DOĞUTÜRK

Böyle bir aracınızın olmadığına aslında sevinmelisiniz!

Magazin

Böyle bir aracınızın olmadığına aslında sevinmelisiniz!

Erzurum’da hiç eski parayla 8 trilyon, yeni parayla 8 milyon liralık hem de Rolls Royce marka bir aracınız olsun ister miydiniz? Ben şahsen öyle bir aracım olsun istemem. Doğrusu size de tavsiye etmem. Çünkü öyle bir aracın parkı, yıkanması, her türlü hava koşulunda gitmesi-gelmesi filan tam bir dert. Adeta püsküllü bela! Çizilir, biri çarpar diye o araç bana hep bir yük gibi gelir, ben şahsen hele bu yaştan sonra o yükü hiç taşıyamam, kaldıramam. Gerek eve gerekse işe filan giderken güvenli park yeri bulamayacağım gibi bir defa kasko yapacak şirket bulamam be! Anahtarını geceleri yatarken yastık altında saklar, hele de biraz evhamlıysam biraz uzağında olduğumda her daim gözüm arkada yaşar, zehir ederim her günümü. Her neyse böyle bir girizgahtan sonra sadede geleyim. Açılalı tam 5 yıl olmuş ama bir fırsatını bulup gidemediğim yerlerden biriydi Zorlu AVM. Türkiye’nin en büyük prestijli gayrimenkul projesi olan Zorlu AVM’yi, bildik alışveriş merkezlerinden farklı buldum. O kadar büyük ve çok katlı olmasına rağmen sıcak, sade ve de her bir köşesi capcanlı. Sevgili ağabeyim Dr. Mehmet Yavuz’la gittim, gezdim. Bir defa kesinlikle adamı kasmıyor. Akmerkez ve İstinye Park’ın aksine her mağazası ‘çekinme, gir’ dedirtiyor adeta. Özellikle 3’ncü katı restaurantlardan oluşuyor ki, çoğu meşhurun uğrak yeri.. Gazetelerin magazin eklerinde hep oralarda yemek yiyen meşhurların haberlerini okuyup duruyoruz. Tarihçi Murat Bardakçı’yı gördüm ben mesela gezdiğim Pazar günü..

***

Bir teras katı vardı, eşsiz İstanbul manzarasını seyretmek için buradan daha iyi bir yer olamaz. Oraya da çıktık. Ancak hemen teras katında özel bir platoya park edilmiş gıcır mı gıcır, afilli bir araçla karşılaştım. Belki benim arabalarla ilgim çok yok diyedir bilmiyorum ama açıkçası daha önce hiç böyle bir araca rastlamamıştım. Bu bir Rolls Royce ve ben ilk defa son model bu arabayı görüyorum. ‘’Lüküs hayat’’ yaşayanlar için olsa gerek, teşhir için oradaydı. Kapısı kapalıydı ama sırf elimin değmişliği olsun diye dokundum da. Görevliye fiyatını sordum, alıcıymışım gibi. 8 milyon dedi, dudaklarımı ısırdım. Yani eski parayla 8 trilyon. Müthiş bir para. Düşünsenize Erzurum’dasınız ve böyle bir aracınız var. Her önüne gelen yıkamacıda güvenip o aracı bir yerleri çizilir diye yıkatamazsınız. ‘’Hele ver bir tur atayım’’ diyen herhangi bir arkadaşınıza kıyıp da bir süre kullanması için veremezsiniz. Anahtarını yastık altında saklarsınız, nihayetinde o araç bir sülaleyi abad edecek bir servet. Yok yok. Benim iyi ki öyle bir aracım yok ve olmayacak diye sevindim, açıkçası sizin de olsun istemem.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.