Peşin peşin söyleyeyim, Cumartesi günü kim düşerse düşsün üzülecektim.
Bir yanda çok sevdiğim ve saygı gösterdiğim isimlerden biri olan Türkiye’nin en iyi taktisyenlerinden Hikmet Karaman yönetimindeki Çaykur Rizespor, diğer yanda Türkiye’nin beşinci büyüğü Bursaspor…
İşte bu iki takımdan hangisi Cumartesi günü düşseydi, üzülecektim.
Rize, komşu ilimiz, Süper Ligde olması bölge adına büyük katkı.
Bursaspor ise Türkiye’nin en büyük sanayi ve ticaret kentlerinden birinin temsilcisi, üstelikte omzunda Süper Lig şampiyonluğu apoleti var…
***
Neresinden bakarsanız bakın çok dramatik bir ‘son’ hafta oldu.
Dedim ya, Çaykur Rizespor’un başında dostumuz olan Erzurumspor’un eski hocası Hikmet Karaman vardı.
Az sermaye ile çok iş yapan bir teknik adam Hikmet Hoca…
Gittiği her kulüpten kişisel menfaatinden çok kulüp menfaatlerini düşünen adımdır o…
İşinin hastasıdır, futbol sahasının ve antrenman alanının çizgileri içinde çok ciddidir.
Siz onun yaptırdığı antrenmanı izlerken, gülemezsiniz bile yanında…
Öylesine mesleğine aşıktır Hikmet Hoca…
Saha içindeki ciddiyeti kadar saha dışında da samimidir kendisi…
Özü sözü birdir, dilinin kemiği de yoktur, o an iki dudağının arasından ne çıkmışsa odur Hikmet Hoca…
***
İşte o çok sevdiğimiz ve her zaman oyunu çözmesi ile sporcu değiştirmedeki başarısı ile gittiği her kulüpte iz bırakan Hikmet Karaman, bizim nezdimizde de hep kredisini koruyacak bir teknik adamdır.
Türkiye’nin en iyi taktisyenlerinden biri olan Hikmet Karaman, bana göre Cumartesi günü sahada değil ama saha dışında taktik hatası yaptı.
Mert ve yiğit insan Hikmet Hoca, belki maç bittiğinde sıcağı sıcağına samimi duyguları ile bir şeyler söylemeye çalıştı ama, dediğim gibi saha dışında taktik hatası yaptı.
***
Ne dedi Hikmet Hoca?:
“Biz küme düştük, bizim üstümüzdeki Bursaspor ve Kayserispor, Trabzonspor’u, Trabzon’da yendi. İki takımın da puanı 38…Bu kent bugünü unutmayacak.”
Eve!...Hikmet Hoca’nın ağzından çıkan sözler çok tehlikeli sözlerdi.
Biz bunu küme düşmüş takımın hocasının o anki üzgün psikolojisine bağlıyoruz.
Çünkü Rizespor tarihinde ne ilk kez küme düşüyor.
Ne de Trabzonspor, Bursaspor’a evinde ilk kez yeniliyor.
***
Bence Hikmet Hocam, Çaykur Rizespor’u sen küme düşürmedin.
Ne de saygı değer başkan Metin Kalkavan…
İkinizde yıllardır kafa kafaya vererek, Atmacayı kırk kanaat uçurmaya çalıştınız.
Spor Toto Süper Ligin, bütçe açısından belki de en ekonomik kulübü sizdiniz.
Bu şartlarda dev bütçeli kulüplerle mücadele ettiniz.
Aldığınız sonuçlar hiç de yabana atılacak değil, Hikmet Hocam…
Koskoca 36 puan toplamışsınız bu alternatifi bol olmayan kadro ile…
Siz, artık sağa sola sataşmayın hocam, eğer Rize’de devam edecekseniz, önümüzdeki sezon Atmaca’yı yeniden nasıl Süper Lige uçururuz, onun planlarını yapın Metin Başkanla…
***
Dedim ya!; suçlu siz değilsiniz, doğrusunu söylemek gerekirse en büyük suçlu Rizespor taraftarı…
Be! Kardeşlerim; sizin takımınız son maçta ölüm kalım maçına çıkıyor.
Siz tribünlerde yoksunuz…
Savaş, yürekli askerlerin yanı sıra mühimmatla teçhizatla, silahla kazanılır.
Çaykur Rizespor, en büyük silahı olan taraftarını son maçında yanında bulmalıydı.
Rize halkı 7’den 70’e Yeni Rize Stadı’nı doldurmalıydı.
Bakın yanı başınızdaki komşunuz Erzurum, İstanbul’da Vodafone Park’ta 20 bin taraftarının desteği ile Play-Off finalinde şampiyon oldu.
Olmadı! Rizeliler Süper Ligde olmak ya da olmamak maçında tribünleri boş bırakarak meydanı da rakiplerinize boş bıraktınız.
Onun için önce Rize iğneyi kendine çuvaldızı başkalarına batırmalı.
Süper Ligde şampiyon olmasına karşın bu sezon Ligde zar zor kalabilen Bursaspor’u aklını başına devşirmesi dileği ile tebrik ederken, Çaykur Rizespor’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.