Onlarca mahkeme kararı var ama hiç biri uygulanmadı…
Kaçak yapı gerçeği
Mesleğe başladığımızda büyüklerimiz, “bir muhabirin yanında mütemadiyen eğer şu üç şey yoksa o kişi kendisine başka meslek seçsin” derlerdi.
Nedir o üç şey?
Fotoğraf makinası
Kalem-defter
Jeton
Şartlar değişti, bugün ileri teknoloji çağını yaşıyoruz. Dolayısıyla jetonun devri kapandı; ama kalem-defter ve fotoğraf makinası geçerliliğini koruyor. Gerçi akıllı cihazlar da aynı görevi fazlasıyla yapıyor.
“Söz uçar yazı kalır” derlerdi, yine büyüklerimiz.
Çok haklılar.
Şayet yazı olmasaydı, arşiv de olmazdı; tarih de yalan yanlış sözlü hikayelerin kurbanı olurdu.
Ne zaman ki bir büyük hadise (tıpkı son Kahramanmaraş Depremi gibi) vuku bulursa bendeniz hemen arşive girer, benzer olaylardan sonra matbuatın neler yazdığına uzmanların neler konuştuğuna bakarım.
Meslekte kırk yılı geride bırakmak üzereyiz.
Bu süre zarfında afetlerden darbeye, iktisadi krizlerden teröre, siyasi çalkantılardan huzurlu günlere…
Neler gördük neler…
Bugünlere de hep birlikte şahitlik ediyoruz işte…
Madem söz uçuyor, yazı kalıyorsa şu halde bir bakalım arşive…
Peşinen şunu ifade edeyim.
Erzincan depreminde de Van depreminde de neredeyse bugünkü başlıkları atmışız ve 24 yıl sonra yine aynı eleştirileri, benzer itirazları yapıyoruz.
Lakin arşiv taraması yaparken önemli bir husus dikkatimden kaçmadı:
Yazmışız ki, “İmara aykırı biçimde kaçak ya da çürük yapılan onlarca bina için mahkemeler yıkım kararı verdi ve bu kararlar belediye başkanlarının masasında.”
Evet; Erzurum özeli için…
İyi de; geçen bu süre zarfında Erzurum’da imara aykırı inşa edildiği için tek bir bina bile yıkılmadı, kaçak hiçbir yapı engellenmedi.
Tamam; diyeceksiniz ki geçen sürede onlarca imar affı çıktı, o kaçak binalar da o aflardan yararlandı.
Hayır; mesele tam da böyle değil.
Mahkemelerin 60 gün içerisinde yıkılması gerekir dediği binalar, yıllar yılı öylece durdu hatta insanlar o binalarda yaşamaya devam etti.
Yargıtay’ın kesinleşmiş kararları da var ve biz bunları onlarca defa haber yapmışız.
Hangi belediyenin arşivinde bu mahkeme kararlarından kaç tane var bilmiyorum, ama iddiayla söylüyorum ki (ister affa girmiş olsun) bu şehirde yıkılması yargı kararıyla ön görülen en az yüz civarında bina bulunmakta…
Palandöken’in 31 yıllık arşivinde, kaçak binalar niye yıkılmıyor başlıklı bolca haber var.
Çok yakın tarih bile mevcut…
Hani şu günlerde kimi felaket müneccimleri, “7 büyüklüğünde bir depremde Erzurum tuzla buz olur” diyor ya…
Keşke bir parantez de, yargı kararı ile yıkılması gereken ama bir tuğlası bile çekilmeyen kaçak yapılara açsalar…
Erzurum’daki belediye başkanları (özellikle Büyükşehir, Yakutiye, Palandöken ve Aziziye) tüm imkanlarıyla deprem bölgesindeler…
Hayırlısıyla dönüp geldiklerinde sakin bir kafayla bu meseleyi masaya yatırmak zorundayız.
Mahkemenin “yıkın” dediği o binalar hangileri ve en önemlisi de niye yıkılmadı?
Bu mesele, sümenaltı edilecek bir mesele değildir.
İhsan Ataman 2 Yıl Önce
Varak-ı mihr ü vefayı kim okur, kim dinler.