DOĞUTÜRK

Tarihin Öznesi Kimdir?

Güncel

Kuran’ın üçte ikisi geçmiş toplumların tarihidir. Tevrat İsrail oğullarının tarihi, İncillerde de anlatılan bir nevi Hz. İsa’nın ve kısmi olarak Roma tarihidir.

 Tarihin Öznesi Kimdir?
Kuran’ın üçte ikisi geçmiş toplumların tarihidir. Tevrat İsrail oğullarının tarihi, İncillerde de anlatılan bir nevi Hz. İsa’nın ve kısmi olarak Roma tarihidir.
Bu üç büyük dinin inanç kitaplarında tarih neden bu kadar önemsenir. İnsanı geçmiş mi daha çok ilgilendirir yoksa gelecek mi? İnsanın yönü geçmişe mi dönüktür, geleceğe mi dönüktür? Hayvanların tarihi olmadığına göre zaman bilinci de yoktur demektir. İnsan zaman ve mekân binciyle tarih bilincini kazanır. Tarih bilinciyle insan insandır. İnsan tarihi varlıktır.
Peki, bizim medeniyet anlayışımız hangi tür tarih okumalarından oluşmaktadır? Ya da bir diğer ifadeyle medeniyetimiz bize hangi tür tarihi okumamızı salık verir?
İki tür tarih okumaları yaparız, bu da iki tür tarih anlayışımız var demektir.
Birincisi, normal eğitim süremizce okutulan her türden tarih kitapları. Biz buna reel tarih diyoruz.
İkincisi, Reel tarih dışında okuduğumuz kutsal kitaplar, Tanrı elçilerinin tarihleri, dinler tarihi, evliyalarının menkıbeleri, köy odalarında okunan cönk türü siretler, büyük ulu kişiler diye addedilen insanların menkıbeleri türünden okuduğumuz tarihler. Buna da biz, inanç tarihi diyoruz.
Gerek eğitim süremizce gerek mabet ve odalardaki tarih okumalarımız içerisinde belki de hiç sormadığımız sorulardan birisi tarihin öznesi Allah Teâlâ’mı, insan mı? sorusudur.
Tarihi okurken ya da dinlerken, eğer okuduğumuz inanç tarihiyse bu tarihin öznesi Allah Teâlâ’dır. Bu anlayış berberinde bizi şu sonucu götürür; tarihin öznesi Allah’sa, insan tarihte yok demektir. Yani geçmişte olmadığı gibi şimdi ve gelecekte de olmayacaktır.
Yok, eğer okuduğumuz ya da dinlediğimiz bunun dışındaki her türden reel tarihse bu tarihin öznesi insandır. Bu okuma anlayışı da beraberinde şu sonucu doğurur; tarihin öznesi insansa, Allah, insanın tarihinde yok demektir. Geleceğinde de olmayacaktır.
Tarihten insanı çekip alırsak bu insanın tarihi olur mu?
Her şey insana aittir dersek, Allah Teâlâ hayatımızda yani insanın tarihinde yok demektir. İnanç adına okuduğumuz tarihi o zaman nasıl okuyalım.
İslam dünyasında ortaya çıkan üç önemli inanç ekolleri Allah-insan ilişkisinde insanın hür olup olmadığı anlayışını tartışmışlardır. Biz bu tartışmayı tarihe uygularsak şu sonuçlarla karşılaşırız:
Cebriyecilere göre “rüzgârın önünde yaprak nasılsa, Allah’ın iradesi karşısında insan da öyledir, bu nedenle insan hür değildir.” Tarih açısından onlara göre tarihin öznesi Allah Teâlâ olmaktadır.
Kaderiyeciler, “insan hürdür, sorumlulukları kendine aittir. İnsan kendi kaderini kendi yaratır. ” inancındadırlar. Bu anlayışa göre de tarihin öznesi insandır.
Ehlisünnete göre ise, “insanın yapıp ettiklerinin yaratıcısı Allah’tır. İnsan ise kendisinde yaratılan hâdis/sonradan olma bir kudretle kesbeder yani o fiili yapar, kazanır. Bu fiilinden dolayı yapıp ettiklerinden sorumludur.” Bu anlayışa göre de tarihin öznesi hem Allah Teâlâ, hem de insandır.
Ya peki size göre tarihin öznesi kimdir?
Ben sizleri fazla sorulara boğarak ne demek istiyorsun, bu sorular da nereden çıktı demenizi istemem. Ancak tarihe bu tür sorular sorarak okumalar yapmamız gerekir. Bu konuyla ilgilenenlerin Fenomen yayıncılıktan Tarih Felsefesine Giriş adıyla çıkan eserime bakmaları faydalı olacaktır.
 
 
 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.