Futbol bir temaşa oyunudur. Yani seyirci tribünleri doldurmuşsa güzeldir. Yok eğer tribünler boş ise, bir takım Barcelona gibi oynasa ne yazar…
Taraftar, bir takımın herşeyidir, özellikle de Anadolu’da yer alan şehir takımları gibi… Bursa, Adana, Eskişehir, Erzurum ya da Trabzon hiç fark etmez, eğer şehrin temsilcisi isen, taraftar da senin adına en büyük faktördür. BB Erzurumspor’da 3. Ligde zirveyi kovalayan bir kulüp, dolayısı ile Erzurumspor’un takım olma özelliğinin yanında bir de en büyük kozu taraftarı var. Yani Erzurum’u şampiyonluk yarışında aslında en güçlü kılan unsur da kanımca taraftar…
Dost acı söyler, eğer bu takım şampiyon olmak istiyor ise, bundan birinci unsur taraftarı olacaktır. Çünkü Erzurum tarih boyunca taraftarı ile var olan bir kulüp…
Eğer taraftar maç seçerse, bir maç tribünleri doldurup, 5 maç boş bırakırsa, kusura bakmayın şampiyon olmayı bırakın, şampiyonluğun yolundan bile geçemez. Evet!... Tarihte taraftarsız şampiyon olan takımlar vardır, ama bunların sayısı enderdir, yani bir elin parmaklarının sayısını geçmez… O, şampiyon olan takımlarda güçlü kadro ve yüklü miktardaki bütçesi ile şampiyon olmuşlardır. İstanbul Başakşehir (Eski adıyla İBB) ve Osmanlıspor (Eski adıyla Ankaraspor)…
Evet!... Bu ve buna benzer kulüplerin şampiyonluğunu sıralayabiliriz, ama düşünün ki, birisini İstanbul Büyükşehir Belediyesi, diğerini de Ankara Büyükşehir Belediyesi finanse etti.
Evet!...BB Erzurumspor’un da en büyük maddi güçlerinden biri Büyükşehir Belediyesi’dir, ama en büyük manevi gücü de taraftarıdır. Eğer taraftar bu takımın ardından itici bir güç olursa, aradaki puan farkı ne olursa olsun, kapatıp şampiyon olabilir, bu takım… Aksi halde bir sezon daha boşa kürek çekmiş olabiliriz.
Evet!... Bu takımın şampiyonluğu taraftarına bağlı. 2000’li yıllardan önce Erzurumspor’un belirli bir taraftarı vardı. Aşağı yukarı Erzurumspor tribünlere 10 bin taraftar çekerdi. Belirli dönemlerde bu rakam 15 binleri bulurdu. Eskiden Kazım Karabekir Stadı’nda iğne atsanız yere düşmezdi.
Sonra 2000’li yıllardan sonra bu şehir taraftar konusunda kan kaybetti. Aslında Erzurumlu yağmur-çamur, kar-kış, soğuk-sıcak demeden koşardı, tribünlere… Takımını ölesiye desteklerdi, büyük fedakarlık yapardı.
Oysa bugün aynı şeyleri maalesef söylemek mümkün değil, yani taraftar takımın elde ettiği skorlara göre hareket ediyor. Taraftar adeta skor taraftarı olmuş!... Yani takım peş peşe kazanırsa taraftar var, ama takım istikrarsız giderse taraftar yok…
İşte böyle bir mantık yok… Eğer BB Erzurumspor bu şehrin profesyonel futboldaki tek temsilcisi ise; o zaman taraftar mağlubiyet-galibiyete bakmaksızın tribünlere koşacak ve takımını destekleyecek. Aksi halde başarı hayalcilik olur.
BB Erzurumspor’un zirve yarışında Tekirdağ ile önemli bir maçı var, ama tribünlerde toplasanız bin 500 taraftar ancak var… Tabi bu tabloyu gören rakip takım cesaretleniyor, korkusuzca mücadele ediyor. Hakemler de verdiği kararlarında kafalarına göre takılabiliyor.
Önce sen 12. adam olarak tribünleri terk edeceksin, sonra da “Şampiyon olmamız engellenemez” diyeceksin.
Yok böyle bir yaklaşım, önce sen taraftar olarak tribünleri dolduracaksın. Sonra hem takımdan galibiyet bekleyeceksin, sonra da hakkını demokratik ölçüler çerçevesinde arayacaksın.
Bir takımı havaya sokan da gaza getiren de taraftardır, bunun böyle bilinmesi gerekir.
Yani biz Erzurumlular olarak önce şehrimizin takımına sahip çıkmak için tribünleri dolduracağız. Sonra beklenti içerisinde olacağız.
Dün maça gelerek takımını destekleyen cefakar taraftara bir parantez açarak teşekkür ediyorum. Sayıları azdı, ama destekleri müthişti, doksan dakika boyunca susmadılar, hep takımın yanında oldular.
Ancak başlıkta da belirttiğim gibi, şampiyonluğun yolu taraftardan geçer. Eğer şampiyon olmak istiyorsak, Erzurumlular olarak öncelikle biz samimi olacağız ve tribünleri doldurarak takıma destek vereceğiz. Eğer bunu yapamıyorsak, üzülerek ve samimiyetle belirteyim, şampiyonluk bu sezon sonunda da hayal olur. Çünkü bu şehrin en büyük gücü taraftarı ve o, taraftarın da her koşulda tribünde olması lazım, bizden söylemesi…