İslam’ın beş şartından birisi olan zekâtı İslam’ın ölçüsü miktarı vermek farzdır!
Zekâtın ölçüsü ne kadardır, kimlere zekât vermek düşer, kimlere zekât verilir konusunu genelde az çok kitap (İlmihal) okuyan insanımız bilir, bilmelidir!
Ana-babaya ve çocuklara zekât verilmez, çünkü yakın akrabaya bakmak da farz!
Bir de kimlere verilmez veya verilmemelidir konusu vardır ki gerçekten önemlidir!
Kapitalizmin dini imanı para olduğu için kapitalizm, sadece parayı düşünür. Dinin bütün kural ve emirlerinden de para kazanmayı istemek kapitalizmin kuralları içindedir.
Hele paraya dayalı ve zenginlerin ( 96 gr altını olan zengin sayılır) mükellef olduğu ibadetler olan; zekât, fitre, hac, kurban kapitalistler ve onların ameleleri ve ayakçıları için bulunmaz bir nimet ve bulunmaz bir fırsata düşünüyor!
Her ortamdan para kazanmanın ahlaklı olduğunu düşünen sadece genel ahlak kurallarını kendileri için kendileri yazanlardır! Elbette kendi ahlak kuralını yazan Allah’ın ahlak kuralını kabul etmemiş demektir.
Ramazan ayı ile kurban bayramı gelmeden birkaç ay önceden bazı cemaatlerde, bazı kurumlarda, özel iş şirketlerine dönüşen yardım toplama ve dağıtma kurumlarında hızlı bir çalışma başlatılıyor. Medyada öncelikle yardım yapmakla ilgili kısa metrajlı filmler, kısa diziler yer almaya başlıyorlar. Sonra yardım derneklerinin yardımları usulüne uygun (gece, kimse görmeden) fakir birkaç eve dağıtılması görüntüleri ekrana geliyor!
Ve bu derneklerin isimleri o kadar özenle seçilmiş ki; o isimleri duyunca duygularınız tepe noktasına ulaşıyor. Sonra gelsin paralar!
Sonra milyonluk binalar, mefruşatlar, araçlar. Bir defa görseniz dersiniz ki bir bina, mefruşatı ve araçlarla birkaç yüz aile bir iki sene geçinebilir! Daha sonra büronun, çalışanların giderleri, masrafları ve maaşları ve daha sonra da komisyonlar elbette!
Sonra, sonradan türeyen zenginler, iş adamları!
Diyanet başta olmak üzere hutbelerde, mübarek günlerde Türklerden esirgenen dualar gibi, yardımlar ve yardım paraları da ne Doğu Türkistan’a ne de Kerkük’e istenir!
Dua ve yardım istememek, ya da görüntüde yardım ediyor görünmek Siyasi İslamcıların Türklere bakış açılarının ne olduğunu gösterir. Onlarca şahitlik ederim ki; birçok defa Camilerde Müslüman ülkelerin mağdurlarına, yoksullarına, işgal altında olanlarına gözyaşı ile dua edilir! Türk olan yurtlar bu dualarda yer bulamamışlardır! Bu bazı ve birçok hocanın bilinç mekanizmalarının ne kadar başarıyla ayarlandığının sonucudur.
Bu yüzden esir edilmeye çalışılan, dini inancı yasaklanan, haritadan silinmeye çalışılan, Türklerin ıstıraplarında en azından yara bandı olabilmeliyiz!
Artık bu bilince ulaşmamız ve gereğini yapmamız lazım!
Zekâtınızı direk olarak araştırıp dinimizce fakir sayılan, ihtiyaç sahibi kardeşlerimize verebilirsiniz. Zekât fakirin hakkıdır. Bugün asgari ücretle geçinen insanları, düşük emekli maaşına sahip insanları da fakir sayabilirsiniz. Hele evi kira veya çocuğu varsa!
Zekât alanların ise gurur yapmaması emrolunmuştur! Zekâtı, fitreyi veren kişiden almamak gururdur, kötü bir ahlaktır!
Zekât vermek (farz) ve almak edebdir, vermemek ve almamak edebi terk etmektir!