Erzurum'da, "ileri evre çoklu organ tutulumlu mide kanseri" teşhisi konulan, birçok doktorun ameliyat yapmayı kabul etmediği İrfan Akkaya, geçirdiği geniş çaplı operasyonla kanseri yenerek yeniden hayata tutundu.
Erzurum'da, mide kanseri teşhisi konulan, birçok doktorun ameliyat yapmadığı İrfan Akkaya, geçirdiği operasyonla kanseri yenerek yeniden hayata bağlandı.
Yaklaşık 22 yıldır İstanbul'da yaşayan 36 yaşındaki 6 çocuk babası Akkaya'ya, bu kentte bir süre önce kanser teşhisi konuldu.
Birçok hastaneye giden, çok sayıda doktora tedavi olan ve parayla ameliyat edilmesi yönünde teklifte bulunan Akkaya, hastalığının ilerlemesi nedeniyle ameliyat edilemedi.
Ölümün yaklaştığı söylenerek kalan günlerini ailesinin yanında geçirmesi istenen Akkaya, bir hasta yakının tavsiyesiyle memleketi Erzurum'a geldi.
Yemek yiyemez ve yürüyemez denilen Akkaya, müracaat ettiği Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi (BEAH) Cerrahi Onkoloji Uzmanı Dr. Mehmet Hamdi Sakarya ve ekibinin yaptığı operasyonla kanseri yenerek yeniden hayata tutundu.
Cerrahi Onkoloji Kliniği doktoru Sakarya, operasyonla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, hastanın ileri evre çoklu organ tutulumlu mide kanseri tanısıyla birçok sağlık kuruluşuna müracaat ettiğini söyledi.
Hastanın ameliyat edilemeyeceğinin söylendiğini ve kemoterapi yapıldığını belirten Sakarya, "Kemoterapiye rağmen hastalığı ilerlemiş, bize çoklu organ tutulumlu kanamalı ve tıkanmalı mide kanseri ile geldi. Biz hastalığını tanımladık, evrelerini tamamladık ve ameliyata aldık. Ameliyatta 7 organını içeren radikal geniş bir operasyon gerçekleştirdik. Ameliyatta sol karaciğerini, yemek borusunun alt kısmını, midesinin tamamını, dalağını, safra kesesini, kalın bağırsaklarının yüzde 70'ini aldık. Hastamız yemeğini yiyebiliyor, gezebiliyor halde, sağlığına kavuştu." dedi.
Sakarya, bu tür hastalara cerrahi onkoloji kliniklerine başvurmaları tavsiyesinde bulunarak, şunları kaydetti:
"Bizim cerrahi yaklaşımımız Japon cerrahi onkoloji kılavuzlarına, çoklu organ rezeksiyonlu radikal onkolojik cerrahi prensiplerine uygundur. Beraberinde Amerikalı ünlü cerrah Sugar Baker esaslı cerrahi uygulama özelliğine klinik olarak sahibiz. Bu özelliği taşıyan cerrahi birimler ülkemizde az da olsa var ve bunlardan birisi de BEAH'tır. Uygulamış olduğumuz prensipler doğrultusunda bu ameliyatı gerçekleştirebildik. Buna benzer vakalarımız daha önce de oldu. Değişiklik hastanelerde defalarca ameliyatların denendiği ama çıkarılamayan tümörler oldu. Onlar bize ulaştıklarında şifayla taburcu olma imkanına sahip oldu. Bu vaka tek vakamız değil ama çok sık görülen vakalar da değil."
Hastanın bundan sonraki süreçlerini sıkı takip edeceklerini belirten Sakarya, "Hastanın alınan organları günlük yaşamını etkilemeyecek. Herhangi bir sıkıntı ve eksikliği olmayacak. Sağlıklı bir insan gibi her şeyi yiyebilecek, gezebilecek, hayatında bir kısıtlamaya gitmeyeceğiz." diye konuştu.
Hasta İrfan Akkaya ise yaklaşık bir yıl önce sırtındaki ağrılar dolayısıyla İstanbul'da hastaneye başvurduğunu ve hastanedeki teşhisler sonrası kanser olduğunu söylediklerini kaydetti.
Hastanede tedaviye başladıklarını ve tedavilerin sonuç vermediğini anlatan Akkaya, "Özel hastanelere gittik, özel doktorlarla görüştük. Birçok kapıyı çaldık ama hiçbirinden sonuç alamadık. Sonunda kemoterapi uygulanması gerektiğini söylediler." dedi.
"ÖLÜMÜMÜN GELDİĞİNİ VE AMELİYAT OLAMAYACAĞIMI SÖYLEDİLER"
Akkaya, İstanbul'daki testlerden sonuç alamadığını bildirerek, şunları dile getirdi:
"Birçok doktor evime gitmemi, açıkça ölümümün geldiğini, ameliyatın altından kalkamayacağımı, son günlerimi çocuklarımla geçirmemi söyledi. Hastanede iken bir hasta yakını ile tanıştım. Bana Erzurum'da Sarıkaya'nın olduğunu ve ameliyatı onun yapabileceğini söylediler. Hasta yakınlarının tavsiyesi üzerine Erzurum'a geldim. Erzurum'da da özel doktorlar gezdim ama bir türlü sonuç alamadım. Sonunda Hamdi hocaya geldim ve beni mümkünse ameliyat yapmasını istedim. O da testlere bakarak zor bir ameliyat olacağını söyledi."
Sarıkaya'nın ameliyatı yaptığını anlatan Akkaya, operasyonun başarılı geçtiğini ve şu anda yemek yiyip gezdiğini ve konuşabildiğini ifade etti.
Akkaya, Sarıkaya ve ekibine teşekkür ederek, "Çok sayıda doktora gitmeme rağmen hiçbiri bu ameliyatı gerçekleştiremedi. Beni ölüme bıraktılar ama Hamdi hoca beni tekrar ölümden alıp diri bir insan haline getirdi." ifadelerini kullandı.
Yabancı doktorlarla da görüştüğünü anlatan Akkaya, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hiçbiri yanaşmadı hatta çalıştığım kurumlar 400 bin lira para da teklif ettiler ama yine de ameliyata yanaşmadılar. Doktorlar en fazla 20 gün yaşayacağımı ve fazla ömrümün kalmadığını söylediler. Kanser hastalarına umutsuz olmayın ve mücadele ederek çabalayın diyorum. Kanser hastalığını moral ve motivasyonun yeneceğini biliyorum. Hiç kimse kanserim diye evine kapanmasın ya da ölüme doğru yürümesin. Devletimize sonsuz teşekkür ediyorum. Devletin imkanlarıyla ameliyat oldum."