Cemal Gürsel, 60 Darbesi'nden sonra cebren de olsa darbecilerin başına getirilmiş bir paşadır.
Her ne kadar bu işten ötürü bir takım Erzurumlular Cemal Paşa için “Kızılbaş, imansız” dediyse de Cemal Paşa bu toprakların bir insanıydı.
Hayır, Kızılbaş da olabilirdi, ama Cemal Gürsel, Ömer Nasuhi Bilmen’in köyündendi, yani Sünni’ydi.
Darbeden sonra Cemal Paşa Erzurum’a geliyor.
Rahmetli Naim Hoca’nın deyimi ile dikkat buyur Müslüman, işin en çarpıcı yanı burasıdır:
Cemal Paşa, “Devlet Başkanı” sıfatı ile geldiği Erzurum’da bugünkü ifadeyle protesto ile karşılandı, neredeyse şehir halkı Cemal Paşa’yı sırf darbecilere destek verdiği için şehre sokmak istemedi.
Cemal Paşa’ya sordular, “Efendim nedir bu hal?” diye…
Cemal Paşa cevap verdi. “İşte” dedi, “Bizim milletimiz hep mazlumun ve mağdurun yanında olmuştur. Hemşehrilerimin bana olan tepkisi de sırf o mağduriyetten ötürüdür."
“Darbeci” dedikleri Cemal Paşa kendisini protesto eden hemşehrilerini askere coplatmak yerine tepkilerine saygı duydu, olup biteni anlayışla karşıladı.
İstanbul Fatih’ten “Dadaş” rumuzuyla yazan yani kendi adını ve soyadını kullanamayacak kadar korkak, pısırık ve kaçak güreşen biri, “Erzurum Ak Sakallı”ları isimli yazıma kendince yorum yazmış.
Yazsın ve beni de olabildiğince eleştirsin. Bunda bir sorun yok. Lâkin “Dadaş” adı arkasına sığınan o zavallı ve korkak, oradan sallamış bendenize...
“Recep Akdağ’dan ne arpalık aldın?”
Ey sahte Dadaş, ey kendi adıyla kelam edemeyecek kadar şeref fukarası adam…
Beni de sevmeyebilirsin, Recep Akdağ’ı da…
Beni sevmiyorsan kitapsız adam, yazılarımı okuma…
Recep Akdağ’ı sevmiyorsan oy verme…
Ama bu iftira ve bühtan nedir utanmaz adam?
Sevgili hemşehrilerim gözlerimle gördüm. Adam bana gelip Mehmet Sekmen’e ağza alınmayacak kelam etmeye kalktığında yanımdan kovdum, ertesi gün tesadüfen belediyede o ahlâksızın Sekmen’in elini zorla öpmeye çalışırken tanık oldum.
Nedir bu ahlaksızların sorunu bilmiyorum.
İsimlerinin başında utanmadan “Dadaş” ismini kullanıyorlar ve İstanbul’dan Erzurum’u dizayn etmek istiyorlar.
Diyoruz ki Erzurum’da iyi ve güzel şeyler olmaya başladı, ilk önce bu it rahatsız oluyor.
Nedir senin muradın kitapsız adam?
Sizi temin ederim ki eleştirinin en okkalısı bile kabulüm. Fakat şu hakaret ve iftira cümleleri artık Reyhani’nin dediği gibi “İftira darbesi cana ar geliyor.”
Ey sahte Dadaş, ey kendi adını kullanamayacak kadar korkak ve şerefsiz olan adam, beni eleştir. De ki yazında şuna itiraz ediyorum, buna katılmıyorum.
Ama kitapsız adam nedir Recep Akdağ’dan arpalık aldığın saçmalığı?
Bak geri zekalı Erzurum kaçkını, seni yakalatmam on dakikalık bir mesele..
Ama buna tenezzül etmeyeceğim.
Sana tavsiyem ahlak fukarası adam, beni okuma Palandöken’i takip etme…
Belli ki birileri seni bu şehirde büzmüş sen de kaçıp gitmişsin.
Hiç umurumda değil.
Sadece namuslu ol, bir de bana söverken herif ol adını soyadını yaz.
Biliyorum dostlarım kızıyor bana…
Niye bu türden saçmalıklara cevap veriyorsun diyorlar.
Bu ahlâksızlardan biri hocaya sormuş.
Demiş ki “Hocam tuvalette sakız çiğnersem günah olur mu?”
Hoca ne desin bu manyağa?
“Yok” demiş “günah olmaz da dışarıdan bakan biri senin içeride bir şey yediğini zanneder.”
Yahu sahte Dadaş, (o isim seni çarpsın) herif ol kendi adın ve soyadınla beni eleştir, hem de en acımasız biçimde..
Yalnız iftira ve hakaret etmeden…
nihat 4 Yıl Önce
Yılların gazetecisisiniz. Bu ne biçim bir başlık.
Ahmet ÇİMAGİL 4 Yıl Önce
Tepki de haklısınız fakat dozu çok abartılı ilk defa mı başınıza geldi bilemiyorum ama ben takip eden okurunuz olarak bilgi edinebileceğim bir yazı okumayı tercih ederdim.