Dünya genelinde olduğu gibi bizim de önceliğimiz Korona ve Korona’ya karşı verilen amansız mücadele…
Tamam; buna bir diyeceğimiz de itirazımız da olamaz…
Lâkin hayatın akışı içerisinde başka sorunlar da var. Ve ne yazık ki o başka sorunlarımız, zaman zaman kapımızı çalıyor, hatta bazıları da “heeyy beni unutma, buradayım” diyor!
Nedir o sorunlar?
Sorun çok da, iklim şartlarını ve tarım mevsimini göz önüne alarak biz yalnızca birini söylemekle yetinelim:
“KENE!”
Yani, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)
Oltu Kaymakamı Şenol Turan açıkladı:
“Oltu’da 10 kişide Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ne rastlandı, vaka sayısı artıyor!”
Gördüğünüz gibi boş yere çıkarılan bir yaygara değil.
Muhtemel başka ilçelerde de manzara üç aşağı beş yukarı aynı.
Bu açıklamadan günler önce de Sağlık Müdürlüğü alarm üretmişti:
“Lütfen keneyi hafife almayın!”
“KKKA!” deyip geçmeyin…
Doğrusunu isterseniz aklımıza filan gelmemişti; Sağlık Müdürlüğü hatırlattı.
Bir süreden beri cep telefonlarına gönderdiği SMS’lerle şehirli-köylü herkesi, ölümcül kene virüsüne karşı haklı olarak uyarıyor.
Hakkını teslim edelim, yeni Sağlık Müdürü Dr. Gürsel Bedir, hem Korona sürecinde çok iyi bir performans sergiledi, hem de genel sağlık hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için ekibiyle birlikte özveriyle çalışıyor.
Unutmayalım ki…
Geçen yıllarda da kuş gribi, domuz gribi ve kene yüzünden genç-yaşlı yüzlerce insanımızı kaybetmiştik.
Tamam; Korona hepsinin üstüne tüy dikmesine dikti de, diğerleri de tarihin dehlizlerinden yitip gitmedi…
Bakın kene nasıl da hortladı havaların ısınmasıyla birlikte…
Hafıza-i beşer nisyan ile mamuldür, demiş eskiler…
Haksızlar mı azizim?
Tecrübeyle sabittir ki…
Bir sıkıntıdan kurtulup, bir badireden atladık mı anında çektiklerimizi unutuyoruz.
Bu, ferdi planda da böyle, içtima-i hayatta da…
Unutmak, bazı hallerde Allah’ın insanoğluna bahşettiği bir lütufsa da, tedbir alınması gereken durumlarda da unutmak, ölümcül neticeler doğurmaktadır.
Farzımuhal depremin açtığı acıları unutmak insanı ayakta tutar, depremin kendini unutmak yıkar, öldürür…
Keza bulaşıcı hastalıklar da…
Sümmani’nin dediği gibi, değil mi ki “insanoğlu “gamdan hali değildir.”
Dünya var oldukça, tabi afetler de olacak, bilindik bilinmedik hastalıklar ve bulaşıcı illetler de…
Görüyoruz ki beşerin gücü depremi durdurmaya yetmiyor.
Fakat depreme karşı dayanıklı şehirler inşa etmeyi başardı insanoğlu…
Keneden insana geçen virüs neden ve nasıl oluşuyor, şimdilik bilinmiyor.
Bilinen şu ki kene vücudunuzun bir yerine yapıştığında eğer siz kendi kendinize “doktorculuk oynamaya” kalkar da o keneyi yapıştığı yerden söküp atmaya çalışırsanız, başınız fena halde derde girer…
Resmi kayıtlar gösteriyor ki, ölümle sonuçlanan kene vakalarının yüzde doksanının zamirinde, şuursuzca yapılan müdahale ve cehalet bulunmaktadır.
Prof.Dr.Nesrin YILDIZ 5 Yıl Önce
Sağlık Müdürlüğü alarm veriyor.. başlığı yazının içeriğini değil de, sanki Sağlık müdürlüğü kkka na yakalanmış ta olumsuz bir hali var ! gibi bir algı uyandırdı ilk anda.. sağlık müdürlüğünde bir zaafiyet sinyalleri vb.