Hani İYİ Parti’den aday olup da ben partiler üstüyüm diyenler var ya, işte onlardan haberi olsun isterim…

Hani İYİ Parti’den aday olup da ben partiler üstüyüm diyenler var ya, işte onlardan haberi olsun isterim…

Keşke biri bu mektubumu Meral ablama ulaştırsa...

Oldum olası bu ülkede, "kerameti kendinden menkul" tipler hep vardı, besbelli ki bundan sonra da hep olacak!

Onlar, kurdukları her cümleye, "ben" diye başlar, cümleyi bitirirken de yine "ben" derler.

Güneş dünyayı ısıtıyorsa onlar sayesindedir, dünya hala dönüyorsa sırf onlar var olduğu içindir!

Onlar siyasetin, onlar ticaretin, onlar dinin, onlar sanatın, onlar ekonominin, onlar sanayinin, onlar çarşı pazarın, onlar nefes alıp veriyor olmamızın dahi yegane teminatıdır!

Onlardan bazıları bir göreve getirildikleri zaman bile aslında kendisinden ne büyük bir fedakarlık yapıyordur oysa!

Onların siyasetteki versiyonları şu biçimde kendisini konuşlandırır:

"Ben partiler üstüyüm, ben hiç bir partinin rozetini takmam, ben toplumun her kesiminden destek istiyorum, ben belli bir ideolojinin mensubu değilim, ben (artık o kadar 'ben' demiştir ki) sözlükte "ben" kelimesi bittiği için mecbur kalıp susmuştur, yoksa muhteremdeki 'ben egosu' Çin Seddi'nden bile uzun!

Misal, Mansur Yavaş...

Hakikaten adamın Ankara'da bir karşılığı var, eyvallah...

Bunu muhalifleri dahi itiraf ediyor. Fakat be mübarek o nasıl bir ego, o nasıl bir kibir, o nasıl bir öz güven patlamasıdır öyle...

Cümleye "ben" diye başlıyor, cümleyi bitirirken de "ben size 'ben' demiş miydim" diye soruyor.

"Rozet takmam, İYİ Parti'yi iplemem, CHP'nin adamı olmam."

Haydi diyelim ki bu, CHP'nin ve Ankaralı seçmenin sorunu, peki mübarek Mansur Yavaş benzeri bir siyasetçi, Erzurum'da zuhur ettiyse ne yapacağız?

Dakika bir gol bir; beyzademiz çıktığı ilk televizyon programında, "ben partiler üstüyüm" dedi!

Halbuki herkes O'nu İYİ Parti'nin adayı zannediyordu, meğerse O, tüm partilerden bağımsız bir adaymış!

Adam demiş ya "mezarlıklar kendisini vazgeçilmez zanneden kurtarıcılarla dolu" diye, hakikaten doğru bir tespit.

Yahu birader, daha ismin açıklanır açıklanmaz, niye partini sattın?

İYİ Parti'nin de şanssızlığı bu işte, önce oraya koşup gidiyorlar, sonra eski mahallelerinden medet umuyorlar!

Yani tam bir maskaralık..

Fakat nedense Meral Hanım, bu türden maskaralıklar yapan kişilere prim veriyor!

Ne demek, "ben partiler üstüyüm" çıkışı yapmak?

Be mübarek; buna kim karar verdi, kim sana bunun böyle olduğuna dair bir vesika imzaladı ki, yarışa henüz adım atar atmaz kendini "Erzurum'un yegane kurtarıcısı, Erzurum halkının vazgeçilmez velinimeti" olarak görüyorsun?

Kusura bakmasınlar ama benim gördüğüm şudur:

İYİ Parti, AK Parti'ye (daha doğrusu Tayyip Bey'e) ölümüne düşman olan bir takım arızalı tiplerin, başka mecralarda kendilerine itibar edilmemesi üzerine, son sığınak olarak gördükleri ölümle sıtma arasında tercih yaptıkları geçici bir sığınak.

Oraya sığınmış olmalarını kendilerine yediremedikleri için de "ben partiler üstüyüm" türünden akla ziyan bir saçmalığı dillendiriyorlar.

Anam bacım olsun Meral Hanım'ın İYİ Parti'si de, hakikaten bu şark kurnazlarının kendisine teveccüh gösterdiğini zannediyor.

AK Parti ya da MHP bu iflah olmaz müzmin muhaliflerin birine şöyle küçük bir göz kırpacak olsaydı, emin olunuz ki bugün kendisini "partiler üstü" gören o andropoza girmiş heriflerin hiç biri Meral ablamızın eteklerine sarılarak, "medet sende abla" diye melemezlerdi.

Sizi temin ederim ki Meral Hanım, bu yarım yamalak partici ve çakma heriflerden bin kat daha yürekli bir insan...

En azından bugüne kadar, "ben partiler üstüyüm" diyerek, siyaset tarihine geçecek zırzopça bir cümle hiç kurmadı...

AK Parti hiç itibar etmedi, MHP ise kapıları kapattı...

İYİ Parti de, bu eyyamcılar için geçici bir sığınak!

Neyse ki maişeri vicdan büsbütün körleşmedi, bereket versin ki aklı selim ayaklar altında değil.

Kendisini "partiler üstü" gören o beyzadeye desek ki, madem bu halk seni bu kadar çok istiyor, madem ki sen herhangi bir siyasi partiyi kendine layık görmüyorsun, o halde niye bağımsız aday olmuyorsun?

İşte o zaman zurnanın "zırt" dediği delik çıkıyor ortaya...

Meral Hanım'ı, Emsal ablama benzettiğim için O'na kıyamıyorum, O'nu eleştirmeye yüreğim el vermiyor. Lakin Meral Hanım, benim Emsal ablam da olsan kurban olayım artık başını bir kaldır da bak, görmüyor musun kimi lavuklar senin vatan sevgini, senin güzel yüreğini, senin samimiyetini ve senin insan oluşunu nasıl hoyratça istismar ediyorlar.

"Ben partiler üstüyüm" deyip de, İYİ Parti'den aday olan birini sen hala "bizim adayımız" diye taşıyorsan, ablacığım kusura bakma da, ya çok safsın ya da sen de saf değiştirmişsin...

Madem ablam yerine koydum seni o halde (Lütfen bu 'sen' biçimindeki hitabıma takma, bu tamamen, dedim ya ablam olduğun içindir) söyleyeyim... Sen bu ülkenin bir zamanlar Dahiliye Vekili iken öyle dik durmuş ve öyle cesur davranmıştın ki, birileri senin o narin sinende on okka yürek taşıdığına inanıyordu.

Meral abla, bu şehre bir zamanlar bir takım küstah ve haddini bilmez ahlak fukarası adamlar gelmişti, onlar "niye bu şehre geldiniz" sorusuna cevap olarak, "biz buraya gelmezdik, ama Beyefendi bizi gönderdi" diye yutturmaya kalkışmışlardı.

Meral Hanım onlar kendisini AK Partili olarak tanıtıyordu, lakin kimse yutmadı.

Bugün de senin aday gösterdiğin kişi diyor ki, "ben partiler üstüyüm"

İnan ki ablacığım aynı halk bu numarayı da yemeyecek.