FİFA ve UEFA ekonomik Fair-Play kuralları, günümüz futbolunda çok önemli…
Üstelikte ‘Bosman Kanunları’ olarak bildiğimiz sözleşmesi biten futbolcunun elini kolunu sağlayarak başka kulüplere gitme konusunu da göz önünde bulundurursak, kurumsallık ve vizyonun spor kulüpleri için ne anlama geldiğini herkes çok iyi analiz edecektir.
Bugün dünya futboluna baktığımızda Milli takımlar düzeyinde başarılı olan ülkelerin neler yaptığına hepimiz tanık oluyoruz.
Mesela bir Arjantin’in dünya şampiyonluğunu o ülkeden çıkan geçlerin yeteneğine ve insanların futbol tutkusuna bağlayabiliriz.
Brezilya’yı, Uruguay’ı da bu kefeye koyabiliriz.
Ama İspanya’da, Almanya’da, Fransa’da ya da İngiltere de bu böyle değil.
Bu ülkeler daha çok ekonomileri, alt yapıları ve çalışma kültür ve prensipleri ile başarı elde ediyorlar.
***
Günümüzde Barcelona ve Real Madrid’in, kulüpler düzeyinde dünyanın diğer kulüpleri ile değerlendirildiğinde haksız bir rekabet ortamı oluşturdukları da kesin…
Bakın Barcelona ve Real Madrid, istedikleri anda istedikleri futbolcuyu transfer edebiliyorlar.
Zaten dünya gençliği de bu iki kulüpte formaya giymeye can atıyor.
Ben şahsen Real Madrid ve Barcelona’yı ayrı bir kefeye koyuyorum.
Bakın Barcelona ile Real Madrid’in U15 Yaş takımları lig maçında karşı karşıya geliyor. Bu iki takımın bu yaş grubundaki maçını 30-40 bin kişi izliyor.
Bizim liglerimizde alt yaş grupları kulüplerin sosyal tesislerinde oynanıyor.
İşte aradaki fark bu…
Evet!...UEFA ekonomik Fair-Playın uygulandığı ortamda ülkemizden bir çok takımın canı yandı.
Avrupa Liglerine alınmadılar, örneğin Galatasaray ve Bursaspor gibi…
Bir çok kulübün puanları silindi, Elazığspor, Orduspor, Adana Demirspor, Kocaelispor ve daha nicelerinin…
Evet!...Türkiye’de bir çok spor kulübü dernekler kanununa göre yönetildiği için, yöneticilerin yaptıkları hatalar kulüplere pahalıya mal oluyor.
Geçmişte bir çok futbol kulübü sırf ekonomik sorunlar nedeni ile battı gitti, yok oldu.
Günümüzde bir çok futbol takımı da ekonomik sıkıntılar nedeni ile can çekişiyor.
Tüm bunların altında bilinçsiz yöneticilerin rolü çok büyük.
Yazık oluyor kitle takımlarına…
Evet!...Bugün ilimizin futboldaki temsilcisi BB Erzurumspor, 2. Lig Beyaz Grupta şampiyonluk mücadelesi veriyor.
Son derece güzel spor tesislerine sahip, hatta yeni kulüp binası da tamamlandı. Gerçekten göz kamaştırıyor.
A Takım, bu tesise taşındığında mevcut kulüp binası alt yapıya hizmet verecek.
Sonuç itibari ile futbolun bir endüstri olduğu dünyada, şayet ekonomik problemlerini çözmemişsen, kurumsal kimlik kazanmamışsan, alt yapını tam olarak oturmamışsan, transferde hep dışarıya bağımlı kalmışsan, kalıcı gelirlerin yoksa, hep birilerinden gelecek parayı beklerken, Süper Lige çıksan ne yazar…
Evet!...Türkiye’de maalesef futbol bu…
Hep hazırcılık var. Hiç üretkenlik yok maalesef…
Avrupa’da adamlar 17-18 yaşındaki gence Şampiyonlar Ligi’nde forma veriyor.
Hatta Porto 20 yaşındaki oyuncusunu kaptan bile yapabiliyor, ama bizde nere o yürek…
Biz; “Aman şampiyonluğa gidiyoruz, genç futbolcular bu yükü kaldıramaz” edebiyatları yapıyoruz.
Erzurum’dan ya da başka bir ilden yetişen yetenekli gençler hep heba olup gidecek.
İşsizler ordusuna yeni işsizler eklenecek.
Hep öyle olmadı mı yıllarca?...
Bir zamanlar insanların parmakla gösterdiği yetenekli futbolcular bugün asgari ücrete talim etmiyorlar mı?
Evet!...Bir yola çıkarken, hesabı, kitabı, planı iyi yapmak lazım.
Bilinçli taraftara hasret kaldığımız bugünlerde, beleşçiliği kendisine ilke edinenlerin bir hayli fazla olduğu durumda, takımının ceza almasının umurunda bile olmadığı ortamda şampiyon olsan ne olur.
Bu mantıkla Süper Lige çıksan ne yazar…