İnsan kültürün hem yapıcısı hem de taşıyıcısıdır. İnsanın değiştirmek istedi en zor şey kültürün oluşturduğu kalıplardır. Onun içindir ki toplumların inançlarını, değerlerini ve alışkanlıklarını değiştirmeye kalkan peygamberler, filozoflar, bilgeler, bilginler, edipler ve sanat erbapları kendi toplumlarınca özellikle de siyasi çevreler, gücü elinde bulunduranlar tarafından ya hapislerde çürütülmüş ya yurdundan sürülmüş ya da türlü işkencelerle öldürülmüştür.
Hz İbrahim de bunlardan birisidir. O, İlah diye insan yapısı tahta ve taşlardan yapılmış putlara tapmalarına karşı geldiği için başına neler getirdiler.
Sadece puta tapma değil, onun zamanına kadar zalimce insanı kurban etme âdeti de vardı. Son döneme kadar Hindistan’da bu adet yaşamaktaydı. Bir taraftan putları yıkan Hz. İbrahim diğer taraftan da akıl ve vicdanın kabul etmediği insanı kurban etme âdetini kaldırıyordu. Bundan daha büyük bayram olur mu?
Kuran da anlatılan olay bunu anlatmaktadır. Bu kötü adetleri ortadan kaldıran Hz. İbrahim olmak çok zordur. İlkel dinlerin âdeti diye adlandırılan puta tapıcılığa ve insan kurban etme âdetine yeniden dönmek ne kötü bir dönüştür!
Bugün İslam dünyasının haline bakınız her köşede tahtadan ve taştan olsa yine iyi, Müslüman kılığında oturan birer putlar yer almaktadır. Sapık ideolojilerine, tarikatlarına ve cemaatlerine genç beyinleri kurban etmektedirler. Ferdi kurban değil, topluca kurban dönemini yaşamaktayız. Suriye, Yemen, Afganistan ve ülkemiz buna en iyi örnektir.
Yeniden Hz. İbrahim gelmeyeceğine göre gelin kendi putlarımızı kıralım, ne kimseyi kurbanlık koyun görelim ne de kurban eden birer cani.
Kendi nefsini arındıran insan ne mutlu insandır. Selam olsun Hz İbrahim’e uyanlara ve onu anlayanlara. Bu duygu ve düşüncelerle bayramınızı kutlar, cümlenize selam ederim.