Vedat REFAYELİ
1 Ocak 2003 tarihiydi artık ‘efsane’ sayılan Fırfırik’in ilk yayına başladığı tarih.
Önceleri haftada bir, sonraları ayda bir, bazen de bir-iki ay sonrasında basımı ve yayımı süren Fırfırik, bugün tam 18 yaşına bastı.
Kuşkusuz ‘Türkiye’nin şu an için uzun soluklu tek mizah gazetesi’ olan Fırfırik tam 362 sayı okuyucularının karşısına çıktı.
Erzurum’da hoşgörü kültürünün gelişmesine de katkı sağladığına inandığımız Fırfırik’in son sayısı da PUSULA Gazetesi ile dün okuyucularının huzurundaydı.
Benim sahibi ve yazı işleri Müdürü olduğum derginin bugüne gelmesinde elbette ki başta Selahattin Şener ağabeyimin, Zafer Taş ve Murat Balkuş’un rolü çok.
Bu kadar uzun soluklu olmasında onların espri anlamında çok ciddi katkıları oldu.
Mahkeme yolu pek görmediğimiz bu geçen zaman içerisinde özellikle ilin siyasileri, bürokrat ve sivil toplum temsilcilerinin hoşgörülü yaklaşması etken oldu.
Bir büyük teşekkür de onlara ediyorum.
Abone edilmesinde sorun çıkmadı ama kabul etmeliyim ki dağıtımda başarılı olamadık.
Bu bir itiraftır, okumak isteyip de okuyamayanlardan özür diliyorum.
Çeşitli sebeplerden ötürü iki defa yayına ara vermek zorunda kalan dergimizin bugüne gelmesinde elbette sadık okuyucularımızın da ciddi samimiyeti var.
Onlara da teşekkür ve kucak dolusu selamlar.
Bu arada elbette soran da çok oluyor.
‘’Derginin bütün sayıları var mı?’’ diye.
Yok.
Maalesef yok.
Düşünün, böylesine bir derginin ilk sayısı bile yok.
Ama, sağolsun, bu konuda titiz olduğunu bildiğim arkadaşım İrfan Tarakçıoğlu o sayıyı buldu, getirdi.
Bende dahi olmayan derginin ilk sayısını koydu önüme, jest oldu.
Öztürk Akkök ağabeyle sahibi olduğu Ekspres Gazetesi’nde çıkardığımız o ilk gün aklıma geldi.
Ne kadar ön hazırlık yapmıştık, gözümün önünden geçtiler.