Erzurum’da lisanslı sporcu sayısı 25 bin’i aşmış!
***
Bu, tıpkı belediye başkanlarının “şu kadar milyon metrekareasfalt döktük, karo, bordür döşedik” açıklamasına benziyor.
Ölç, ölçebilirsen, say sayabilirsen!
***
Nasıl olsa dilin kemiği yok!
25 bin lisanslı sporcu!
Çok da inandırıcı bir rakam değil.
Lisanslı sporcu sayısının nasıl artırıldığını Abdüş geçen haftalarda köşesinde açıklamıştı. Merak eden o yazıyı bulur, okur.
***
Ben daha farklı bir soru sormak istiyorum:
“Erzurum’un güreşte, boksta, judoda, voleybolda, basketbolda, atletizmde, kayakta, buz hokeyinde, curlingde ne kadar uluslararası başarısı var?
Kaç sporcu milli takımlarda?”
***
25 bin rakamını küçümseme anlamında sormuyorum bunları.
Sadece olması gereken bir gerçeğe…
Yani “başarı” varsa ona dikkat çekmeye çalışıyorum.
***
E bu kadar bin sporcunun içinden uluslararası alanda başarı yakalamış, şampiyon olmuş, birincilikler almış, altın madalyaları ile caka satan bir 100 sporcusu da olmalı Erzurum’un.
Var mı, ben bilmiyorum.
***
Belediyelere gelince…
***
Anlatmaya gerek yok!
Bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler’in hızına ne kimse yetişebilir, ne yaptıklarını başkaları yapabilir!
Bilbordlar Başkan’ın emrinde.
Yazıyor, çiziyor, şehri baştan başa imar ediyor, yeni yatırımlar konusunda halkı bilgilendiriyor, ama bilbordun bir yanına Başkan gösterişli bir fotoğrafını yerleştirmeyi asla ihmal etmiyor.
***
Son Mahallebaşı reklamı hariç.
İftira etmeyelim. Çünkü o çalışmada Mahallebaşı’nda yaptırılan binanın fotoğrafı var, Başkan’ın yok.
***
Ya bilbord imkanı bulamayan belediye başkanları!
Onlar da mecburen “Çintımartaktiği” uyguluyorlar.
***
Bir örnek Yakutiye’den vereyim!
Önceki hafta Yakutiye Belediyesi’nden bir haber ulaştırılmıştı merkezlere.
***
Belediye Başkanı Ali Korkut, Erzurum İş Merkezi ve Yakut Plaza’da iş yerlerini gezmiş, vatandaşa kalem hediye etmiş, esnaf ile sohbetinde de “Belediyecilik adına eksiğimiz var mı, aksaklıklar neler?” diye sormuş, “Bakın, halkın bize gelmesinibeklemeden, biz halka gidiyoruz” demeyi de ihmal etmemiş.
***
Ne güzel!
Gösterdiği özveriden dolayı kutlarım kendisini.
***
Yapılan “servis haberde” ilgimi en çok bir esnafın, “Başkan siz yıkın, Erzurum’u ne kadar çok yıkarsanız, o kadar güzel iş yaparsınız. Bu şehir, bugüne kadar sizin gibi yıkan bir başkan görmedi” sözü çekmişti.
***
Başkanlar bugüne kadar aslında hep yıktılar.
***
Hacı Cuma, Hasan-i Basri, Kadana, Sultan Melik Ali Korkut’un yerle bir ettiği mahallelerden sadece birkaçı.
Yıkılanların yerinde yenisinin yapıldığını gören var mı, yok!
***
Ortada varsa yoksa maket.
O maketleri verin çocukların eline, oynasın. Çünkü başka işlere yaradığını şimdiye kadar gören olmadı!
***
“Bugüne kadar bu şehir sizin gibi yıkan bir belediye başkanı görmedi” diyen vatandaş, kim bilir daha ne ilginç sözler söylemiştir!
***
Kim yazacak onları, kadrolu gezeteciler mi?
***
Herkes kendi işini yapmalı.
Gazetecinin işi habercilik ise…
Sizin de yüreğiniz yetiyorsa, alırsınız yanınıza çeşitli gazete ve ajanslardan muhabirleri, öyle çıkarsınız ziyaretlere.
***
Kim ne diyor size?
Vatandaş sizi ve çalışmalarınızı övüyor mu, yeriyor mu?Gazeteci tanık olur olaylara, sonra gider gördüklerini, duyduklarını yazar.
Tekrarlarla, imla hataları ile dolu o haber de “tek elden” çıkmadığından, ertesi gün gazetelerde farklı yönleri ile değerlendirilmiş olur.
***
Gerek belediye başkanları ve gerekse Fatih Çintımar, hiç de doğru yapmıyor.
Abartılı haber ve açıklamalarla kamuoyunu yanıltmak!
Nereye kadar!
***
Bizde “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” diye bir söz var…
Bugün siyasetin çöplüğü, yalan söylemeyi ve halkı kandırmayı alışkanlık haline getirmiş sözde politikacılarla dolu.
Oraya bakıp, ders almak gerekir.
mütalip AKCI 12 Yıl Önce
seni̇nle gurur duyuorum
al sana gercek bılgıler arastırmacı... 12 Yıl Önce
gazeteci haberin abartılı olup olmadıgını araştırılarak öğrenir.abduşu noter gibi insanlara haber kaynağı olarak sunmaz sayın akkök. acarsın spor genel mudurlugune sorarsın lısanslı sporcu sayısını oda sana 35 bin oldugunu soyler.ha ayrıca abdusun dedıgı okul lısans sayısı ıse 2500 dür. bunu da ogrenebılırsın genel mudurlukten.