Şanlı Paşamız E. Korgeneral Zekai Aksakallı’nın adını taşıyan caddenin açılış töreninde bir konuşma yapan Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, şehrin altyapı projeleriyle ilgili bilgiler verdi.
Açılışı yapılan caddenin önce toprak altında kalan kısmına gerekli yatırımlar yapılmış, mahalle sakinlerinin 150-200 senelik ihtiyacına cevap verebilecek kapasite içme suyu, kanalizasyon sistemleri döşenmiş.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de konuşmasında altyapının önemine vurgu yaparak şöyle dedi: “Şehircilik çalışmalarımızda, özellikle yol yapım ve altyapı projelerine büyük önem veriyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki altyapısı sağlam olan bir şehir, vatandaşlarına sadece bugün değil, gelecekte de daha güvenli ve sorunsuz bir yaşam sağlar.”
Yıllardır “makyaj belediyeciliğini” bir kenti içten içe kemiren ve geleceğini tahrip eden bir virüs olarak tarif ediyorum. O nedenle Sayın Başkanın hemen oracıkta not ettiğim bu sözlerini, şehrin geleceği açısından çok önemli buldum.
Söz konusu belediyecilik olduğunda şu sorunun cevabını hep aramışızdır: Altyapı yatırımlarının önemi neden yeterince anlaşılmıyor? Cevap zor değil; çünkü altyapı, doğası gereği gözle görülmeyen bir yapıdır. Yeni bir park, modern bir spor salonu veya gösterişli bir aydınlatma sistemi, boya badana, ağaçlandırma, yerli yersiz kaldırım söküp yeniden yapma halkın dikkatini daha kolay çeker. Algıya, paylaşıma, reklama gayet elverişlidir. Ancak bu tür projeler, gündelik maslahat için gerekli olsa da şehrin temel sorunlarına kalıcı çözüm üretmez, şehrin geleceğine yatırım vizyonuna katkı sağlamaz. Herkes albenisi olan işlerden hoşlanır, lakin yöneticiler şunu da unutmamalı, hiç kimse üstü süslü altı çürük bir şehirde yaşamak istemez!
Bu söylediğim hastalıklı hizmet anlayışı, sıradan yöneticilerin iltifat ettiği, uzun vadede kendisine ve şehrine hayır getirmeyecek bir tarzdır. Vizyoner, lider belediye yöneticileri, tıpkı bir binanın sağlam temellere ihtiyaç duyduğu gibi, bir şehrin de sağlıklı bir geleceği için güçlü bir altyapıya muhtaç olduğunu bilirler.
Farkındadırlar ki; eskiyen su boruları, yetersiz kanalizasyon sistemleri, çöken yollar, sadece estetik kaygılarla geçiştirilebilecek sorunlar değildir. Bu sorunlar, halk sağlığını tehdit eder, günlük yaşamı zorlaştırır ve kentin geleceğini riske atar. Altyapı, bir şehrin kalbidir. Sağlıklı bir kalp, şehrin tüm organlarının daha iyi çalışmasını sağlar.
Sonuç olarak diyeceğim o ki; belediyeler, göz alıcı projeleri elbette ihmal etmemeliler, en güzel yüzlerin bile ustaca yapılmış makyaja ihtiyacı vardır. Kaldı ki, yollar, alt üst geçitler, viyadükler makyaj değil, temel ihtiyaçlara cevap veren güzel hizmetlerdir.
Belediyeciliğe alt ve üst yapı projelerinden oluşan bütünsel bir kent vizyonu çerçevesinden bakabilen başkanlar, şehr-i emin sıfatını hak ederek tarihe geçerler. Diğerlerinin toplumsal hatıradaki yerleri sık sık değiştirdikleri kaldırım taşları kadar bile değildir!