Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve dünyaya yayılan yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) ilgili, sahte hesaplarla sosyal medyadan vatandaşı paniğe sokan paylaşımların manipülasyon ve provoke amacıyla kullanıldığı konusunda uzmanlar uyarıda bulundu.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Kırık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya genelinde sosyal medya ve anlık mesajlaşma uygulama kullanımının arttığına işaret etti.
Denetimi zor ve içeriklerin hızlı yayıldığı sanal platformlarda kriz dönemlerinde sosyal medyada bazı kişilerin manipülasyon amaçlı ortaya çıktığını ifade eden Kırık, şöyle konuştu:
"Bu kişiler dezenformatif ve manipülatif içerikler aracılığıyla gerçekleri saptırmak ve algı oluşturmak amacıyla sahte ve anonim hesaplar oluşturuyor. Anlık mesajlaşma uygulamalarında manipülatif bazı içerikler paylaşılmaktadır. Bu şekilde güven mekanizmasının ortadan kaldırılması hedefleniyor. Ayrıca korkak toplum oluşturulmasına yönelik algı operasyonu da yürütülüyor. Zira Türkiye bu konuda üstüne düşen vazifeyi fazlasıyla yerine getirmiştir."
Kırık, dijital ürünlerin bu tarz dönemlerde kimseyle paylaşılmaması gerektiğini belirterek, özellikle akıllı telefon ve tabletlere el sürdükten sonra hiçbir şekilde yüzle, ağızla temas edilmemesini önerdi.
Dijital bilince yeteri derece sahip olmayanların söz konusu paylaşımlara inandığını aktaran Kırık, "Devletin resmi kurum ve kuruluşlarından haber, bilgi gelmedikçe asılsız paylaşımlara itibar edilmemeli çünkü yapılan bir paylaşım yüzlerce insanın korku ve panik havasına kapılmasına sebep olabiliyor. Nitekim kolonya ve makarna gibi ürünlerin hızlı bir şekilde tükenmesinin altında yatan temel etmenlerin başında da endişe havasının var oluşu gelmektedir." diye konuştu.
Kovid-19'a yönelik gerçek dışı paylaşım yapanların tespit edildiğini ifade eden Kırık, bu kişiler haklarında adli işlem başlatıldığını dile getirdi.
"KAYGI DÜZEYİ YÜKSEK BİREYLERDE TEMİZLİK HASTALIĞI OLUŞABİLİR"
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Seçer de sosyal medyadaki manipülatif paylaşımların amacının korku kültürünü ve panik havasını yaygınlaştırmak olduğunu vurguladı.
İlgili kurum ve kuruluşların da toplumu düzenli ve tam zamanında bilgilendirerek olası bilgi kirliliğinin önüne geçmelerinde yarar olduğunu söyleyen Seçer, şunları kaydetti:
"Kovid-19 nedeniyle yaşamlarını kaybedenlerin sayısı, hastalığın yayılım hızı ve uzmanların bu yöndeki açıklamaları, bireyleri özellikle aşırı hijyen davranışlarına yönlendirdi. Kaygı düzeyi yüksek bireylerde bu durum temizlik hastalığı olarak da bilinen obsesif kompulsif bozukluğunu ciddi şekilde tetikleyebilir. Virüsün olumsuz etkisi ortadan kalksa bile birey temizlik hastası olarak yaşamına devam edebilir. Başka bir olumsuz yansıması ise çocuklara yönelik aşırı korumacı tavrın gelişme olasılığıdır. Arka planda iyi bir niyet söz konusu olsa da aşırı korumacılık çocuklar üzerinde kalıcı davranış sorunlarına yol açabilir."