Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bulat, "Bu müzenin Türkiye'de bir örneği yok ve çağdaş modern sanatlar müzesi olarak buzdan yapılan bir müze, belki dünyada da çok örneği yok. Heykel bölüm derslerinde insanlara eğitim amacıyla kullanılacak bir müze. Bu şehre gelen turistler için farklı bir ambiyans ve ortam olacağı için ilgi çekeceğine inanıyorum. Kış aylarındaki Erzurum soğuğu gibi değil ama ziyaretçilerimiz buraya montla gelirse daha rahat olurlar" dedi.
Türkiye'nin kış turizm merkezlerinden Erzurum'da, Atatürk Üniversitesi ile Kuzeydoğu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) iş birliğinde kurulan "Ata Buz Müzesi", yaz aylarında ziyaretçilerine kış havası yaşatıyor.
Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde üniversite yerleşkesinde açılan müze, Fairbanks, Moskova, Bristol, New York, Jeju Adası ve Harbin gibi birçok dünya kentinde bulunan buz müzelerinin yanında Türkiye'nin tek buz müzesi olma özelliğini taşıyor.
Birbirinden ilgi çekici heykellerin sergilendiği müzede, 8 buz üretim makinesi, 16 buz kalıp makinesi, 400 metrekarelik de sergi alanı yer alıyor. Müzede ayrıca sıfırın altında 5 derecede 12 ay boyunca buzdan heykellerin yapılacağı alan da bulunuyor.
Müzede özel ışık sistemleriyle aydınlatılan buzdan heykeller, özel kalıplara su olarak konularak dondurulup ütü yardımıyla birbirine yapıştırılıyor.
Heykelleri görmeye gelen ziyaretçiler, yaz mevsiminin yaşanmasına rağmen içerideki soğuk hava dolayısıyla montlarını giyerek müzeyi geziyor.
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bulat, AA muhabirine, buz müzesini KUDAKA'nın desteğiyle 2 yılda hayata geçirdiklerini söyledi.
MÜZENİN TÜRKİYE'DE ÖRNEĞİ YOK
Müzenin, sanat eğitiminin bir parçası olduğunu belirten Bulat, "Bu müzenin Türkiye'de bir örneği yok ve çağdaş modern sanatlar müzesi olarak buzdan yapılan bir müze, belki dünyada da çok örneği yok. Heykel bölüm derslerinde insanlara eğitim amacıyla kullanılacak bir müze." dedi.
Müzenin, Atatürk Üniversitesi ile kenti temsil edecek bir proje olduğunu vurgulayan Bulat, bu eserin şehrin ekonomisine de katkı sağlayacağını kaydetti.
Bulat, "12 Mart ve 9 Kasım tabya yürüyüşleriyle ilgili, başka özel günlere yönelik projeler yapılacak ve sürekli konseptler değişerek etkinlikler olacak. Buranın uluslararası ayağı da olacak, yurt dışından sanatçılar buraya davet edilecek. Kültürümüzün ve sanatımızın tanıtımına ev sahipliği yapacağız ve burası Türkiye'nin marka müzesi olacak." diye konuştu.
Müzedeki hava sıcaklığının korunduğunu aktaran Bulat, ziyarete gelenlerin farklı bir ortamla karşılaşacağını anlattı.
MÜZEDEKİ SOĞUK HAVA KIŞI ARATMIYOR
Bulat, Erzurum'un kış şartlarını müzede yaşattıklarını ifade ederek, "Kış kenti Erzurum'un iklim şartlarını burada yaşıyoruz. Müze sıfırın altında 5 derecede korunuyor. Normal soğuk hava deposu gibi, sıcaklığın sıfırın altında 5'ten ya da 2'den aşağı inmemesi gerekiyor. Dışarıda sıcaklık var ama burada kış şartlarına uygun iklim var. Bu şehre gelen turistler için farklı bir ambiyans ve ortam olacağı için ilgi çekeceğine inanıyorum. Kış aylarındaki Erzurum soğuğu gibi değil ama ziyaretçilerimiz buraya montla gelirse daha rahat olurlar." diye konuştu.
Müzedeki heykellerin farklı görsellerle yenileneceğini dile getiren Bulat, şöyle devam etti:
"Ekim ayının sonuna kadar bu sergiyi devam ettirmeyi düşünüyoruz. Kasım ayından sonra da Valilik, belediye ve üniversitemizle ortaklaşa tabyalardaki halkın direniş mücadelesini gösteren kompozisyonları anlatan sergimiz olacak ve bu her zaman değişecek. Özel günlere yönelik şeyler ve Kurtuluş mücadelesini anlatan her türlü şey yapabiliriz."
MÜZENİN DÜNYADA DUYULMASI İÇİN TANITIMI YAPILACAK
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Kuzeydoğu Anadolu Başkanı Kürşat Özeken de iç turizmde hareketliliği sağlamak adına müzenin önemli olacağına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Çok kapsamlı bir müze ve bunun tanıtımı için elimizden geleni yapacağız. Kültür ve Turizm Bakanlığımıza da bilgi vereceğiz. Bu müzenin dünyada duyulması için projelerimiz var, tanıtımını yapacağız ve insanların merakını çekeceğiz. Farklı envanterler oluşturduğumuz zaman insanların dikkatini çekeceğini düşünüyorum."
Müzeyi gezen Mehmet Nuri Koçak ise müzeye hazırlıklı gelinmesi uyarısında bulunarak, müzede gezmenin farklı bir psikoloji olduğunu, iki mevsimi aynı anda yaşamanın insana farklı duygular yaşattığını sözlerine ekledi.